Ruşen Çakır’ın konuğu Prof. Dr. Seda Demiralp, videoda kararsız seçmenler üzerinden yaptığı araştırma sonucunu anlattı. Demiralp, araştırmalarında kararsız seçmenin homojen olmadığını vurgulayarak, “Ekonomi hâlâ en büyük sorun ama demokrasiyle bağlantı da kurulmaya başladı. Bu seçmenler netlik ve yeni bir hikâye görmek istiyor” dedi.
Prof. Dr. Seda Demiralp, yürüttükleri araştırmada kararsız seçmenlerin oranının seçim dönemi dışında yüzde 30’lara kadar çıkabildiğini belirtti. Demiralp, bu grubu “partizan olmayan, iktidar ve muhalefet liderlerine benzer mesafede duran, yönünü sık değiştirebilen” bir seçmen kitlesi olarak tanımladı.
Mesele ideoloji değil
Demiralp videoda kararsızların ağırlıklı olarak ideolojik değil, günlük hayatı doğrudan etkileyen sorunlarla ilgilendiğini söyledi ve şöyle devam etti: “Hayat pahalılığı ve ekonomi başlıca sorun. Ama bu kez demokrasiyle bağlantı kurulmaya başlandı. Tek adam eleştirisini görmek bizim için yeni bir bulgu oldu.”
“Seçmenler dezenformasyona yatkın”
Demiralp’e göre bu seçmenler bir yandan esnek ve farklı görüşlere açık, diğer yandan “entelektüel apati” nedeniyle dezenformasyona yatkın.
Demiralp seçmenlerin esnek ve farklı görüşlere açık olduğunu ama diğer yandan “entelektüel apati” nedeniyle dezenformasyona yatkın olduklarını söyledi.
Demiralp, “Bir haber önlerine geldiğinde detaylı teyit etmeye girişiyorlar. Hızlı ve sezgisel karar verebiliyorlar. Bu yüzden medyanın etkisi bu grupta daha çok yüksek” diye konuştu.
CHP mitingleri seçmeni nasıl etkiliyor?
CHP’nin mitinglerinin ürkütmediğini, aksine “dik duruş” olarak algılandığını aktaran Demiralp, “Bu seçmenler karşı kanıt görmek istiyor. Karşı argümanların sunulması bir güç gösterisi olarak görülüyor” dedi.
Kayyum tartışmalarının da etkili olduğunu söyleyen Demiralp, “Ekrem İmamoğlu hem CHP içinde hem de Türkiye siyasetinde yenilik vaadiyle bu taleplere daha fazla cevap verebiliyor” diye konuştu.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Demiralp, Ruşen Çakır’ın “19 Mart sürecinin ardından CHP’nin doğru ve yanlış yaptıkları neler?” sorusunu şöyle değerlendirdi:
“Mitingler CHP’nin dik duruşu kararsız seçmen açısından ürkütücü değil, aksine bir güç gösterisi olarak algılanıyor. İnsanlar ‘CHP tehdit ediliyor ama karşılık veriyor’ diyor. Bu seçmenin zihninde ‘CHP geri adım atmıyor’ şeklinde bir algı yaratıyor.”
Demiralp ayrıca CHP’nin zayıf yanlarına da dikkat çekti:
“Sorun şu ki, CHP’nin bu dik duruşu net bir hikâyeyle bütünleştirmesi gerekiyor. Kararsız seçmenler sadece tepkisel bir siyaset değil, aynı zamanda umut veren, geleceğe dair bir vizyon görmek istiyorlar. CHP’nin hâlâ tam olarak böyle bir çerçeve oluşturmadığını gözlemliyoruz.”