Altı eğitim sendikası TBMM’de görüşülmeye devam edecek olan Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nu protesto etti. Sendika üyeleri ve öğretmenler önce Milli Eğitim Bakanlığı önüne siyah çelenk bıraktı, daha sonra Meclis’e yürümek istedi. Karşılarına polis barikatı çıkarılan öğretmenler ancak Meclis’in karşı caddesine yürüyebildi.
TBMM yeni yasama yılına başlamasının ardından, gündeme alınacak konulardan olan Öğretmenlik Mesleği Kanunu çerisinde ki sorunların ve eksiklerin giderilmesini isteyen Eğitim-İş, Eğitim-Sen Hürriyetçi-Eğitim-Sen, Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası (Teç-Sen), Anadolu Eğitim Sendikası (AES), Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası bir araya gelerek Milli Eğitim Bakanlığı önüne siyah çelenk bıraktı. Altı sendika önce TBMM’ye yürümek istedi ancak polis izin vermedi.
Sendikalar, polisle müzakerelerin ardından TBMM’nin karşısında yer alan Türkiye Belediye Belediyeler Birliği (TBB) önüne yürüdü.
Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay: “Öğretmeni yok saymaktır”
TBB önünde konuşan Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, kanunun adında öğretmenin olduğunu ancak içinde yer almadığını söyledi. Özbay, “Sarayın koridorlarında yazılan metinle birlikte öğretmenliği tasfiye etmeye çalışıyorlar” dedi. Özbay, kanunun tartışmalı maddelerinden birisi olan “Milli Eğitim Akademisi”ne dikkat çekti:
“Eğitim fakültesi mezunuysan 10 ay değilsen 14 ay hazırlık eğitimi alacaksın. Asgari ücret kadar harçlık verecekler. Sağlık sigortasını ödemeyecek. Bu ne demektir? Öğretmeni yok saymaktır.”
Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak: “Tarikatlarla ve cemaatlerle ortak hazırladılar”
Açıklamayı Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak yaptı. Irmak, AKP iktidarları döneminde eğitimde yaşanılan değişime vurgu yaptı:
“4+4+4 süreciyle başlayan bugün müfredat Türkiye yüzyılı maarif modeli ile taçlandırılmaya çalışılan çok ciddi bir dönüşüm süreci oldu. Nedir bu? Gerici, ırkçı, tarikatlarla ve cemaatlerle ortaklaşa hazırlanan bir kanunla karşı karşıyayız.”
Sendikalar, kanuna ilişkin olarak ilk 22 maddenin kabul edildiğini kaydetti. Ayrıca bakanlığın eğitim ve bilim emekçilerini yok saydığını belirtti. Öğretmenlik mesleği içerisinde yer alan sorunların görülmemesine tepki gösteren sendikalar, kanuna yönelik önerilerini sıraladı.
Meslek kıdemi baz alınan bir düzenleme gerekli
Sendika temsilcileri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen maddelerin tekrar teklifte yer aldığına dikkat çekerken özellikle aday öğretmenlik ile öğretmenlik mesleğinin güvencesiz hale geldiği belirtildi. Unvan ayrımlarının kabul edilemez olduğuna dikkat çeken temsilciler, meslek kıdeminin esas alınarak bir ücret düzenlemesinin gerekli olduğunu belirtti.
Öğretmenleri güçlendirmiyor zayıflatıyor
Teklif içerisinde eğitim fakültelerinin suçlandığına dikkat çeken temsilciler, bu durumun öğretmen yetiştiren kurumları zedelediğine dikkat çekti. Kanunun öğretmenlik mesleğini güçlendirmek yerine zayıflatıldığının altını çizdi. Kanun içerisinde sözleşmeli, ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz uygulamaların daha da yaygınlaştırıldığı belirtildi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Milli Eğitim Akademisi eleştirisi
Milli Eğitim Akademisi uygulamasını kabul etmediklerine dikkat çeken temsilciler, öğretmenlik diplomasının esas olması gerektiğini kaydetti. Özel sektör öğretmenleri ile ilgili ise taban maaş yasasının kamu ile özel sektör arasında ki farkın kapatılması talep edildi.
CHP’liler de Milli Eğitim Bakanlığı önündeydi
Milli Eğitim Bakanlığı önünde bugün gerçekleşen protestolardan birisi de CHP’lilerce oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş koordinasyonunda, genel başkan yardımcıları, grup başkanvekilleri ve milletvekillerinden oluşan CHP Heyeti, TBMM’den bakanlığa önüne yürüdü.
Bakanlık önünde açıklama yapan Özçağdaş, okullarda yaşanan temizlik sorunu eleştirdi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e seslenen Özçağdaş, şunları kaydetti:
“İktidarınızın 22 yılında bir zahmet okullardaki temizlik sorunlarını çözün beyefendi. Okulları temizlemeyi başarın. Çocukların sağlığından tasarruf etmeyin. Sekiz bin liraya insan çalıştırmaya kalkmayın. Sermayeyi besleyeceğinize çocukların sorunlarından, onların yaşadıklarından uzak kalmayın. Tasarrufa önce sarayınızdan başlayın…Bu sefer zillerimiz size çalıyor Sayın Bakan, o koltuktan kalkma vakti.”