Gazeteci ve akademisyen Nuray Mert hakkında “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla dava açıldı. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak olan Mert’e yurtdışına çıkış yasağı getirildi. İddiaya konu olay, Mert’in de aralarında bulunduğu bir grup kadın gazetecinin 2014’te Suriye’nin Kürt bölgesinde çekilen bir fotoğrafa dayanıyor.
Gazeteci ve akademisyen Nuray Mert, 2024 Ekim’de “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla ifadeye çağrıldı. Avukatlarıyla birlikte verdiği ifadede sorulara cevaplayan Mert, dava açılacağını tahmin etmediğini belirtti. Mert’in açıklamasına göre, iddianame kapsamında kendisine yurtdışı yasağı konuldu.
- Nuray Mert yazdı: Dertler paylaşınca azalır
Nuray Mert, suçlamalara temel oluşturan olayların 2013’teki süreç dönemine ait olduğunu vurguladı. Mert, “Pek çok gazeteci gibi PKK mensupları ile görüşmeler yaptık, bunları kamuoyuyla paylaştık” dedi.
“10 yıl içinde yaşadıklarımı paylaşmak zorunda kaldım”
Nuray Mert, bugüne kadar sadece düşüncelerini ifade ettiği için çeşitli mağduriyetler yaşadığını belirtti. 1990’lı yıllarda başörtüsü ve din özgürlüğünü savunduğu için 13 yıl akademik kariyerine ara vermek zorunda kaldığını aktaran Mert, daha sonra iktidara muhalefet ettiği için medyadaki işlerini kaybettiğini anlattı.
“Doğru bildiğim ilkelerden ödün vermedim”
Nuray Mert, yaşadığı zorluklara ilişkin “Açık yalan, iftira ve tahrif dışında, insanların kendilerine göre doğru olanı söylediklerine inanırım” dedi. Mert, “Doğru olduğuna inandığım ilkeler ve değerleri eğip bükmeye veya sessiz kalmaya yanaşmadım. Suçumun bundan ibaret olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Mert, “terör örgütü üyeliği” iddiasının çok ağır bir suçlama olduğunu ve ağır cezayı gerektirdiğini belirterek, örgüt üyesi olmadığını ve olamayacağını tekrarladı.