İsrail’in 13 Haziran’da İran’ın nükleer tesislerine ve füze üslerine düzenlediği saldırılarla başlayan gerilim, İran’ın balistik füzeler fırlatması ve iki ülke arasında karşılıklı saldırılarla devam ediyor. Çatışmaların üçüncü gününde bilmeniz gerekenleri derledik.
İsrail’in 13 Haziran’da İran’ın nükleer tesislerine ve füze üslerine düzenlediği kapsamlı saldırıların ardından başlayan gerilim, üçüncü gününde karşılıklı balistik füze saldırıları ve ağır can kayıplarıyla tırmanarak sürüyor.
İsrail ordusu, 15 Haziran Pazar öğleden sonra İran’dan yeni bir füze dalgasının beklendiğini duyurarak sivilleri sığınaklara çağırdı.
14 Haziran Cumartesi günü İsrail ordusu, İran’ın nükleer altyapı tesislerine bir dizi saldırı düzenlediğini doğruladıktan sonra İran, İsrail’in orta ve kuzey bölgelerine füzeler fırlattı.
İsrail acil müdahale ekipleri, saldırılarda en az 10 kişinin öldüğünü ve 100’den fazla kişinin yaralandığını açıkladı.
İran’dan ilk kez doğalgaz sahalarına saldırı açıklaması
İran Petrol Bakanlığı, 14 Haziran’da İsrail’in ülkenin güneyindeki Buşehr bölgesinde bulunan Güney Pars gaz sahasını ve Fajr Jam Gaz Rafinerisi’ni vurduğunu açıkladı. Bu gelişmeyle İsrail, İran’ın enerji altyapısını doğrudan hedef alarak gerilimi enerji savaşı boyutuna taşıdı.
Aynı saatlerde İran devlet televizyonu, İsrail’e 100’den fazla füze gönderildiğini, saldırılarda füze ve drone’ların kullanıldığını duyurdu. Hedefin Tel Aviv ve Hayfa olduğu açıklandı. Batı Celile’de genç bir kadının hayatını kaybettiği doğrulanırken, İsrail’in kuzeyinde ve Kudüs’te halk sığınaklara yönlendirildi.
Netanyahu: “Tahran’a giden yolu açtık”
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu 14 Haziran’da yayımladığı video açıklamada, “Ayetullah rejiminin her bölgesini ve bütün hedefleri vuracağız” diyerek askeri operasyonların süreceği mesajını verdi.
Netanyahu, İran’ın nükleer tesislerine büyük zarar verdiklerini ileri sürdü ve “Tahran’a giden yolu açtık. Çok yakında İsrail uçaklarını ve pilotlarımızı Tahran semalarında göreceksiniz” dedi. İsrail ordusu da 150 hedefi vurduğunu, bu saldırılarda 9 İranlı nükleer uzman ve bilim insanının öldürüldüğünü duyurdu.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Tahran’dan tehditler, Washington’dan mesafe
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İsrail saldırılarının sürmesi halinde “daha şiddetli” bir yanıt vereceklerini açıkladı. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ise saldırıların arkasında ABD’nin olduğunu savunarak, “Bu saldırılar ABD desteği olmadan gerçekleşemezdi. Amerika bu işin ortağıdır” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump ise ABD’nin saldırılarla hiçbir ilgisi olmadığını ve İran’la bir anlaşmanın “kolayca” yapılabileceğini söyledi. Bugün Umman’da gerçekleşmesi planlanan nükleer müzakereler ise iptal edildi.
İran, İsrail’e destek verilmesi durumunda bölgedeki ABD, İngiltere ve Fransa’ya ait askeri üslerin hedef alınacağı tehdidinde bulundu. İran Dışişleri Bakanı Arakçi, Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, müzakerelerin artık boşa çıktığını söyledi. Reuters’a konuşan İranlı yetkililer, Batı’nın İsrail’i savunmaması gerektiğini belirtti.
13 Haziran’da ne olmuştu?
İsrail, 13 Haziran Cuma sabahı İran’ın nükleer tesislerini ve bazı komutanlarını hedef alan geniş kapsamlı saldırılar gerçekleştirdi. Bu saldırılarda İranlı yetkililere göre 78 kişi öldü, 320’den fazla kişi yaralandı.
Aynı günün ilerleyen saatlerinde İran, İsrail’e balistik füzelerle karşılık verdi. Tel Aviv’de dumanlar yükseldi, Devrim Muhafızları onlarca hedefe saldırı düzenlendiğini duyurdu. İran lideri Ali Hamaney, “İsrail savaş başlattı” diyerek karşılıklarının süreceğini söyledi.
13 Haziran gecesi başlayan süreç, New York’taki BM Güvenlik Konseyi’nde de gündem oldu. İran Temsilcisi Emir Said İravani, İsrail saldırılarını “barbarca ve suç” olarak nitelendirdi. İsrail’in BM Büyükelçisi Danny Danon ise “Tehditleri ortadan kaldırdığımız kesinleşene kadar devam edeceğiz” dedi.
