Mısır bilimciler, yaklaşık bir asır sonra ilk firavun mezarını keşfetti. M.Ö. 15. yüzyılda hüküm süren Kral II. Thutmose’a ait mezar, Antik Mısır’ın 18. Hanedanı’ndan keşfedilmemiş son kraliyet mezarı olarak tarihe geçti.
İngiliz ve Mısırlı araştırmacılardan oluşan ekip, Kral II. Thutmose’a ait mezarı Luksor kenti yakınındaki Teb Nekropolü’nün Batı Vadileri’nde buldu. Uzmanlar, 18. Hanedan firavunlarının mezarlarının daha önce Krallar Vadisi’ne yakın bir bölgede olduğunu düşünüyordu ancak yeni keşif, bu mezarların daha geniş bir alana yayıldığını ortaya koydu.
Kraliyet mezarı olduğu nasıl anlaşıldı?
Keşfi gerçekleştiren ekibin saha direktörü Dr. Piers Litherland, mezarın kraliyet ailesinden kadınların gömüldüğü bir bölgede bulunduğunu belirtti. Ancak araştırmacılar, mezar odasına ulaştıklarında firavunlara özgü dekorasyonlarla karşılaştı.
“Tavanın bir kısmı hala bozulmamıştı. Üzerinde sarı yıldızlarla süslenmiş mavi bir zemin vardı. Bu süsleme yalnızca firavun mezarlarında bulunur” diyen Dr. Litherland, yaşadığı duygusal anı şöyle anlattı:
“Böyle bir keşif beklemiyordum. Odaya girdiğimizde şaşkınlık ve hayranlık içinde kaldım. Dışarı çıktığımda eşim beni bekliyordu ve yapabildiğim tek şey gözyaşlarına boğulmaktı.”
Kral II. Thutmose’un kaybolan mezarı
II. Thutmose’un mumyalanmış kalıntıları iki yüzyıl önce bulunmuş olsa da, firavunun asıl gömüldüğü mezar bugüne kadar keşfedilememişti. II. Thutmose, ünlü firavun Tutankamon’un atalarından biri olarak biliniyor. 1922’de keşfedilen Tutankamon’un mezarı, 20. yüzyılın en büyük arkeolojik buluşlarından biri olmuştu.
II. Thutmose, aynı zamanda Antik Mısır’ın az sayıdaki kadın firavunlarından biri olan Kraliçe Hatşepsut’un kocasıydı. Hatşepsut, ülkeyi tek başına yöneten en güçlü kadın firavunlardan biri olarak kabul ediliyor.
Mezar neden boş?
Dr. Litherland, mezarın büyük bir merdiveni ve ihtişamlı bir iniş koridoru olduğunu belirterek, arkeologların mezara ulaşmasının oldukça zorlu olduğunu ifade etti.
“10 metre uzunluğundaki bir tünelden sürünerek geçmek zorunda kaldık. Sadece 40 cm genişliğinde bir açıklıktan içeri girdik” dedi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Ekip mezar odasına ulaştıklarında, firavun mezarlarına özgü dini bir metin olan Amduat’tan sahnelerin resmedildiği süslemelerle karşılaştı. Ancak beklenilenin aksine, odada hiçbir gömü kalıntısı bulunamadı.
Dr. Litherland, mezarın soyguncular tarafından değil, kasıtlı olarak boşaltıldığını belirtti. Araştırmalar, mezarın inşa edildiği alanın zamanla bir şelalenin altına dönüştüğünü ortaya koydu. Kralın gömülmesinden yalnızca birkaç yıl sonra su baskınları nedeniyle mezar sular altında kaldı. Bu nedenle II. Thutmose’un cenazesi antik dönemde başka bir yere taşındı.
Ekip, mezarın içindeki tonlarca kireç taşını eleyerek firavuna ait ipuçları bulmaya çalıştı. Sonunda II. Thutmose ve Hatşepsut’un isimlerinin yazılı olduğu kaymak taşından kavanoz parçaları bulundu.
Bu keşif, Dr. Litherland’ın başında olduğu Yeni Krallık Araştırma Vakfı ve Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı’nın 12 yılı aşkın çalışmasının sonucu olarak kayıtlara geçti. Ekip, daha önce Luksor’daki Theban Dağı’nın batısında 54 farklı mezar kazısı yapmış ve 30’dan fazla kraliyet ailesi üyesinin kimliğini tespit etmişti.
Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanı Şerif Fathy, bu keşfin 1922’de Kral Tutankamon’un mezarının bulunmasından bu yana ilk firavun mezarı keşfi olduğunu belirtti.