Türkiye’nin kayyum karnesi kabarık… Son olarak DEM Partili Tunceli Belediyesi’ne ve CHP’li Ovacık Belediyesi’ne aynı anda kayyum atandı. Belediye başkanları görevden alındı. Peki belediyelere kayyum ataması ne zaman başladı? Detaylar haberimizde.
Kayyum atamaları, belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine merkezi hükümet tarafından görevlendirilen kamu yöneticilerinin atanması süreci.
1980 askeri darbesi sonrası kayyum atamaları
2016’da KHK ile yasalaşan kayyum uygulamasının geçmişi 1980 askeri darbesine kadar uzanıyor. Darbe sonrası diğer kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra belediyeler de kayyum atamalarından payını aldı. İçişleri Bakanlığı, birçok belediye başkanını siyasi sebeplerle görevden aldı ve belediyelere kayyum atadı.
2016 ve sonrası uygulama yaygınlaştı
Kayyum politikası, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde hız kazandı.
Kayyum atamalarına dayanak gösterilen fıkranın eklendiği tarih: 1 Eylül 2016.
15 Temmuz darbe girişiminden 1.5 ay sonra 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 38. Maddesi’ne dayandırılarak 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 45. maddesine terörle mücadele kapsamında şöyle bir ek geldi:
“Belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması ya da kamu hizmetinden yasaklanması veya başkanlık sıfatı veya meclis üyeliğinin sona ermesi hallerinde 46. Madde’deki makamlarca belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesi görevlendirilir.”
Bu dönemde, özellikle HDP’li belediyelere yönelik kayyum atamaları geniş çapta uygulanmaya başlandı. OHAL Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile, “terörle bağlantılı” oldukları iddiasıyla bazı belediye başkanları görevden alındı. Yerlerine kayyum atandı.
Diyarbakır’a bağlı Sur ve Silvan ilk kez kayyum atanan ilçeler oldu. KHK’nın yürürlüğe girmesiyle, 11 Eylül 2016’da Batman ve Hakkari’nin yanı sıra 28 belediyeyi seçilmiş belediye başkanları değil kayyum yönetiyordu.
2021’de HDP’li üç büyükşehir, beş il, 33 ilçe ve yedi belde belediyesi olmak üzere toplam 48 belediyede kayyum yönetimi vardı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
31 Mart seçimleri sonrası uygulamalar
Türkiye 31 Mart 2024’te yeni bir dönemece girdi. İktidardaki AKP, 22 yıl ve 18 seçim aradan sonra ilk kez ikinci parti oldu. AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan seçim gecesi konuşma yaptı. Erdoğan, konuşmada halkın verdiği mesajı aldığını ve sonuca saygı duyduğunu söyledi.
Fakat 2 Nisan’da Van Büyükşehir Belediyesi’nde mazbata krizi oldu. İl Seçim Kurulu, başkanlık mazbatasını seçimi kazanan Abdullah Zeydan’a vermedi. İtirazlar ve kentte yaşanan protestolar sonrası Zeydan mazbatasını aldı.
Haziran ayına gelindiğinde ise İçişleri Bakanlığı Hakkari Belediyesi’ne kayyum atadı. Seçimle gelen belediye başkanı Mehmet Sıddık Akış tutuklanarak cezaevine gitti.
Uygulama, 31 Ekim 2024’te Esenyurt’a kayyum atanmasıyla sürdü.
Öte yandan 4 Kasım’da ise bu kez Mardin, Batman ve Halfeti Belediyeleri kayyum uygulamasının hedefi oldu.
Bakanlık, Ahmet Türk’ü, 2016, 2019 ve 2024’te olmak üzere üç kez görevden aldı.
Ayrıca Bakanlık, Van ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyelerine ise bugüne kadar ikişer kez kayyum atadı.
Son olarak 22 Kasım’da DEM Partili Tunceli Belediyesi ile CHP’li Ovacık Belediyesi’ne aynı anda kayyum atadı.
Kayyum politikasına tepkiler
Kayyum uygulaması, demokrasi ve yerel yönetimlerin bağımsızlığı açısından geniş çaplı eleştiriler aldı. Eleştiriler, özellikle seçimle gelmiş belediye başkanlarının halk iradesiyle göreve geldikleri ve kayyum atamalarının bu iradeye müdahale olarak görüldüğü noktasında yoğunlaştı.
Avrupa Konseyi, kayyum atamalarının Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na aykırı olduğunu belirterek Türkiye’yi uyardı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de bu uygulamanın demokratik temsil hakkına zarar verdiği yönünde görüş bildirdi.
Kayyum uygulamasının hukuki boyutları da tartışma konusu. Türkiye’de belediyelere kayyum atanmasını sağlayan yasal düzenlemeler, KHK’lar ve belediye kanunları çerçevesinde gerçekleşti. Ancak bu düzenlemelerin, halkın iradesini temsil eden yerel yöneticilerin merkezi hükümet tarafından görevden alınması anlamına geldiği gerekçesiyle eleştiriliyor.