Kadın futbolunda mücadele tüm hızıyla sürüyor. Avrupa’daki gelişmeleri ve milli takımdan haberleri Medyascope Spor’dan Ceyda Akbulut yazdı.
Avrupa Şampiyonası elemelerinde A Milli Takım’ın ilk play-off tecrübesi
Oynadığı her 90 dakikayı ileri doğru büyükçe bir adım olarak saydığımız Türkiye A Milli Kadın Futbol Takımı, Ekim ayını play-off çekişmesiyle noktaladı. Avrupa Şampiyonası elemelerinde turnuvanın ev sahibi İsviçre’nin de bulunduğu grup ikinci sırada bitirilmişti. İlk kez deneyimlenen play-off turu da buraların gediklisi Ukrayna’ya karşı oynandı. İki maçın ardından evde beraberlik, deplasmanda da iki gollü bir mağlubiyetle eleme macerası sona erdi. Fakat bu kayıp, kazanımların yanında hiçbir şeydi.
Fırsat verildiğinde gelişimin garantilendiği, görünürlük sağlandığında ise hayallerin kurulabildiği kadın futbolunda Türkiye, yakın geçmişte ilkleri başardı. Teknik direktör Necla Güngör Kıragası’nın öğrencileri geçtiğimiz yıl oynadığı Uluslar Ligi karşılaşmalarından bugüne dek hep ileri baktı. 2023’ten beri oynanan 16 resmi maçta 10 galibiyet, 1 beraberlik ve 5 mağlubiyetten oluşan karnesi, milli takımın gözle görülür başarılarıydı. Daha dikkatli bakınca tecrübeli isimlere uyum sağlayan genç jenerasyon, takımın daha önce çok zikredemediğimiz kemik kadrosunu oluşturdu. Yeni yeteneklere ve forma rekabetine kapılar hâlâ açıkken oluşturulan bu kemik yapı, ekibin kimliğini de belirledi.
Son iki yılda sergiledikleri ile milli takımı, saha içinde inatçı ve disiplinli bir ekip olarak tanımlayabiliriz. Biriken yılların emeği ile oluşturulan bu karakter, önümüzdeki güzel günlerin de yol göstericisi olabilir.
7 Kasım Perşembe, saat 15.00’te çekilecek Uluslar Ligi kuralarında Sırbistan, Ukrayna ve Kuzey İrlanda ile ikinci torbada yer alan milli takım artık yeni bir serüvene başlıyor. B Ligi’nde seviyesi yüksek yeni rakiplerle mücadele etmek tabii ki kolay olmayacak. Fakat geçmişte de söylediğimiz gibi, elimizde aralanan kapıları sonuna kadar açmayı, kitlenenleri de tekmeleyerek yıkmayı iyi bilen bir takım var.
Şampiyonlar Ligi ve Galatasaray
Devler Ligi serüveninde üçüncü maç haftası 12 Ekim’de başlayacak. Normalde yazının bu kısmında sözü Barcelona’nın gidişatından açarız, başta Chelsea olmak üzere İngiltere takımları için bu sene o sene mi sorusunu tekrarlarız, Fransa ve Almanya ekiplerinden bahsedip en sonunda da turnuvanın underdog’larına değinerek noktayı koyarız. Fakat 2024/25 sezonunda önceliğimiz farklı, çünkü ilk kez grup aşamasında bir temsilcimiz yer alıyor. Galatasaray’ın bu temsiliyeti, skordan bağımsız, geleceğe umutla bakabilmemiz için son derece mühim.
Şampiyonlar Ligi’nde ilk seferin kolay olmayacağını uzun zamandır dillendiriyorduk. Tecrübe eksikliği, seviye farkı, hatta oynanan statlara kadar her şey karşımızda bir engel. Bu ilk deneyimi tüm koşulları göz önünde bulundurarak incelemeliyiz. Daha ilk seferinde buralara alışık rakiplerle karşılaşmak zor; suni çimde top koşturmaktan birden 77 bin kapasiteli Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda Şampiyonlar Ligi maçı oynamak fiziken ve zihnen daha da zor. Bu sebeple Türkiye’de kadın futbolunda bir ilki gerçekleştiren Galatasaray’ın, tarihe adını yazdırırken yaşadığı ve yaşayacakları beklendiği üzere sancılı olacak.
Ufukta evde ve deplasmanda oynanacak Wolfsburg maçları var. Ligde ise şu an Fenerbahçe’nin liderliğinde şampiyonluk yarışı sürüyor. Metin Ülgen ve öğrencilerinin zor ama asla unutmayacakları bir sezon geçirdikleri kesin.
Avrupa Turu
Avrupa’nın büyük liglerinde rekabet oldukça çekişmeli. İspanya ligi Liga F’te Barcelona’nın liderliği sürpriz değil. Ancak son şampiyonun bu yıl bazı maçlarda aksayabildiğini de gördük. Bu sebeple önümüzdeki iki hafta Madrid temsilcileriyle karşılaşacak olan Katalan ekibinin bu maçlardan herhangi birinde tökezlemesi, uzun zaman sonra şampiyonluk rekabeti izleyebileceğimiz bir Liga F anlamına gelir. Heyecan verici!
İngiltere’deki şampiyonluk yarışına gerçekçi bakarsak şu an için iki başlı ilerlediğini söyleyebiliriz. Geçtiğimiz sezonun sonunda efsane koçu Emma Hayes’e sükseli bir şampiyonlukla veda eden Chelsea, yeni hocasıyla sanki hiç eksilmemiş gibi yoluna devam ediyor. Fransız teknik direktör Sonia Bompastor liderliğinde herhangi bir değişim sancısı çekmeyen Londra temsilcisinin yerel lig WSL’de bu seneki şampiyonluk rakibi Manchester City. Birbiriyle mücadelesine alışık olduğumuz bu iki ekibin zirve yarışı tıpkı geçen sezonki gibi son güne kadar sürebilir. Bu daha da heyecan verici!
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Son yıllarda Bayern Münih’in tahtına iyice yerleştiği Frauen-Bundesliga’da ise sezonun ilk bölümü kıyasıya geçti. Oynanan sekiz maçın sonunda Almanya’nın iki büyüğü Bayern Münih ve Wolfsburg aynı puanda, Laura Freigang’li Eintracht Frankfurt da onları izliyor. Yıldızlarının vedasıyla bolca kan kaybeden Wolfsburg’un tekrar doğrulup doğrulamayacağı büyük merak konusuyken üç başlı bir şampiyonluk yarışının heyecanı paha biçilemez.
Lyon – PSG rekabetine alıştığımız Fransa’da sezonun ilk bölümü beklendiği gibi geçerken, Seria A Women’daki şampiyonluk yarışı ise bu sene sürpriz şekilde Juventus ve Fiorentina arasında yaşanacak gibi duruyor.
U17 Avrupa Şampiyonası
Avrupa Şampiyonası 1. Tur’da mücadele eden U17 Milli Takımı, A Ligi’ndeki ilk maçında Almanya ile karşılaştı. Avrupa’nın en büyük altyapılarından birine sahip olan Almanya ile oynarken disiplini maç boyu elden bırakmamak son derece zordur. Fakat Merve Taşucu’nun attığı golle uzatma dakikalarına kadar beraberliği koruyan gençler bunu başardı. 90+4’te Bayern Münih altyapısının potansiyelli üyesi Luzie Zahringer, Almanlar adına galibiyeti getiren golü bulduğunda ise kalbimiz kırıldı. Yine de geleceğe umutla bakmamızı sağlayan bu jenerasyon, teknik direktör Nazlı Ceylan Demirbağ’ın da söylediği gibi oldukça zor bir maçın ardından son derece önemli bir özgüven kazanmış oldu.
Önünde peşpeşe Belçika ve Bosna Hersek maçları olan genç milli takımımız adına hedef ikinci turda da A Ligi’nde mücadele etmek olacak. Gelişimin en büyük parçaları olan bu karşılaşmalar, geleceğin yıldızlarının da habercisi olabilir.
Yazan: Ceyda Akbulut
Editör: Doğa Üründül
