Özel hastanelerin yenidoğan ünitelerinde yaşanan bebek ölümleriyle ilgili devam eden davada Sağlık Bakanlığı, yargılanan doktorlara 3 yıl meslekten men cezası verdi. 25’i tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, doktorların haksız kazanç için bebekleri sevk ettikleri ve kusurlu davranışlarıyla ölümlere neden oldukları iddia ediliyor.

Kamuoyunda “Yenidoğan Çetesi” olarak bilinen davada 46 sanık yargılanıyor. Sanıklardan 25’i halen tutuklu bulunuyor. Yeni doğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek haksız kazanç sağladıkları iddia edilen sanıkların üçüncü duruşması başladı.
Sağlık Bakanlığı Sağlık Meslekleri Kurulu, davanın görülmeye devam ettiği süreçte yargılanan doktorlarla ilgili kararını açıkladı. Kurul, doktorlara verilebilecek en üst sınır olan 3 yıl meslekten men cezası verdi. Karar, ilgili doktorlara tebliğ edildi.
Kaya bebeğin ölümü mercek altında
Davanın en çok dikkat çeken vakalarından biri olan Kaya bebeğin ölümü, üçüncü duruşmada tanık ifadeleriyle yeni bir boyut kazandı. Hastanede yaşanan olayların ilk elden tanığı olan doktor Oktay Torul, mahkeme heyetine önemli bilgiler aktardı. Güney Hastanesi’nde görev yaptığı dönemde yaşanan olayları anlatan Torul, Kaya bebeğin ölümünden sonraki süreçte hastane yönetiminin tutumunu da gözler önüne serdi.
Torul’un ifadesine göre, Kaya bebeğin yaşamını yitirmesinden 15 gün sonra hastane başhekimi Ali Dirik kendisini çağırdı. Başhekim Dirik, hastanenin ruhsatının iptal edilmemesi için Torul’dan ikinci doktor olarak imza vermesini istedi. Bu süreçte hastanede Kaya bebek dışında 9 bebeğin daha tedavi gördüğü, yaklaşık bir saat boyunca tüm bebeklerin tek tek ziyaret edildiği öğrenildi.
Güney Hastanesi Mesul Müdürü ve davanın tutuklu sanıklarından Doktor Ali Dirik ise bu iddialara karşı detaylı bir savunma yaptı. Dirik, hastanenin yoğun bakım ünitesine hiç girmediğini, tüm hastaların bakımından doktor Erhan Ayvaz’ın sorumlu olduğunu belirtti. Kaya bebeğin beyin kanaması geçirdiğini ifade eden Dirik, Torul’un işten ayrılma sürecinin yoğun bakımla hiçbir ilgisi olmadığını öne sürdü. Dirik ayrıca, e-imza şifresinin kişiye özel olduğunu ve kimsenin zorla imza attıramayacağını vurguladı.
- Yenidoğan çetesi davasının iki numaralı ismi cezaevinde intihar etti
- 72 gün yoğun bakımda kalan bebeğin ölümüne soruşturma
İlaç kullanımında suistimal iddiaları
Davanın soruşturma dosyasında öne çıkan konulardan biri de ilaç kullanımındaki usulsüzlük iddiaları oldu. Özellikle yoğun bakımlarda kullanılan ve damar yoluyla verilen mantar ilacının tamamının yenidoğan ünitesine çekildiği tespit edildi. Tutuklu sanık Ali Dirik, bu durumu fark ettiğinde önce başhekimliğe başvurduğunu, yatan hastalarda kullanıldığı cevabını alınca hemşirelere sorduğunu ve hemşirelerin bu ilacı kullanmadıklarını beyan ettiklerini aktardı.
Soruşturma kapsamında Anbizon ve Currosorf isimli ilaçların kullanımında da şüpheli durumlar belirlendi. Bu ilaçlarla ilgili sıkıntıları fark eden Dirik’in, Fırat Sarı ile sert tartışmalar yaşadığı ortaya çıktı. Nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla tutuklu bulunan Dirik, “Ben dolandırıcı değilim, tam tersi dolandırıcı Fırat Sarı ile mücadele ettim” savunmasını yaptı.
Davada gergin anlar yaşandı
Üçüncü duruşma sırasında avukatlar arasında yaşanan tartışma, mahkeme salonunda gergin anların yaşanmasına neden oldu. Rıza Keykudad’ın avukatının tutuklu sanık Ali Dirik’e soru yöneltmek istemesi üzerine, Dirik’in avukatı sert bir itirazda bulundu. Avukat, “İlk duruşmada çay içme bahanesiyle ağzından laf almaya çalıştın” sözleriyle karşı tarafı suçladı. Mahkeme başkanının müdahalesiyle sonlanan bu gerginlik, davanın hassasiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.
Tanıkların yönlendirildiği iddiasının da gündeme geldiği duruşmada, tutuklu sanıklar tutuksuz yargılanma talebinde bulundu. Ali Dirik savunmasında, “Maaşlarını, tazminatlarını alamıyorlar işsizler, tanıklar yönlendiriliyor” diyerek tanık ifadelerine itiraz etti. Mahkeme heyeti, diğer tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.(ANKA)
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.