Spor Medyası’nın mizah programı Diyojen’den İsmail Türküsev ve Turgut Uç Medyascope Spor’dan Mustafa Tokgöz’e konuştu.
Diyojen 2020 yılında İsmail Türküsev, Turgut Uç ve Sonat Işık önderliğinde sporu mizahla harmanlayan şahsına münhasır spor programı olarak yola çıkmıştı. Şimdilerde yayına hayatına Underdog kanalında İsmail Türküsev ve Turgut Uç önderliğinde devam eden programın arka planında kalan tüm detaylarını ve gelecek öngörülerini ekiple konuştuk.
Diyojen 2020 yılında yayın hayatına giren; spor ve mizahın buluştuğu kendine has ve muazzam bir spor eğlence programı. Socrates Dergi, Orka, Markaj kanallarında yapılan yayın sezonlarının ardından Underdog kanalında yayın hayatına tam gaz devam ediyor. Uzun soluklu yayın hayatınızın sürecini bir de sizin tarafınızdan dinlemek isteriz.
İsmail Türküsev: Socrates Dergi çatısı altında başladık. Aslında talep onlardan geldi. Türkiye’nin en önemli spor dergilerinden bir tanesidir. Spor medyasında önemli yeri olan bir kanal. O zamanlar Youtube içerikleri bu kadar geniş değildi.
Turgut Uç: Ama eğlence tarafı hiç yoktu.
İsmail Türküsev: Youtube kanalında da çok az içeriği vardı. Londra Merkez vardı bildiğim kadarıyla.
Turgut Uç: O dönem Londra Merkez eğlence içeriği değildi. Futbol konuşuyorlardı.
İsmail Türküsev: Bize de o dönem podcast formatında içerik istediklerini, sporun eğlence tarafına açılmak istediklerini söylemişlerdi. Can Öz ve o dönemki editörümüz Cem Pekdoğru ile toplantı yapmıştık. Sonra böyle bir program form ettik. Kafamızda bir kurgu yaptık. Sporun eğlence kısmını konuşurken kendimizi daha edeceğimizi gördük. Bu arada Turgut spor mezunudur.
Turgut Uç: Ben aslında Kimya mezunuyum. Spor medyasıyla ilgili sertifika aldım. İnsanlar genellikle beni…
İsmail Türküsev: Bu kadar bilgisiz biri olamaz diye konuşuyorlar ama…
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Turgut Uç: Spor cahili olarak konuşuyorlar. Aslında okuduk, öğrendik.
İsmail Türküsev: Ama okumak ile cahillik beraber gitmiyor.
Turgut Uç: Eşeklik baki kalır dediğimiz konu.
İsmail Türküsev: Aslında başlarken bir ekip oluşturduk. Sonat Işık ile beraber başladık.
Turgut Uç: Diyojen aslında üç kişidir.
İsmail Türküsev: Orijinal olarak üç kişi başladık. Sonra Sonat (Işık) İzmir’e taşınmak istedi. O yüzden şimdi aramızda yok. Yoksa canımız ciğerimiz. Dramatik bir ayrılık olmadı.
Turgut Uç: Bu sürekli yer değiştirmemiz konusunda bizim ilişkilerimiz şöyle; herkesle belirli bir süre anlaşma yapıyoruz. Herkes çok memnun. Ancak anlaşma süresinin sonuna geldiğimizde “Abi çok güzel de devam etmesek mi?” gibi bir durum oluyor. Çünkü çok doğal. Zira tepkiyi biz yediğimiz kadar onlar da yiyor. Biz bunu kaldırabiliyoruz ama yapı olarak kaldıramayabiliyor.
İsmail Türküsev: Bazen tepki içerden de gelebiliyor. Bugün bile sırrını ve gizemini devam ettiren Socrates Dergi’den ayrılışımız bu nedenden dolayıdır. Sporu mizahla harmanlamak o dönem için uygun olmadı.
Turgut Uç: Şu an olsa ayrılık olmazdı.
İsmail Türküsev: Hazır değillerdi.
Turgut Uç: Bence bugün bile spor içerik üreticiliği Diyojen seviyesine henüz gelmedi ama neyse ki Diyojen’e benzer birkaç içerik çıktı. Daha rahat ve daha giydirmeli.
İsmail Türküsev: Bence böyle bir formun olduğunu herkes gördü. Zaten kendi alanımızda uzun süre zirvede gittik. Açıkçası çok da beklediğimiz bir durum değildi. Daha niş bir şey yaparız diye düşünmüştük.
Turgut Uç: Ödül verdiler bize!
İsmail Türküsev: İnanmazsın spor kategorisinde ödül aldık. Öyle bir yere geldi program. Bence bu dönem bunun benzerlerini daha sık görüyoruz. Bence zaten buraya otomatik olarak evrilecekti. Ülkede bu kadar ciddiyete ihtiyacımız yok. Bunu başka kanallarda çok iyi yapan insanlar var. Biz onlardan değiliz ama herkes onlar gibi değil. Eski bir futbolcu koyduk, anılarını anlatıp sinirli bir şekilde herkese küfrediyor formatını bir kenara koydum.
Turgut Uç: Aklımda birileri canlandı hemen.
İsmail Türküsev: Birkaç kişi canlanıyor. Onu bir kenara bırakırsak, şu anda bizim yaptığımız gibi yapanlar var. Popülerleşmeye başladı. Yayıncılar da ön ayak oldu. Hasan Arda Kaşıkçı’nın yükselişi ve sonra Erman Yaşar ile program yapmaları buna bir örnektir. Bunlar bizim açımızdan iyi gelişmelerdir. Bu da ekosistemi büyütüyor.
Turgut Uç: Aslında şunu gördük; Türkiye’de çok fazla spor takipçisi var ve maç bittiği gibi bir şeyler izlemek istiyorlar. Ama sadece ve sadece “O sağdan niye bindirmedi?”, “Şu dörtlü oynar mı?” gibi yorumlar için takip etmeyenleri görmek istiyorduk. Bu durumun sadece eğlencesini isteyen bir kitle vardı. Biz oraya ulaşmak istedik.
İsmail Türküsev: Burada benim çok devrimsel bulduğum nokta; Diyojen’in izleyici kitlesinin yüzde on beşi kadınlardan oluşuyor. Hiçbir spor programında böyle bir demografi yoktur.
Turgut Uç: Bu işin sırrını vermek isterim; Spor konuşmazsanız geliyorlar.
İsmail Türküsev: O yüzden bu kitlenin olması bizim için çok kıymetlidir. Spor takip etmiyorum, maç izlemiyorum diyenler bile gelip, bağlamdan bir şey çıkartıp, kendine eğlenebileceği, gülebileceği bir şeyler bulabiliyor. Ben hiç spor takip etmiyorum ama sizi izlediğim için takip etmiş kadar oluyorum, ufak tefek bilgiler alıp satabiliyorum diyen kitlemiz bizim için çok kıymetli.
Turgut Uç: Çok fazla yalan yanlış bilgiler de söylüyoruz.
İsmail Türküsev: Zaten bize çok yazıyorlar; Onu yanlış biliyorsunuz, bunu yanlış söylüyorsunuz diye. Bize ne deyip işin içinden sıyrılıyoruz.
Turgut Uç: Diyojen mizah odaklı program. Eğlenin, eğlenmenize bakın.
İsmail Türküsev: Mesela şöyle diyorlar; şu beyan yanlış. Bana ne ve bize ne. Biz gazeteci değiliz ki teyit ettirip doğrulatalım. Markaj kanalındayken bu nedenlerden dolayı akreditasyonumuzu iptal edilmesi isteyen izleyiciler oldu.
Günümüz koşullarında insanlar üzerinde oluşan gerginlik ve ülkenin spor iklimi dolayısıyla program içeriğini hazırlarken konuşmaktan geri durduğunuz, elediğiniz konular oluyor mu? Bununla ilgili belirlediğiniz kriterler var mı ya da şimşekleri üzerinize çekmemek için dikkat ediyor musunuz?
İsmail Türküsev: Açıkçası umurumuzda değil. Öncelikli kriterimiz; bir konuyu konuştuğumuzda eğlenceli olacak mı? Bu konudan eğlenip, güleceğimiz bir üç beş dakika çıkacak mı? Bunlara dikkat ediyoruz. Tabii ileri gittiğimizi düşündüğümüz noktalarda kendi oto sansürümüz oluyor ya da bulunduğumuz mecralardan talep gelebiliyor.
Turgut Uç: İsmi lazım değil daha önce yaptığımız bir mecrada bir olay olmuştu. Bizim bir filtremiz olmadığı gibi –aslında tek bir filtremiz var, komik mi yoksa değil mi- bize böyle bir talep geldiği zaman diyoruz ki; tamamdır, burada artık çalışılmaz. Bir defasında şöyle bir şey olmuştu; “Siz konuştuğunuz bir konudan dolayı çok tepki çektiniz. Acaba Türk Sporu tarafına girmeden konuşsanız olur mu?” Bundan dolayı biz burada yapamayız diye düşündük.
İsmail Türküsev: Bu olaydan sonra aslında yapabileceğimizi ama biraz bekleyip programa oluşan tepkinin durulmasını istediler ama sonra bizi görmezden geldiler. Sonrasında yollarımızı ayırmaya karar verdik. Yönetim tarafına ulaşmakta çok zorluk yaşadığımız bir dönemden geçmiştik. Malum kanal ile ayrılığımız böyle olmuştu.
Diyojen’in genel içeriği ve eğlence konseptinden dolayı kasıtlı ya da kasıtsız olarak negatif yorumlar almışsınızdır ve almaya devam ediyorsunuzdur. Aklınızdan çıkmayacak şekilde yerini almış size gelmiş en garip, en tuhaf negatif yorumlar nelerdi?
Turgut Uç: Ankaragücü taraftarları İsmail’i öldürmek istedi.
İsmail Türküsev: Fenerbahçe taraftarları da öldürmek istiyor.
Turgut Uç: Galatasaray taraftarları da öldürmek istiyor.
İsmail Türküsev: Seni de Fenerbahçe taraftarları öldürmek istiyor.
Turgut Uç: Duruma göre ikimiz de düşmanız. Bu beş senelik süreçte en uç nokta, ikimizin de İsmail Kartal düşmanı ilan edilmesi oldu. Biz sadece Ferdi Kadıoğlu’nu sol bek olarak ilk oynatan teknik direktörün İsmail Kartal olmadığını dile getirdik.
İsmail Türküsev: Ferdi Kadıoğlu’nun da kendisi bu şekilde söyledi. Ona rağmen biz bu konudan büyük bir linç yedik. Şu an hala adliyede 63 tane dosyamız var.
Turgut Uç: Silah fotoğrafı atmalar, sizi dışarıda bulacağız demeler… İşin komiği biz bunu söyledikten iki hafta sonra İsmail Kartal kovuldu. Ama ülkedeki spor iklimi böyledir. Yapacak bir şey yok.
İsmail Türküsev: Bunları çok fazla ciddiye almamak lazım.
Aldığınız tepkiler motivasyonunuzu kırdı mı? “Biz ne yapıyoruz” dedirtti mi size?
İsmail Türküsev: Motivasyonumuzu bu tip tepkiler kıramaz.
Turgut Uç: Motivasyonumuz paradır!
İsmail Türküsev: Motivasyonumuzu kıracak tek şey; artık insanların programdan yeteri kadar eğlenmiyor olması ve sıkılmış olması olur. Ancak böyle bir görüntü yok. Herkes hevesli bir şekilde bekliyor. Gelmeyince anamıza sövüyorlar.
Turgut Uç: Bahsettiğimiz olay yaşandığında çok tehdit oldu. Ben biraz korktum. Bir ara mı versek veya kendimizi ifade ettiğimiz bir açıklama videosu mu çeksek diye İsmail’e sordum. Ama İsmail “Hayır inadına yapacağız” dedi.
İsmail Türküsev: Bir sonraki hafta tamamen İsmail Kartal yorumu aldım.
Şahsi olarak sizleri uzun yıllardır takip ediyorum. İsmail Türküsev’i O Tarz Mı podcast’inden itibaren stand-up kariyeri ve yaptığı birçok içeriği düzenli takip ediyorum. Turgut Uç’u dijital yayıncılık kariyerinin ilk günlerinden itibaren severek takip ediyorum. Ayrıca kendisi Türkiye’nin sayılı Game of Thrones uzmanlarından biridir. Bu kariyerlerinizden gelen kitleleri/izleyicileri/takipçileri iyi okuyabilme, yönlendirebilme ve etkileşime girme noktalarında çok başarılı olduğunuzu düşünüyorum. Siz bu tabloda izleyici/takipçi kitlesiyle olan etkileşiminizle beraber Diyojen programında nasıl bir noktaya geldiniz?
İsmail Türküsev: Ben başarılı olduğumuzu düşünmüyorum. Hâlâ daha bu programın pazartesi günleri kaydedilip çarşamba günleri yayına girdiğini senelerdir kimseye anlatamadık. Hâlâ daha bize gündemden geç kalıyorsunuz diyorlar. Bizim gündemle işimiz yok. Biz pazartesi günleri kayda giriyoruz.
Turgut Uç: Ama gündemde bize inat hareket ediyor.
İsmail Türküsev: Tam biz çekim yapıp kayıt aldıktan sonra bir olay oluyor.
Turgut Uç: Biz kayıttayken Victor Osimhen geldi. Artık bunu bilerek yapıyor olmaları lazım. Başka açıklaması olamaz.
İsmail Türküsev: Onun dışında kitlemiz çiçek gibidir. Herkes ne istediği ve ne alacağını bilerek geliyor. Başta da söylediğimiz gibi sadece bu programda bulabileceği içerik için geliyorlar. Diğer spor konularının konuşulduğu programlar başka mecralarda layıkıyla yapılıyor.
Turgut Uç: Biz bir konuda rahattık. İsmail başladığımız dönem podcaster olarak biliniyordu ve İsmail bir podcast yapıyorsa o podcast dinlenir diyen bir kitle vardı. O kitle Diyojen izlemeye en baştan gelen kitledir. Ben de yayınımda kitleme gelin bir bakın dedim. Bu bize bir baz oluşturdu.
İsmail Türküsev: Sıfırdan büyütmeye başlamadık, orası kesin.
Bir yandan da kitlenizi Diyojen programında spor ve eğlence ile harmanlıyorsunuz.
İsmail Türküsev: Bizim kitlemiz çok sadık. Biz mecburen çok yer değiştirdiğimiz için biz nereye gidersek oraya gelen bir kitlemiz var. Oradan oraya geçişimizde bile takip ediyorlar. Biz bir yerden başka bir yere gittiğimizde kitlemizi de yanımızda götürüyoruz. Ayrılırken de o kitleyi yanımıza alıyoruz gibi bir durum oluyor.
Turgut Uç: Video formatına kitlenin hepsini taşıyamadık. Bunu söyleyebilirim. Bizim suratlarımızı kesinlikle görmek istemeyen bir izleyici kitlesi var.
İsmail Türküsev: Haklılar.
Turgut Uç: Olabilir, saygı duyuyoruz.
İsmail Türküsev: O kitleyi video formatına taşıyamadık. Podcast formatı olarak yayınlanma konusunu hâlâ soruyorlar ama üşeniyorum. Tek nedeni bu. Dosyaları indir, onları tekrar yükle, kapak hazırla, içerik ve açıklama yaz zorlu işlemler ve bunlar için çok üşeniyorum. Youtube’da hepsi var ve gayet güzeller. Sadece sesimizi dinleyerek tüketebilirler. Podcast mi kaldı! Kalsa ben hâlâ yapıyor olurdum.
Yeni sezonun başlamasıyla beraber bazı öngörülerinizi merak ediyorum. Yeni sezonda yaptığı açıklamalarla veya yaptıkları eylemlerle, davranışlarla hangi spor figürleri Diyojen programına çokça konuk olacaktır?
İsmail Türküsev: Bir numaralı isim kesinlikle Jose Mourinho. Jose Mourinho geldiğinden beri yaptığı açıklamalarla kendi köşesini oluşturmaya başladı. Ligimizde şu an bir efsane var.
Turgut Uç: Peki sezon bittiğinde Jose Mourinho mu yoksa Şenol Güneş mi?
İsmail Türküsev: Şimdi bazı şeyler değişebilir. Şenol Güneş birkaç açıklamasıyla beraber bomba gibi geri döndü. Bu haftaki bölümümüzde olacak. Şenol hoca da başka bir seviye. O da Türkiye’nin efsanelerinden. Filozof en başta.
Turgut Uç: Diyojen’in beş yıllık sürecinde mihenk taşları var. Verdiği demeçlerle en az bizim kadar, en az Sonat kadar Diyojen’i Diyojen yapan isimler; Şenol Güneş, Sergen Yalçın, Ümit Özat -Tabii son zamanlarda Ümit Özat’tan pek demeç duymuyoruz- Hatta biz Diyojen olarak ödül alırken sahnede Şenol Güneş’e teşekkür ettik.
İsmail Türküsev: Tabii ki Wanda Nara – Mauro Icardi çifti bolca konuk oluyor. Diyojen adına klasikleştiler. Tekrar barışmışlar. Bugün haberini aldık.
Global spor dünyasından yaptığı açıklamalarla, eylemlerle Diyojen’e bolca konu olacağını düşündüğünüz isimler var mı?
İsmail Türküsev: Pep Guardiola. Guardiola müthiş bir beyancıdır. Messi aşkı yıllardır bitmedi. Diyojen’de hep ele alıyoruz. Ancak ne hikmetse takımına almıyor.
Turgut Uç: Komik beyanlar Türkiye’den daha çok geliyor. Global spor dünyasından daha çok içerik almak tabii isteriz. Genel manada global spor dünyasından gelen demeçler “bana ırkçılık yapıldı, bana muz sallandı” tarzında oluyor. Ben bunun komedisini yaparım. NBA’den ara ara güzel içerikler geliyor. Formula 1’den geliyor. Çok nadiren Tenis dünyasından beyanlar alabiliyoruz. Maalesef biz spor programıyız diyoruz ancak futbol ağırlıklıyız. Bunun nedeni, futbolun bu kadar konuşulan, tartışılan bir spor olmasıdır. Malzeme futbolda var. Malzeme neredeyse biz oradayız.
Yeni sezonla beraber linçe uğrayacağınızı düşündüğünüz konular, kişiler olur mu? Tahminleriniz var mı bu konuda?
Turgut Uç: Sıfır. Umarım linçe uğramayız. Linç müptelası değiliz. Biz programla ilgili hiç linçe uğramadık. Biz kesitlerden, kısa videolardan linçe uğradık. Zira bu kısa videolarda demeçlerimizin öncesi veya sonrası olmadığı için yanlış anlaşılıyor. Diyelim o kesitte on beş saniye Galatasaray konuşulmuş. Fenerbahçe konuşmuyorum, Beşiktaş konuşmuyorum zannediliyor. O kesitte ben Galatasaray düşmanı olarak görülüyorum.
İsmail Türküsev: Serge Aurier transferinden sonra yaptığımız açıklamalardan ötürü Galatasaray düşmanı olarak ilan edildim. “Kardeşim bu oyuncu kadayıf olmuş, keşke kadayıf alsaydınız kulübe daha iyi olurdu” demiştim. Bu açıklamadan sonra çok linç geldi. Ben bundan dolayı bir numaralı Fenerbahçe taraftarı ve Galatasaray düşmanı ilan edildim. Tam tersi bir şekilde Fenerbahçe taraftarları beni “Sami Yen Haber, Galatasaraylı terörist” şeklinde tanımlıyorlar. Ancak kesit izlendiği zaman bunlar buna düşman deniliyor. Programın tamamına bakıyorsun, her şeyle eğlenip mizah yapıyoruz. Burada bir yanlışlık olması lazım.
Turgut Uç: Ama soruna cevap vermek gerekirse, muhtemelen ilk sırada, benim Jose Mourinho üzerinden linç yiyebilirim tahminim var. Muhtemelen ben Jose Mourinho’yu eleştireceğim veya demeciyle dalga geçeceğim -biliyorum kendimi- ve orada birtakım insanlar diyecekler ki sen futbolu bilmiyorsun, sen düşmansın.
İsmail Türküsev: Turgut Hoca böyle konularda haklı çıkar.
Turgut Uç: Göreceğiz.
İsmail Türküsev: Turgut önceki programların birinde “son dakika golüyle nasıl beraber kaldık” diye bir demeç verdi. O hafta Fenerbahçe oynadığı iki maçta da son dakika golleri yiyerek berabere kaldı.
Turgut Uç: Şu anda görmüyorsunuz ama ben şu an ellerimi kaldırıyorum.
Programınızın en can alıcı kısımlardan olan Kim Vurdu’da İsmail Türküsev soruyordu Turgut Uç cevaplıyordu. Turgut Uç’un performansı negatif anlamda epey kritize ediliyordu. Son haftalarda Turgut Uç soruları hazırlıyor İsmail Türküsev cevaplıyor. Bu sezon Kim Vurdu’daki performansınızın nasıl olacağını tahmin ediyorsunuz?
İsmail Türküsev: Turgut’un performansı rezalet zaten. İsviçre Ligine koy on ikinci olur. O derece performansı kötüydü. Ama sonra ben de gelip elendim bu İsviçre Ligi on ikincisine.
Turgut Uç: Bu sezon fena gitmiyordum.
İsmail Türküsev: Soruları bilmeye başladığı zaman yer değiştirdik. Ancak bu sürede bayağı soru biriktirdim. Geri döndüğümde Turgut’un içinden geçeceğim.
Turgut Uç: Şunu söylemek gerekirse, program bir noktada evrilmesi gerekiyorsa bence bizim programın en zayıf tarafı Kim Vurdu kısmıdır. Orada son bir şakalaşma faslı yapıyoruz. Kim Vurdu kısmı aslında bizim kapanışımız. Bir noktada bu kısmın evrileceğini düşünüyorum. Başka bir şeye dönüşebilir.
İsmail Türküsev: Evrilir, dönüşür dediğin Kim Vurdu formatımızı çalmayan kalmadı.
Turgut Uç: Biraz da o yüzden evrilmesi lazım.
İsmail Türküsev: Küçük spor sayfalarından tut koskoca markalara, kanallara kadar herkes bu formatı çaldı. Çok orijinal bir format mı? Değil tabii. Ama biz bulduk kardeşim!
İlerleyen süreçlerde Diyojen’in içeriğine yönelik formatınıza eklemek istediğiniz, farklı açılımlar getirmek istediğiniz noktalar var mı?
İsmail Türküsev: Bazen konuk alıyoruz. Keyifli oluyor. Zaten bu noktaya kadar çevremizdeki güzel insanların desteğiyle de geldik. Başta Sonat Işık vardı. Programın bu noktaya gelmesinde büyük emeği var. Jeneriğimizi Ethem Onur Bilgiç yapmıştı. Hem yakın arkadaşım hem de kendisi Türkiye’nin en yetenekli çizerlerindendir. Diyojen’in kültleşmiş müziğini Paptırcem yaptı. Bunlar hep sevdiğimiz dostlarımız.
Turgut Uç: Bunların hepsi rica üzerinedir. Gelen konuklar hepsi arkadaşımız. Rica ettiğimizde kırmayıp gelen insanlar bunlar. Podcast tarafındayken Emre Özcan ve Erman Yaşar gelmişti. Youtube’dan itibaren bizi takip edenler bilmez. Tanıdığımız insanlarla hep bir şeyler yapıyoruz.
Peki imkanınız olsa Diyojen’e kimleri konuk almak isterdiniz?
İsmail Türküsev: Şu anda konuk çağırmak zor. Ama Sergen Yalçın’ı programımıza çıkarmayı çok isterdim.
Turgut Uç: Ben de aynı cevabı verecektim. Sergen Yalçın bir gün konuğumuz olsun isterdim. Mesela Şenol Güneş’i çok konuşuyoruz programda ama programımıza konuk alsak akmaz o program. Pek anlaşamayız.
İsmail Türküsev: Şenol Hocanın dediklerini deşifre etmemiz biraz zaman alıyor. O yüzden anlaşamayız ama Sergen Hocayı konuk olarak isterdik. Onun dışında tanıdığımız isimler, spor medyasından kişiler konuk olarak gelmeye devam ederler.
Son olarak şahsi bir soru sormak isterim. Diyojen’i kaydederek yapmanız gayet güzel oluyor. Merak ettiğim, her ne kadar kolay olmayacak olsa da Diyojen’i canlı olarak sahnede yapmayı düşündünüz mü? Canlı performans konusunda büyük tecrübeniz olduğundan ötürü ilerleyen zamanlara yönelik böyle bir planınız var mı?
Turgut Uç: İsmail çok istiyor ama ben sanki bu formatımız canlı performansta ve sahnede çalışmaz diye düşünüyorum. Ben daha çok spor formatı olduğundan demografik dağılım açısından fazlaca erkek bir ortam olur mu diye düşünüyorum.
İsmail Türküsev: Çok da önemli değil. Önemli olan seyircinin o an orada olmasının bir esprisi olacak mı konusudur. Çünkü Diyojen ikimizin diyaloğu üzerinden ilerliyor. Programın interaktif bir yanı yok. Programı izlemek canlı izlemekten ne farkı olur sorunsalı var. O deneyimi daha güzel ve daha değişik bir hale getirebilirsek canlı yapma fikrini düşünüyoruz. Geçtiğimiz sezonlarda beraber maç izlemeli bir Diyojen yapalım diye düşünüyorduk Bu tip etkinlikleri düşünüyoruz.
Bize vakit ayırıp bu güzel röportajı gerçekleştirdiğimiz sizlere çok teşekkür ederiz.
Röportaj: Mustafa Tokgöz
Editör: Yahya Kemal Doğan