Uluslararası Hrant Dink Ödülü, dün akşam (15 Eylül) yapılan törenle gıda mühendisi, aktivist ve akademisyen Bülent Şık’a verildi. Yurtdışından ise mültecilerin haklarını savunan uluslararası aktivist Helena Maleno Garzón ödüle layık görüldü.
Uluslararası Hrant Dink Ödül Töreni, Hrant Dink Vakfı tarafından 2009 yılından bu yana her yıl Dink’in doğum günü 15 Eylül’de düzenleniyor. Bu yıl on yedincisi düzenlenen tören, dün akşam (15 Eylül) gerçekleşti. Ödül töreni, vakfın YouTube kanalından ve internet sitesinden canlı olarak yayınlandı.
Biri Türkiye’den, biri Türkiye dışından olmak üzere iki kişi, grup ya da organizasyona takdim edilen Hrant Dink Ödülü, her yıl olduğu gibi bu yıl da “mücadele eden insanlara ilham ve umut kaynağı olan; ayrımcılık, ırkçılık ve şiddetten uzak, bağımsız ve adil bir bir dünya için çalışan; bu ideallere ulaşmak için risk alan ve barış dilini kullanan insanlara yalnız olmadıklarını hatırlatmak için” dağıtıldı.
Dünyanın dört bir yanında insan hakları için verilen mücadelenin kutlandığı törene birçok özel konuk katıldı. Konuklara tören boyunca canlı müzik performansları ve çeşitli akademisyenlerin konuşmaları eşlik etti. Besteci ve yazar Hüsnü Arkan, Hrant Dink anısına bestelediği Ahparig şarkısını sahnede Ceylan Ertem ile beraber seslendirdi.
Jüride kimler yer aldı?
Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün bu yılki jürisinde Rugiatu Neneh Tunay, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Aslı Bâli, Fatmagül Berktay, Ara Ghazarian, Wolfgang Kaleck, Reşat Kasaba, Cem Mansur, Zeynep Oral, Tilbe Saran ve Hrant Dink Vakfı Başkanı Rakel Dink yer aldı.
Garzon: “Yaşasın özgür Filistin”
Helena Maleno Garzón, konuşmasında Filistin’de öldürülen gazetecilere değindi ve “Bizim gibi gazeteciler ki ben de gazeteciyim ben de soruyorum. Direnme cesareti gösterebilir miydik? Filistin halkının mücadelesi karanlıkta bir umut ışığı” diye konuştu.
Garzon konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu ödül özel bir ödül Soykırımdan sonra yeniden ayağa kalkmış bir halkın ödülü. Tüm dünyaya hafızanın bir yaşam biçimi ve adalete giden yol olduğunu gösteren bir halkın ödülü. Bu ödül benim için büyük bir onur. Bu ödül yeniden filizlenen köklerden doğduğu için anlamlı bir ödül. Size sonsuz hayranlık ve saygı duyuyorum. Yaşasın özgür Filistin.”
Bu yıl ödülü alan Bülent Şık kimdir?
Gıda mühendisi, çevre ve insan hakları aktivisti ve barış akademisyeni Bülent Şık, 1983-1987 yılları arasında Ege Üniversitesi Mühendislik fakültesi Gıda Mühendisliği bölümünde lisans eğitimini aldı. Daha sonra Akdeniz Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan Şık, aynı üniversitede çevre dostu analiz yöntemleri geliştirilmesi üzerine doktora yaptı.
Şık, Akdeniz Üniversitesi’ne bağlı Gıda Güvenliği ve Tarımsal Araştırmalar Merkezi’nde akademisyen olarak çalışırken 2011-2016 yılları arasında Sağlık Bakanlığı’nca yürütülen, kanser vakalarının sık görüldüğü illerde kanser ile çevresel kirlilik arasında bir ilişki olup olmadığını belirleme amacı güden bir halk sağlığı araştırmasında görev aldı.
“Türkiye’yi kanser eden ürünleri devlet gizledi, biz açıklıyoruz!”
Araştırma sonucunda Kocaeli, Kırklareli, Tekirdağ, Edirne ve Antalya’dan alınan bazı gıdalar ve su örneklerinde sağlığı tehdit eder seviyede pestisit, ağır metal ve polisiklik aromatik hidrokarbonlar; bazı örneklerde ise suların içilmemesini gerektirecek düzeyde kurşun, alüminyum, krom ve arsenik içerdiği tespit edildi.
Şık, Sağlık Bakanlığı’nın gizlediği araştırma sonuçlarını Nisan 2018’de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Türkiye’yi kanser eden ürünleri devlet gizledi, biz açıklıyoruz! İşte zehir listesi!” başlıklı bir yazı dizisiyle duyurdu.
Bunun üzerine hakkında 12 yıl hapsi istemiyle dava açıldı, yapılan yargılama sonucunda kendisine Türk Ceza Kanunu (TCK) 258. maddede yer alan “göreve ilişkin sırrı açıklama” suçlamasıyla 15 ay hapis cezası verildi. Yargıtay, cezayı bozarak Şık’ın yeniden yargılanmasına karar verdi.
“Devletin yapmadığını Bülent Şık yaptı”
Şık ve avukatlarının derhal beraat kararı istemiyle geldiği Mayıs 2019 tarihli duruşmada çeşitli il baro başkanları da söz aldı. Tekirdağ Barosu Başkanı Sedat Tekneci, “Bülent Şık’ın çalışma yaptığı bölgede yaşıyorum. Bülent Bey’in raporu olmasa biz bunu öğrenemeyecektik. Kendisine teşekkür ediyorum. Devletin yapamadığını o yapmıştır” dedi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Kocaeli Baro Başkanı Bahar Gültekin Candemir de, Yargıç Nursel Bedir’e “Önünüzdeki su zehirli olsa içer miydiniz” diye sordu ve “Yaşam hakkı yasalarla güvence altındadır. Buna yönelik her müdahale suçtur. Benim her gün ölerek yaşamıma devam mı etmem gerekiyor?” diye konuştu.
Kırklareli Baro Başkanı Turgay Hınız ise “Bu açıklamadan önce bizim köyümüze gelip bir çay içseydiniz size çayın siyanürlü olduğunu söylerlerdi” dedi.
Şık ve avukatlarının beraat talebi reddedildi.
Nobel’li akademisyenler destek çıktı
Bülent Şık’ın yargılanmasına tepki göstermek için başlatılan imza kampanyasına dünyanın dört bir yanından 600’den fazla bilim insanı katıldı.
Bu isimler arasında tanınmış akademisyenler Noam Chomsky, Judith Butler, Bruce Alberts, Nancy Fraser, Elazar Barkan’ın yanı sıra, Eric Wieschaus, Claude Cohen-Tannoudji, Jack W. Szostak, Roald Hoffmann ve Robert Curl gibi Nobel ödüllü bilim insanları bulunuyor.
Altı yıl sonra gelen beraat
Bu yıl nisan ayında gerçekleşen duruşmada İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019’da verdiği bir yıl üç aylık hapis cezasının kaldırılmasına hükmetti. Bülent Şık, altı yıl sonra beraat etti.
Şık, beraat kararını sosyal medya üzerinden duyurdu:
“Sağlık Bakanlığı’nın kanser araştırması sonuçlarını yayınladığım için hakkımda açılan ve altı yıldır süren davadan Yargıtay’ın ve idare mahkemesinin kararıyla beraat ettim bugün. Halkı sağlık risklerine karşı bilgilendirmenin, uyarmanın bilim insanlarının asli sorumluluğu olduğunu vurgulayan savunmamız da kabul görmüş oldu. Başta avukat ve gazeteci arkadaşlar olmak üzere destek ve dayanışma gösteren herkese çok teşekkür ederim.”
Şık’ın yer aldığı proje dışında 15 araştırma daha bulunuyor. Bu araştırmaların sonuçları hâlâ kamuoyuna açıklanmadı.
Bildiriye imza verdiği için ihraç edildi
Bülent Şık, Barış Akademisyenleri’nin devlete “şiddete son verme ve müzakere koşullarını hazırlama” çağrısı yapan “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildirisine de imza verdi. Bunun üzerine 677 sayılı cumhurbaşkanlığı kanunun hükmünde kararnamesiyle (KHK) Akdeniz Üniversitesi’nden 2016 yılında ihraç edildi.