Dünya Alem (14) – Ali Babacan: “Trump ve Erdoğan hukuku hiçe sayan iki lider”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Dünya Alem videosunda İslam Özkan’ın sorularını yanıtladı. Dış politikadan ekonomiye, yargı krizinden çözüm sürecine kadar geniş bir yelpazede görüşlerini dile getiren Babacan, hükümet politikalarına sert eleştiriler yöneltti. Ali Babacan, Ekonomi ve dış politikanın yol haritası başlıklı videoda Erdoğan-Trump görüşmesi, İsrail’in Gazze’deki soykırımı, Bahçeli’nin Rusya-Çin önerisi ve CHP’ye yönelik yargı operasyonları gibi güncel konuları değerlendirdi.

Gazze’de İsrail hükumetinin soykırım suçu işlediğini ve Netenyahu’ya en büyük desteği Trump’ın verdiğini hatırlatan Babacan, “Böylesine büyük bir felaketin, insanlık felaketinin ortasında Erdoğan’ın Trump’a iki lafın başında dostum demesi benim içimi acıtıyor. İnsan olarak içimi parçalıyor ama bu ülkenin vatandaşı olarak da hicap duyuyorum” diye konuştu.

Trump ziyareti ve diplomasi eleştirisi

Babacan, 25 Eylül’de gerçekleşecek Erdoğan-Trump görüşmesini değerlendirdi. Görüşmenin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu sonrası düzenlenmesini “diplomasi geleneklerine aykırı” olarak niteledi. Trump’ın oğlunun İstanbul’da Erdoğan’la görüşerek randevuyu ayarladığına dair iddialara dikkat çeken Babacan, “Devletlerarası görüşmeler iki ülkenin menfaatleri için yapılmalı. Arka kapıda şahsi ticari meseleler görüşülüyorsa bu Türkiye’ye yakışmaz” dedi. Trump’ın geçmişte Erdoğan’a yazdığı “aptal olma” mektubunun iade edilmemesini de eleştirerek, “Bir saatte sert bir cevapla iade edilmeliydi. Bu, devletin duruşunu gösterirdi” diye konuştu. Gazze’deki soykırımı destekleyen Trump’a “dostum” hitabını ise “içini parçalayan” bir durum olarak tanımladı.

Mektup meselesi

Babacan sözlerini şöyle sürdürdü: “Trump, ‘Aptal Olma’ mektubunu da çerçeveletmiş, kendi sahibi olduğu Trump Tower’da bir yerlerde asılı o mektup. Yani, bak diyor ben Erdoğan’a zamanında ‘Aptal Olma’ diye mektup yazmıştım diyor. Çerçeveletip asmış, yani onu unutma derdi falan yok. Ben bu ülkenin Cumhurbaşkanı olsam böyle bir mektup geldiği anda hemen bir saat içinde hangi kanaldan geldiyse sert bir şekilde iade ederim ki kayıtlara geçsin. Devlet olarak duruşunuzu ortaya koyun. Yani bu insanlar kendi şahsi ticari ilişkilerini görüşmek için buluşmuyorlar ki. Yani arka kapıda, arka odalarda onları da görüşülüyorsa bilmem. Yani umarım ki değildir. Yani bir yandan devlet iş görüşürken, arka kapıda da birilerinin şahsi ticari meselelerinin görüştüğü bir organizasyon varsa onu bilmem. İnşallah yoktur diye ümit ediyorum. Ama Erdoğan’ın programında bir iş adamı diye görününce oğlu artık ne olur gerisini bilemiyoruz yani.”

“Gereksiz bir şüphede yaymak istemem ama bizim devlet geleneği, diploma geleneği iyi oturmuş bir gelenektir? Ta Osmanlı döneminden değil mi? Hariciye geleneği vardır. Çünkü devletten devlete iş yapıyorsanız iki devletin de önceliklerini, iki devletin, iki ülkenin münferit çıkarlarını ya da ortak çıkarlarını görüşürsünüz. İş birliği alanlarını değerlendirsiniz. sorunlar varsa sorunların çözülmesini konuşursunuz. Ama hazır bir araya gelmişken ya bir de bizim şu arkadaşın şöyle bir işi var, bir de bu arkadaşın böyle bir işi var. Bizim oğlanın da şöyle bir ticareti var da onu ne yapalım falan diye konuşursan o zaman olmaz.”

İsrail’e karşı strateji çağrısı

İsrail’in Gazze’deki soykırımını ve Katar’daki Hamas heyetine yönelik saldırısını sert bir dille eleştiren Babacan, Arap ve İslam ülkelerinin ortak yaptırımlar uygulamasını önerdi. “Diplomatik ve ekonomik abluka ile İsrail’in hoyratlığı engellenir. Birleşmiş Milletler’in ara bulucusu Katar’ı bombalamak uluslararası hukuka aykırı” dedi. Mavi Marmara olayındaki hükümet tutumunu da eleştiren Babacan, “İsrail’in sivil katliamına rağmen anlaşma yaparak davaları düşürmek, caydırıcılığı bitirdi” ifadelerini kullandı. Gazze’ye yardım filosuna müdahale edilmesi halinde ise “Sivil inisiyatifleri desteklenmeli, Türkiye’nin geçmişteki gibi geri adım atmaması gerekir” görüşünü savundu.

Bahçeli’nin Rusya-Çin tezlerine mesafeli yaklaşım

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Türkiye’nin yüzünü Rusya ve Çin’e çevirmesi önerisini değerlendiren Babacan, “İttifak kader ortaklığıdır, ortak ilke ve değerler gerektirir. Çin’de meritokrasi, Rusya’da ise demokrasi yok. Diyalog önemli, ama ittifak ileri bir adım” dedi. Bahçeli’nin açıklamasını Erdoğan’ın ABD ziyareti öncesi elini güçlendirmek için bir taktiksel bir adım olması durumunda bunun iyi bir şey olduğunu dile getirdi.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Afrika ve Orta Doğu vizyonu

Afrika politikasında geçmişte 12’den 44’e çıkarılan büyükelçilik sayısını öven Babacan, “Somali’de barış ve güvenlik için varlığımız önemli. Ancak AK Parti’nin taktik adımları bir stratejiye dönüşmedi” eleştirisi yaptı. Orta Doğu’da ise “Sınırları anlamsızlaştırarak ticaret, fikir ve para akışını serbestleştirmeliyiz. Suriye’de federasyon tuzağına düşülmemeli, barışçıl yöntemler öncelikli” dedi. İsrail’in Suriye’yi bölme planlarına karşı uyarıda bulundu.

Yargı operasyonu ve CHP

CHP’ye yönelik yargı sürecini “siyasi operasyon” olarak niteleyen Babacan, “Yargı muhalefeti dizayn etmek için kullanılıyor. Tutukluluk peşin infaz aracı haline geldi” dedi. YSK’nın son kararlarını ise “iktidarın arka kapı koordinasyonu olmadan alınmış bulmuyorum” sözleriyle eleştirdi. CHP’nin mitinglerini desteklerken, sokağa dökülme çağrılarına karşı ihtiyatlı tutumunu olumlu bulduğunu ifade etti.

Ekonomi ve servet transferi

Ali Babacan, ekonomi ve dış politikanın yol haritasını yorumladı. Ekonomide “yoksulluk krizi” olduğunu savunan Babacan, “Faiz ve vergi artışı dışında politika yok. Tarıma 135 milyar, faize 2 trilyon 53 milyar ayrıldı. Bu servet transferidir” dedi. Kur korumalı mevduat için basılan 800 milyar liranın halkın cebinden çalındığını belirterek, “Zenginler daha zenginleşiyor, fakirler eziliyor” eleştirisi yaptı. Mehmet Şimşek’e ise “Hükümetin tamamına talibiz, tek tek bakanlık değil” cevabını verdi.

Çözüm sürecinde son durum

Çözüm sürecinde “%5 ihtimal bile olsa destekleriz” diyen Babacan, Suriye’deki gerginliğin süreci riske attığını belirtti. Kürt meselesinde “terör ve hak-özgürlükler ayrı hatlarda çözülmeli” görüşünü yineledi. İzleyicilerin “daha cesur ol” talebine ise “DEVA’yı kurmak başlı başına cesaret. Üslubum yumuşak, ama duruşum sert” yanıtını verdi. İftira kampanyalarına karşı ise “Paralı trolümüz yok, doğruyu anlatıyoruz” dedi. Video, Babacan’ın “Hesap günü gelecek, adalet mahkemesi kurulacak” sözleriyle sona erdi.

Ali Babacan ekonomi ve dış politikanın haritasını anlattı
Ali Babacan, ekonomi ve dış politikanın haritasını anlattı