Mabel Matiz’in şarkısına erişim engeli talep edilmesi ve hakkında suç duyurusunda bulunulmasının ardından KAOS GL açıklama yayımladı. Açıklamada, suçlamaların derhal geri geçilmesi talep edildi.
Kaos GL Derneği, şarkıcı Mabel Matiz’in Perperişan adlı şarkısına yönelik erişim engeli ve İçişleri Bakanlığı’nın Matiz hakkında “müstehcenlik” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmasını kınadı. Dernek, suçlamaların derhal geri çekilmesini ve erişim engelinin kaldırılmasını talep etti.
Açıklamada, Matiz’in hedef gösterilmesi ve sansürlenmesinin ifade özgürlüğüne yönelik açık bir saldırı olduğu vurgulandı.
Kaos GL, “Bu coğrafyanın melodilerini, ritimlerini büyük bir özen ve emekle bizlerle buluşturan Mabel Matiz’in hedef gösterilmesini ve bir kez daha sansürlenmesini büyük bir öfke ve üzüntüyle takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Dernek, RTÜK’ün LGBTİ+ karakterler ve hikâyeler içeren yapımları sansürlemesini, LGBTİ+ haklarını savunan sanatçıların konserlerinin yasaklanmasını ve son dönemde artan baskıları hatırlatarak, “Sansür üstüne sansürle görünmezlik dayatılıyor hepimize. Daha dün Onur Yürüyüşleri’ne polis saldırdı, arkadaşlarımız tutuklandı. Daha dün transların hormona erişimi kısıtlandı. Ve maalesef, dün dünde kalmadı” dedi.
Sanata yönelik baskının yalnızca sanatçılara değil, toplumun tüm kesimlerine yönelik tehdit oluşturduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Genel ahlak gibi muğlak kavramların özellikle LGBTİ+ varoluşlarını hedef almak ve bastırmak için kullanılması yeni değil. Bu girişimler hem Anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükleri hem de Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri ihlal ediyor” denildi.
Kaos GL, Matiz’in daha önce LGBTİ+’lara ithaf ettiği sözlerini hatırlatarak, “Biz de Mabel’den, şarkılarından ilham alabilme hakkımızı istiyoruz. Mabel Matiz, hem eserleri hem de LGBTİ+ haklarını savunmasıyla bu toplumun değerine çoktan dönüştü” ifadelerini kullandı.
Açıklama, Matiz’in Perperişan şarkısındaki sözlere gönderme yapılarak “İsterse topa koysunlar! Biz hikâyelerimizi anlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” sözleriyle son buldu.
Açıklamanın tam metni:
“Suç duyurusu geri çekilmeli”
Bu coğrafyanın melodilerini, ritimlerini büyük bir özen ve emekle bizlerle buluşturan Mabel Matiz’in hedef gösterilmesini ve bir kez daha sansürlenmesini; RTÜK’ün sırf LGBTİ+ karakterler, aşklar, yaslar var diye film ve dizileri sansürlemesini; LGBTİ+ haklarını savunan sanatçıların konserlerinin yasaklanmasını büyük bir öfke ve üzüntüyle takip ediyoruz.
“Transların hormona erişimi kısıtlandı”
Üzgünüz çünkü sansür, zaten çoraklaşan, tek sese hapsedilen kültür sanat dünyamızı daha da çoraklaştırıyor. Mabel’in şarkılarında, sansürlenen filmlerde, dizilerde anlatılanlar bizim hikâyelerimiz. Öfkeliyiz çünkü sansür üstüne sansürle görünmezlik dayatılıyor hepimize. Daha dün KaosGL.org sansürlendi. Daha dün Onur Yürüyüşleri’ne polis saldırdı, arkadaşlarımız tutuklandı. Daha dün transların hormona erişimi kısıtlandı. Ve maalesef, dün dünde kalmadı…
İçişleri Bakanlığı’nın Mabel Matiz hakkında, yayımladığı Perperişan adlı şarkısı nedeniyle “müstehcenlik” ve “genel ahlaka aykırılık” iddiasıyla suç duyurusunda bulunması ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın şarkıya yönelik erişim engeli talebi, ifade ve sanat özgürlüğüne yönelik açık bir saldırıdır.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
![]()
Sanat, toplumsal çeşitliliğin, duyguların ve özgür düşünebilmenin en önemli ifade alanlarından biridir. Sanatçılar, eserleri aracılığıyla hem bireysel hikâyelerini hem de toplumun farklı gerçekliklerini görünür kılar. Bu çeşitliliği sansürle bastırmaya çalışmak, yalnızca sanatçıların değil, toplumun tüm kesimlerinin ifade hakkına yönelik bir tehdittir.
“LGBTİ+’lara yönelik nefret ve ayrımcılığı derinleştirmekte”
Son yıllarda LGBTİ+ haklarını savunan veya eserlerinde LGBTİ+ temsillerine yer veren sanatçılar sıklıkla hedef gösterilmiş; konserleri iptal edilmiş, sahne almaları engellenmiş ve kamuoyunda linç kampanyalarına maruz bırakılmıştır. Bu sistematik baskı iklimi, sanatçıları otosansüre zorlamakta; LGBTİ+’lara yönelik nefret ve ayrımcılığı derinleştirmektedir.
Sanata yönelik her türlü engelleme, yalnızca sanat özgürlüğünün değil, aynı zamanda ifade özgürlüğünün de ağır bir ihlalidir. “Genel ahlak” gibi muğlak kavramların özellikle LGBTİ+ varoluşlarını hedef almak ve bastırmak için kullanılması yeni değil. Bu tür girişimler hem Anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükleri hem de Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerini ihlal etmektedir.
Mabel, Elle Style Awards ödülünü bizlere, LGBTİ+’lara şu sözlerle ithaf etmişti:
“Ödülümü uzun yıllardır her türlü baskı ve sınırlandırmaya rağmen kendilerini cesurca, inatla ortaya koyan, varlıklarını korkusuzca haykırmaya devam eden ve bu cesaretleriyle bana her zaman çok büyük ilham olan Türkiyeli LGBTİ+’lara ithaf ediyorum.”
“Şarkılarından ilham alabilme hakkımızı istiyoruz”
Biz de Mabel’den, şarkılarından ilham alabilme hakkımızı istiyoruz. Mabel Matiz hem eserleri hem de zulme karşı olmanın asgari gereklerinden olan LGBTİ+ haklarını desteklemesiyle bu toplumun değerine çoktan dönüştü.
Mabel Matiz’e yöneltilen suçlamaların derhal geri çekilmesini ve erişim engelinin kaldırılmasını talep ediyoruz.
Mabel Matiz’in sansürlenen Perperişan şarkısında dediği gibi: “İsterse topa koysunlar!”
Biz hikâyelerimizi anlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.