CHP lideri Özgür Özel, İstanbul’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Milletvekili kampında herkesin katkılarını ve eleştirilerini dile getirdiğini söyleyen Özel “Dışarıdaki ‘Milletvekili grubunda şu olacak, bu olacak’ beklentilerinin tamamını boşa düşüren bir süreç gelişti” dedi. Esenyurt’a kayyum atanmasının ardından 15 günlük eylem planı ve yol haritası üzerine çalıştıklarını kaydeden Özel, “Normalleşme bitti mi” sorusuna “Normalleşme sürecinin öznesi liderler değil, seçmenlerle barışmak” diye yanıt verdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’da yaptıkları milletvekili kampının ikinci gününün sonunda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Özel zorlu gündemde kampı takip eden gazetecilere teşekkür ederek sözlerine başladı. Antalya’da yapmayı planladıkları kamp için üç güne, üç ayrı tema belirlediklerini anlatan Özel, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından programda yaptıkları değişiklikleri paylaştı. Özel milletvekillerinin katıldığı oturumları iki günde tamamladıklarını, bugün Parti Meclisi (PM) toplantısıyla getirilen önerileri karar altına alacaklarını kaydetti.
Sabah 10.00’da başlayan PM toplantısı, SHP milletvekili ve eski Avcılar Belediye Başkanı Yüksel Çengel’in cenazesine gitmek için verilen aranın ardından devam etti.
Özel, 31 Ekim Perşembe günü Esenyurt İlçe Başkanlığı’nda yaptıkları Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında aldıkları bazı kararları uyguladıklarını, bazılarını ise PM’nin kararına bıraktıklarını söyledi. Meclis grubunun önerilerini de PM’ye taşıyacaklarını belirten Özel, “Esenyurt Belediye Başkanı’na ve Esenyurt’un iradesine sahip çıkma noktasında, İstanbul İl Başkanlığı, Genel Merkez ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin birlikte çalıştığı süreçler var. Onlarla ilgili de çeşitli öneriler aldık gruplardan. Kendi çalışma toplantılarımız da oldu. Hepsini ‘Milli iradeye kayyum darbesi’ ve ‘Demokrasi mücadelesinde iktidara yürüme’ başlıkları altında Parti Meclisi’ne sunacağız. Ardından 15 günlük bir yol haritasını Parti Meclisi’nden çıkardıktan sonra, kamuoyuyla paylaşırız” diye konuştu.
CHP lideri Özgür Özel: “İzin çıkmazsa spekülatif olur, ‘Öcalan’a tecriti kaldırıyorlar, Ahmet Özer’e uyguluyorlar’ tartışmasını sağlıklı bulmam”
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’i tutuklu bulunduğu Marmara Cezaevinde ziyaret etme başvurularını hatırlatan Özel, “Adalet Bakanlığı’ndan başvurumuzla ilgili henüz bir cevap gelmedi. Ret yanıtı da gelmedi, zaten gelemez. Ama gördüğüm kadarıyla biraz gecikme var. Mesai saatlerine göre en geç bir gün, bir buçuk gün içinde bildirilirken henüz ulaşmadı” dedi. Adalet Bakanlığı’nın resmi prosedürü tamamlaması durumunda pazartesi günü, daha geç yanıt verilirse de sonraki günlerde Özer’i ziyaret edeceklerini aktarılan Özel şöyle devam etti:
“Tabii pazartesi günü görüşmeyle ilgili gerekli işlemler tamamlanmamış olursa bu spekülatif olur. Şöyle bir tartışmanın başlamasını sağlıklı bulmam. ‘Abdullah Öcalan’a tecriti kaldırıyorlar, Ahmet Özer’e tecrit uyguluyorlar’ gibi bir tartışmayı sağlıklı bulmam. Bu tartışmanın içine Adalet Bakanlığı’nın kendisini çekmesini de sağlıklı bulmam. Onun için bekliyoruz, yarın bir Silivri ziyareti olabilir.”
“128 milletvekilimizden 60’a yakınının söz aldığı, çok faydalı bir toplantıyı sona erdirdik”
Silivri programına göre yarın İstanbul’da MYK toplantısı olabileceğini kaydeden Özel, kampa yönelik değerlendirmeler yaptı:
“128 milletvekilimizden, 60’a yakın arkadaşımızın söz aldığı, değerlendirmelerde bulundukları, grubun bu sürecin yönetimine çok önemli katkılar sunduğu, önerilerini aldığımız, kurultaydan sonra geçirdiğimiz bir yılı değerlendirdiğimiz, çok faydalı gördüğüm bir toplantıyı sona erdirdik. Bundan sonraki yasama yılında önümüze bazı hedefler koyduk. Birincisi başlayacak olan bütçe maratonu. CHP’nin yaklaşık bir yıldır Recep Tayyip Erdoğan’ın ya da Devlet Bahçeli’nin şahsıyla kavga etmek yerine, Türkiye’nin dört bir yanında yaptığı tematik tarım mitingleriyle, çiftçiler, hayvancılıkla uğraşanlar, süt üreticileri, asgari ücretliler, esnaflar ve emekliler için verdiği kavganın bütçe maratonuna yansımasını istiyoruz. Bu mücadelenin orada net şekilde sürdürülmesi çok önemli.”
CHP bütçe maratonuna ve asgari ücret için mücadeleye hazırlanıyor
2025 bütçe teklifinde 701 milyar liralık vergi gelirinden vazgeçildiğine dikkat çeken Özel, emekli aylığının asgari ücret düzeyine yükseltilmesi için iktidarın 66 milyar lira bulamadığı tartışmalarını hatırlattı. Özel, ”O parayı bulamadılar, 10 katını zenginlere buldular. Mesela bunun görünür olması lazım. Bunu bunu duyan emeklinin bu hükümete oy vermesi mümkün değil” dedi.
CHP Lideri Özgür Özel, iktidarın asgari ücrette beklenen enflasyona göre zam hazırlığına da değindi:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Enflasyon yüzde 50’lerde, yıl sonunda yüzde 40 küsürlerde bir gerçekleşme olacak gibi görünüyor. Ama yüzde 20, hedeflenen enflasyona göre zam vermek planındalar. Bu ne demek? Tayyip Bey, geçen sene ‘Asgari ücrete yılda dört kez zam yaparız’ diyordu. Bu sene iki diye başladılar. Temmuzda atlattılar, yapmadılar. Hala 17 bin lira asgari ücret. Şimdi de asgari ücrete normal enflasyon zammını yapsalar 25 bin lira olacak. Hissedilen enflasyonu yapsalar 35 bin lira olması lazım. Çünkü asgari ücretli pinpon topu veya bakır çubuk almıyor. Asgari ücretlinin aldıklarına bakarsan yüzde 70’in üzerinde hissedilen enflasyon var. 30-35 bin lira hak ediyor. ‘En az 30 bin lira olması lazım’ diyoruz. 20-22 bin lira asgari ücret niyetindeler. Bunun büyük bir mücadelesi verilecek.”
CHP lideri Özgür Özel: “‘Şu olacak, bu olacak’ beklentilerinin tamamını boşa düşüren bir süreç gelişti”
İkinci perspektiflerini ise “Meclis’te etkin mücadele” olarak açıklayan Özel, kamptaki tartışma iddialarına da yanıt verdi:
“Hep bir elimiz Esenyurt’ta, bir elimiz Hatay’da olmak üzere bütün Anadolu’da milletvekillerimiz koşacak. Çok kararlılar, çok inançlılar. Birlik beraberliğe çok fazla vurgu duydum bu iki gün boyunca. Dışarıda ‘Milletvekili grubunda şu olacak, bu olacak’ beklentilerinin tamamını boşa düşüren bir süreç gelişti.”
Erdoğan için ayağa kalkma eleştirilerine anket verileriyle cevap
CHP’nin milletvekili kampında, 1 Ekim’de TBMM açılışında Erdoğan için ayağa kalkma tartışmasının yeniden açılması bekleniyordu. Grubu böldüğü iddia edilen tartışmanın kampta nasıl gündeme geldiği sorusuna Özel, kamuoyu araştırmalarıyla cevap verdi. İkinci günde, altı kamuoyu araştırma şirketinin ortalamalarına göre CHP’nin oy oranındaki seyre ilişkin sunumlar oldu. Özel araştırma sunumlarına ilişkin şunları söyledi:
“Kritik eşiklerde son bir yılda CHP’nin verdiği kararlar, kurduğu siyaset, sarf ettiği sözlerin, o günlerde ve birikmiş etkisiyle bugünlerdeki değerlendirmeleri yapıldı. Bunlar da tartışmalara ışık tutan, ön açıcı ve daha sağlıklı olmasını sağlayan değerlendirmelerdi. Ayağa kalkmada da, CHP seçmeninde ilk aşamada yüzde 62’lik bir destek, yüzde 38’lik bir itiraz vardı. MHP seçmeninde yüzde 96, AK Parti seçmeninde yüzde 91, İYİ Parti seçmeninde yüzde 80’ee yakın bir destek ölçüldü. DEM Parti seçmeninde bu destek yüzde 50’nin biraz altına doğru düşüyordu. Ama ikinci ölçümlerde, yani CHP tabanının AK Parti ve MHP’li seçmenle de etkileşerek, benim bu konudaki ifadelerimden sonra yüzde 73’lük bir desteğe dönüştüğü gibi rakamlar da ortaya çıktı. Arkadaşlar bu sunumları takip ettiler.”
Özel, Erdoğan için ayağa kalkma konusunda, ilk günlerdeki tartışmaların aksine, birçok milletvekilinin “Ben ilimde bunun olumlu karşılığını gördüm” dediğini söyledi.
“Kurultay, tüzük gibi konuların CHP’nin ivmesini kırdığını gördük”
CHP lideri Özgür Özel, 1 Nisan’dan bugüne partinin oylarında istikrarlı bir yükselme olduğunu söyledi. Özel, “Tam bir yıllık bir analiz yapıldı. Geçen sene kurultaydan önce, kararsızlar dağıtılmadan önce yüzde 14-15, kararsızlar dağıtılmış haliyle yüzde 19’a kadar düşmüş oyların, seçim sürecinde, özellikle kurultaydaki değişimden sonra bir sıçrama yapıp, yeniden yüzde 25’lere doğru çıktığını, ardından da adayların belirlenmesi ve saha performansıyla artık 31 Mart’ta gerçekleşmenin yüzde 38 olduğu paylaşıldı” diye konuştu.
Yerel seçimden beri anketlerde CHP oyunun yüzde 32-34 bandında dalgalandığını söyleyen Özel, şöyle devam etti:
“Tek düşüş, yine altı büyük şirketin ortalamasında, eylül ayında yaşandı. Kurultay tartışmalarına, yani CHP’nin gerçek toplumsal sorunları konuştuğu süreçlerde, enflasyonu, işsizliği, asgari ücreti konuştuğu süreçlerde oyunun 34’lerde olup, en çok konuştuğu kelimeler ön seçim, kurultay, tüzük gibi kelimeler olup vatandaşın karnını doyurmayan ve bizim gibi birkaç bin CHP’li dışında kimseyi ilgilendirmeyen konuların CHP’nin ivmesini kırdığını gördük. CHP’nin oyunun ekim ayında yine 2,5 puan artarak, yüzde 34,5 ile birinci parti olduğunu, kararsızlarda geçen ayki yükselmenin bir miktar düştüğünü arkadaşlarımız sunumlarda anlattılar, soruları cevapladılar.”
Yeni çözüm süreci tartışmaları ve Kürt sorunuyla ilgili olarak da, partinin doğru pozisyonlanması için sağlıklı tartışmalar yürüttüklerini belirten Özel “Benim Genel Başkan olarak ve tahmin ediyorum tüm yönetici arkadaşlarımız açısından bu konudaki görüşleri de ufuk açıcı oldu” dedi.
Esenyurt için üç başlıkta 15 günlük eylem planı
Esenyurt’a ilişkin 15 günlük eylem planının sorulması üzerine Özel, “O Parti Meclisi’nde kesinleşecek. Çünkü partinin esas karar olma organı kurultayın seçtiği Parti Meclisi. Biz Parti Meclisi’ne öneriler getireceğiz. Şimdi ben burada ‘Şunu yapacağız’ derim. Parti Meclisi o kararı vermediği noktada bu sefer ‘CHP şundan vazgeçti’ye döner iş. O bizim açımızdan sağlıklı olmaz. Bunun için Parti Meclisi önemli” diyerek bugünkü toplantıya işaret etti.
PM sonrasında netleşen eylem planını paylaşacaklarını aktaran CHP lideri Özgür Özel “Ama hem iletişim boyutuyla, hem kitlesel eylemliliklerin şekli noktasında, hem de milletvekili grubumuzun Esenyurt’taki etkinlikleri noktasındaki önerileri üç paket halinde Parti Meclisi’ne sunacağız. Onların zenginleştireceği ve son şeklini vereceği bir eylemlilik, daha doğrusu bir sürecin takibi ve Esenyurt’un iradesine sahip çıkma noktasında bir kararlılık göstereceğiz” diye konuştu.
“Esenyurt Belediye Meclisi bir an önce başkanvekili seçmek için toplanmalı”
CHP Lideri Özel, kasım ayında yapılması gereken Esenyurt Belediye Meclisi toplantısına katılımın nasıl olacağı sorusuna da kayyum değerlendirmesiyle cevap verdi:
“Sayın Vali Yardımcısı tarafından Belediye Meclisi’nin 10 gün içinde bu gündemle olağanüstü toplanması ve belediye başkan vekilini seçmesi gerekiyor. Ancak kayyum atanan belediyelerde bir pratik var. İzmir Urla’da ve geçen dönem kayyum atanan çok sayıda belediyede, kayyumların belediye meclisini toplamak yerine, beş kişilik bir yürütme heyeti kurarak belediye meclisinin görevlerini orada yapmaları gibi durum var. Bunu tabii doğru bulmuyoruz ve Esenyurt’ta bunun tekrar etmeyeceğini ümit ediyoruz. Çünkü bu her partiden belediye meclisi üyelerinin gözünün içine bakıp ‘Hepiniz teröristsiniz. Biz terör diye birini aldık, yeni bir terörist seçtirmeyiz’ yaklaşımı. Bunu DEM’in kazandığı, güneydoğuda kayyum atadıkları bütün belediyelere yaptılar. Bu geçmiş dönemde büyük bir ayıp. Bu ayıbı Esenyurt’ta yaparlarsa bu gerçekten çirkin ve savunulamayacak bir durum olur kendileri açısından. Bu yüzden bir an önce belediye başkan vekili seçmek için toplanmalı.”
CHP lideri Özgür Özel: “Milli irade gaspı”
Başkanvekili seçmek için Belediye Meclisi toplanmazsa, kayyumun olağan toplantıyı da yapmayabileceğini belirten Özel “Bu da tam bir milli irade gaspı olur. Hepimiz biliyoruz ki, belediye başkanına ayrı, belediye meclisine ayrı oy atılıyor. Şimdi sandığın bir tanesiyle ilgili bir soruşturma, bir kovuşturma yürütüyor, ‘Öbür sandıktaki iradeyi de tanımıyorum’ diyor. Bu olacak iş değil. Bu daha da feci bir hukuksuzluğa evrilir” diye konuştu.
Özel, 2020’de Yalova Belediyesi’nin CHP’li Belediye Başkanı Vefa Salman’ın görevden uzaklaştırılmasının ardından, çoğunluk AKP’de olduğu için Belediye Meclisi’nde başkan vekili seçildiğini hatırlattı. Özel, CHP’nin meclisinde çoğunlukta olduğu Urla’da ise 2019’da kayyumun başkanvekili seçimine gitmediğine dikkat çekti. Özgür Özel, “İşlerine geldiği gibi yapıyorlar ama hiç tavsiye etmem böyle bir şey yapmalarını. Zaten büyük bir sıkıntılı sürecin içindeler, kendileri açısından taşınamayacak bir noktadalar. Ama ne olacak göreceğiz” dedi.
“Normalleşme sürecinin öznesi liderler değil, seçmenlerle barışmak”
Esenyurt’taki sürecin ardından “Normalleşme dönemi bitti mi” sorusuna Özel, normalleşmeden ne anladıklarını anlatarak yanıt verdi:
“Normalleşme, mesela ihtiyaç duyulduğunda siyasi parti liderlerinin birbiriyle görüşmesi. Eskiden görüşmüyorlardı, o anormaldi. Mesela o anormal durum bitti. Anomali bitti yani, normali bu. İhtiyaç duyduğunda birbiriyle görüşme. Anıtkabir’de, hatta şehit cenazesinde el sıkışmalar yoktu. ‘Ben bunu yapmayacağım, bunun parçası olmayacağım’ dedim. Normalleşme sürecine dair birçok mesele konuşuluyor. Ama normalleşme sürecinin ana öznesi liderler veya liderlerle kavga etmek, barışmak, kavuşmak değil. Liderlerin oy aldığı seçmenlerle barışmak ve kavuşmak normalleşme, bu asla terk etmeyeceğimiz bir durum.”
“Toplumun anlam yüklediği bir normalleşme süreci var, bu başarılmış durumda”
“Tayyip Bey bize kayyumu atayacak, biz de ‘normalleşeceğiz’, buna susacağız… Böyle bir şey yok” diyen Özel yaptıkları mitinglere hatırlatarak en sert muhalefeti gösterdikleri mesajını verdi. Özel, mitinglere devam edeceklerine değinerek “Sen kayyum atamaya utanmayacaksın, ben hak aramayacağım. Böyle bir şey bekliyorsa işte o dediği yumuşamaydı, ‘yumuşak muhalefet.’ Biz orada yokuz. Hayatımda bir kere yumuşama demedim bu sürece dair. Normalini yapıyoruz. Ben ana muhalefet partisinin yapması gereken normalleri terk etmem, devam ederim” diye konuştu.
Özel, toplumun anlam yüklediği bir normalleşme süreci olduğunu vurguladı. Özel, “O Tayyip Erdoğan’la ilişki geliştirmek değil. Onunla kavga etmek veya Bahçeli’yle birbirine kısır hakaretler etmek yerine, onların engel olamadığı bir şekilde kitlelerine ulaşmak. Bütün anketlerde görünüyor ki, bu başarılmış durumda. Bu konuda en ufak bir geri adımız olmaz” diye devam etti.
Mansur Yavaş Esenyurt’a neden gelmedi, kırgınlık mı var?
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve başka belediye başkanlarının Esenyurt mitingine katılmamasıyla ilgili “Bir kırgınlık var mı” sorusuna Özel şöyle yanıt verdi:
“Bir gün Mansur Bey’le birlikte Esenyurt’a geliriz. Hiçbir kırgınlık olmaz. Mansur Bey’in son derece sağlıklı açıklamalar yaptı, kayyuma karşı olduğunu bir hukukçu kimliğiyle dile getirdi. Mansur Bey bir kente neden küssün? Esenyurt haksızlığa uğramış, Mansur Bey de Esenyurt’un sorununa hukuki bir çerçeveden yaklaşıyor. Biz hiçbir belediye başkanına ‘Zorla geleceksiniz, mutlaka geleceksiniz, burada yoklama vereceksiniz’ demedik. Hazirun açmadık, imza toplamadık. Mansur Bey çok bilindik bir isim olduğu için o öne çıkıyor. Oysa birçok belediye başkanımız telefon açıp bilgi verdi.”
Belediye başkanlarının kendisine veya Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek’i bilgilendirdiğini belirten Özel, şöyle devam etti:
“Biz ‘Gelebilenler gelsin’ dedik. Şu ifade önemliydi: Kamu görevini aksatmamak kaydıyla. Yurt dışından, Dünya Bankası’ndan heyet gelmiş veya kendisinin planlanmış önemli işi varsa onu kimse aksatmayacak. Tabii burada çok kötü niyetli yaklaşımlar var. ‘Yarısı geldi, yarısı gelmedi’ diye açıklıyoruz, diyor ki ‘Yarısının boykot ettiğini Özgür Özel itiraf etti. ‘ Ne boykot edecek, öyle şey olur mu? Bugün gelmeyen yarın gelir, başka yere çağrı alır, gelir.”
“Herhangi bir aday tartışması partiye zarar veriyor”
Özel, Ekrem İmamoğlu’nun Esenyurt açıklamalarının ardından cumhurbaşkanı adaylığı için öne çıktığı yorumlarına ilişkin konuştu. Özel, “İçeride hep şu konuşuldu: herhangi bir aday tartışması partiye zarar veriyor. O yüzden ‘İsimler zikrederek aday tartışmak doğru değil’ diye dillerde dolaştı” dedi.
Ayrıca Özel, parti tüzüğü ve kanunlara göre aday belirleme yöntemlerini, yetkinin Meclis grubunda olduğunu hatırlattı. Özel, “Parti grubuna öneriyi tek başıma, MYK ya da Parti Meclisi olarak yapma niyetinde değiliz. Çok daha kalabalık, mesela bütün CHP’li üyelerin görüşüne başvurarak, onların oyuna sunarak belirleyebiliriz. Bu geniş katılımı partiye önerebiliriz, grubumuza öneririz. Onlar da onu oylarlar ve adaylık resmiyet kazanır. Buralarda isim konuşmak partiye zarar veriyor” diye konuştu.
Özel, İmamoğlu’nun da adaylık konuşmayı doğru bulmadığını aktardı. Özel “Ama Ekrem Başkan’ın bu iktidarı değiştirmek için yola çıktığını, hep birlikte yola çıktığımızı vurgulayan beyanları da kıymetli. Ekrem Başkan da ben de, bütün CHap’liler bu iktidarı değiştirmek için yola çıktık. Bunun için ‘sorumluluksa sorumluluk, fedakarlıksa fedakarlık’ dedik. Ekrem Başkan’ın da, CHP’nin de mutabık olduğu konu, dönüp dolaşıp iki isim etrafındaki tartışmalar partiye ivme kazandırmıyor. O yüzden onu aday belirleme sürecine bırakmak lazım. Herkesin var gücüyle partiyi güçlendirmeye çalışması gerekir” diye devam etti.
“Kürt sorununda herkes kırmızı çizgilerle başlarsa, kimse kimseyle bir şey konuşamaz”
Yeni çözüm süreci tartışmaları sürüyor. Özel, Kürt sorununun çözümü noktasında CHP’nin kırmızı çizgileri olup olmadığı sorusuna şöyle cevap verdi:
“Herkes kırmızı çizgileri konuşursa, kimse kimseyle oturup bir şey konuşamaz. Ama CHP’nin net olarak ortaya koyduğu perspektif şudur. TBMM çatısı altında, hiçbir partinin dışlanmadığı şeffaf, demokratik, samimi, kimsenin kimseyi kandırmadığı, iyi niyetle oturulmuş, toplumsal mutabakat arayan bir iş. Bu olmadan söylenen büyük büyük laflar sorun. Toplumsal mutabakatın olmazsa olmaz bir tarafı da şu. Şehit ailelerinin ve gazilerin onay vermediği hiçbir iş yapmamak. Yani onların rızasını aramak, almak lazım. Ben Abdullah Öcalan’ın Gazi Meclis’e gelme meselesinin, gazilerin ve şehit ailelerinin rıza gösterecekleri bir şey olduğunu düşünmüyorum.”
“Öcalan’ın söylediği sözün muhatabına ulaşmasının bin tane yolunu devlet bulur”
“Öcalan’ı veya herhangi bir aktörü çözümün dışında tutmamak için, örgüt üzerinde o aktörün sözü kıymetliyse, silah bıraktırabiliyorsa bundan istifade etmenin yegane yolu Meclis kürsüsü değildir. ‘Meclis kürsüsüne getirelim’ demek, belki de getirmeyelim demek. Bazen o kadar ileri bir şey söyleyince, çok geri bir şey söylemiş olabilirsiniz. Onun için biz bu bahiste Meclis’teki tam mütabakatı aradığımız noktada, ilk baştan bunun böyle ortaya konmasını doğru bulmuyoruz. Ama konuşması gerekiyorsa, onun söylediği sözün muhatabına ulaşmasının bin tane yolunu devlet bulur. Orada bir sıkıntı olmaz. Ama bir tane yol önerip, Meclis kürsüsüde konuşturmak gibi bir yaklaşım sağlıklı değil.”