İmamoğlu’ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a: “Hani aile kutsaldı? Sınır tanımaz bu düşmanlık ne için?”

İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, “Hani aile kutsaldı? Hani aileye dokunulmazdı? Hani kadınlara, çocuklara, annelere ve aile kutsalına zarar verilmezdi? Sınır tanımaz bu düşmanlık ne için” diye sordu.

Ruşen Çakır yorumladı: Erdoğan niçin İmamoğlu'nu rakibi olarak görmek istemiyor?
İmamoğlu’ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a: “Hani aile kutsaldı?”

23 Mart’tan beri yolsuzluk soruşturmasından tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, partisinin belediyelerine yönelik düzenlenen operasyonlara tepki gösterdi.

“Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” isimli resmi hesabından yazılı bir açıklama yayımlayan İmamoğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi.

“Toplumsal bütünlüğümüz yerle bir oldu”

“Ailelerin ve Aile Hukukunun Feryadıdır” başlığıyla paylaşılan açıklamada İmamoğlu, “Bu yıl ailelerimiz başta olmak üzere, toplumun büyük bir kesiminin huzur, güven ve adalet duyguları yerle bir edilmiştir. Koltuk hırsının ve ihtiraslarının mahkumu olmuş bir avuç muhterisin yürüttüğü ve tasarladığı operasyonlar, ailelerin iffetine, haysiyetine, onuruna, maneviyatına, değerlerimize ve inancımıza büyük zarar vererek toplumsal bütünlüğümüzü yerle bir etmektedir” dedi.

Aile hassasiyetlerinin yerle bir edildiğini söyleyen İmamoğlu, “İnsanlar sahur vaktinde, gece karanlığında ailelerinin ve çocuklarının yanından yüzlerce polisin ve jandarmanın baskınlarıyla gözaltına alınmıştır. Çağrılmaları halinde her birisi gelip ifade verecek birçok namuslu insan, beş gün nezarette pislik içinde bekletilip ifade işlemiyle hukuksuzca tutuklanmıştır” diye yazdı.

“Ailelerin itibarları yerle bir edilmiştir”

İmamoğlu şöyle devam etti:

“Bir kısmı tek başına çocuklarını büyüten kadınlarımız bile sabahın kör vaktinde evlatları korkutularak onların gözleri önünde gözaltına alınmıştır. Sözüm ona gizlilik kararı olan bu soruşturmaların yapılacağı günler öncesinden ifşa edilmiştir. Hatta dalga geçercesine gizlilik kararıyla avukatların dahi ulaşamadığı bilgiler, tek bilgi kaynağının savcılık olması muhtemel bir şekilde yanıltıcı görüntüler ve ifadelerle trol ve itibarsız kişiler eliyle gerek devlet gerekse özel kanallarda gösterilmiştir. Hukuk tümüyle çiğnenmiş; ailelerin itibarları, yaşamları ve çocukları etkilenecek şekilde kul hakkı yenilerek kirli propaganda yapılmış; aile hassasiyetlerimiz yerle bir edilmiştir.”

Erdoğan saldırdıkça İmamoğlu kazanıyor | Ruşen Çakır yorumladı
İmamoğlu’ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a: “Hani aile kutsaldı?”

“Ailelerin namusuna yönelik saldırı kara bir leke olarak geçmiştir”

Tutukluların sağlık durumlarına bakılmaksızın, haksız bir şekilde bulundukları cezaevinden başka bir cezaevine sevk edilmelerinin hukuka aykırı olduğunu hatırlatan İBB Başkanı, “Kadın, hasta, tedaviye muhtaç, ayırt etmeden insanları tutsak oldukları hapishanelerden yüzlerce kilometre uzaklara götürerek hayati tehlike taşıyan uygulamalarla kelepçeli nakiller yapmışlardır. Aileleri ve avukatları günlerce bu insanlardan haber alamamıştır. Bu nakillerin bir kısmı bayram arefesinde yapılarak ziyarete gidecek aileleri ve evlatları büyük bir zulme ve tehlikeye sürüklenmiştir. Bu sevk zulmü ve işkencesi, ailelerin ulaşma imkanlarını kısıtladığı gibi ne yazık ki savunma haklarına da çok büyük bir engel ve imkânsızlıklar yaratmıştır” dedi.

Askeri darbelerde ve terörle mücadelede bile çok az bilinen ve yadırganacak tasarımla insanların sıraya dizildiğini söyleyen İmamoğlu, “Suçlu muamelesi yapılmış, onurları çiğnenecek biçimde polis tarafından görüntüleri çekilmiş, görüntülerin devletimizin ajansı tarafından acımasızca servis edilmesi sağlanmıştır. Bu ailelerin namusuna ve masumiyet karinesine yönelik saldırı, demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir” diye yazdı.

İmamoğlu’nun açıklamasının devamı şöyle:

“Diploma iptali tarihimizin kara lekesidir”

“Diploma iptali de bu operasyonun ve savcılığın uygulamalarının bir parçasıdır. Diploma iptali, koltuk hırsının ve ihtirasının zirvesi, tarihimizin kara lekesidir. Ailelerimiz için tüm edinimlerinin, malının, mülkünün, iş yerinin, tapusunun, evinin, tarlasının ve tabii ki diplomasının garantisi olmadığı hissini vererek dünya tarihine geçen bir hukuksuz işlemle ülkemiz adına aileler için güvensizlik ve derin huzursuzluk döneminin yaşatılmasına sebep olmuşlardır. Son olarak kutsal kurumlarımıza, yüce Türk yargısının hakimlerine, savcılarına, üniversitelerimize, akademisyenlerimize, polislerimize ve jandarmalarımıza güven duygularını tahrip etmişlerdir.

İmamoğlu’ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a: “Hani aile kutsaldı?”

Aile kutsalına olan derin tutkumla Sayın Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum: Hani aile kutsaldı? Hani aileye dokunulmazdı? Hani kadınlara, çocuklara, annelere ve aile kutsalına zarar verilmezdi? Tüm bu uygulamalarla aile kutsalı yerle bir edilmiştir. Yargısız infaz yapılmasına, usulsüzlüklere alkış tutarak masumiyet karinesinin yok edilmesine, birey olmanın, yurttaş olmanın ve aile olmanın tüm tutkulu halini; işkenceye, kaygıya dönüştüren bir ortamı meşru hale getiremezsiniz. Sınır tanımaz bu düşmanlık ne için? Ailelerin, tutsakların, bu işin içinde olan herkesin, devlet güvencesini ortadan kaldırıp can ve mal güvenliğini büyük tehdit altına sokamazsınız. Kadın tutukluları çocuklarından, ailelerinden koparamazsınız. Bu konuda acilen bir çözüm geliştirmelisiniz. İnsanlar tutuksuz yargılansın. Bir an önce iddianame düzenlensin.

“Hiç kimsenin devletimizin adaletine saldırma hakkı olamaz”

Aziz milletim:

Unutulmamalıdır ki gerçekleştirmekle övündükleri bu zulüm, bu ülkenin şerefli siyasetçilerinin ve bürokratlarının ailelerinin nezdinde milletimizin geleceğine vurulmuş bir hançerdir. Bu şerefli millet ve mensubu olmaktan gurur duyduğumuz bu devlet, yüzyıllardır yazdığı engin hikâyeyi adaletle yönetmesine, nice coğrafyalara zulme karşı umudu götürmesine, devletçe bir akla ve milletçe bir ahlaka borçludur. Bu zalimliğe imza atanlar dahil hiç kimsenin ne aile mefhumuna ne milletimizin ahlakına ne de devletimizin adaletine saldırma hakkı da kudreti de olamaz.

Bizler, önce Allah’ın sonra da devletimizin ve milletimizin adaletine güveniyoruz. Suçsuzluğumuz millet nezdinde kabul görmüştür, devlet nezdinde de er ya da geç kanıtlanacaktır. Çiğnenen millet iradesi tecelli ettiğindeyse ülkemiz elbet huzur bulacak ve yaratılan kuşatmadan hızlıca kurtulacaktır. Mücadeleyi fitnede yarışanlar değil; elbet hak, hukuk ve adalet diyenler kazanacaktır. Millet büyüktür.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.