Kemal Can, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP’nin hem Saraçhane’de düzenlediği mitingler hem de ön seçimle birlikte, siyasi iktidara karşı eş zamanlı ve etkili bir yanıt verdiğini söyledi. Can’a göre muhalefet ilk kez gündemi kendi lehine çevirdi: “Sizin ne yapacağınızı merak ettirmeye başlamışsanız kamuoyunda, o zaman gündem size dönmüş demek“
Kemal Can, sembolik ön seçimi ve eş zamanlı yapılan Saraçhane mitingini “çok güçlü biçimde gösterilmiş” iki politik hamle olarak nitelendirdi. Kemal Can, “Sandık sembolünü kullanarak, seçim sandığını getirmeyen iktidara karşı erken seçim talebini sandığı ortaya koyarak aslında sandık ölçeğinde göstermiş oldu” dedi. Can’a göre bu hamle, hem sandığın meşruiyetini vurguladı hem de sokak siyasetini yeniden meşru bir alan olarak inşa etti.
“Özgür Özel’e armağan edilmiş bir gündem”
İktidarın muhalefeti tasfiye etmeye dönük hamlesinin geri teptiğini belirten Can, “Oluşan gündemi armağan etti. İktidar aslında, Erdoğan gündemi armağan etti” dedi. Bu durumun yalnızca bir kriz yönetimi değil, aynı zamanda “liderlik vasfı”nın açığa çıkması için de fırsat yarattığını belirten Can, “Liderlik vasıflarını öne çıkartıyor ve… tam tersi olabilirdi. Tabii ki mümkündü” dedi.
Can, Özgür Özel’in bu süreci iyi yönettiğini düşündüğünü söyledi ve ekledi: “Hakkını teslim etmek lazım”
“Bu, siyasi bir karşılık değil; hileli mal ifşasıdır”
Kemal Can, iktidara yakın medya kuruluşlarının yaşananları görmemesi üzerine başlatılan boykotları da değerlendirdi:
“Bir haber var. Değil Türkiye’de, dünya ölçeğinde haber olan bir şey var. Tamamen maksatlı olarak yaptığını iddia ettiğin işin gereği olmayan biçimde buna sırtını dönüyorsun. Hatta dezenformasyonlarla bunları etiketlemeye falan çalışıyorsun. Şimdi bunu yapmak aslında hileli mal satmak demek.”
Can’a göre bu tepkiler birer fiili sansür değil, “insanları… bunlar bunu yapıyorlar, haberiniz olsun ve bu hileli şeyi almayın. Ve buna kendi tepkinizi gösterin demek.”
“Soru artık şu: Muhalefet ne yapacak?”
Kemal Can’a göre bu süreç, muhalefet açısından sadece bir direniş değil, aynı zamanda siyasi inisiyatif alma fırsatına dönüştü. Can, “Herkesin gözleriyle gördüğü, kendi bulunduğu yerde gördüğü, insanların kuyruğa girerek oy kullandığı ve Türkiye’nin her yerinde bunun olduğu görüldü” dedi.
