Hendek davasında karar açıklandı: Fabrika sahibi Yaşar Coşkun tahliye edildi

Sakarya Hendek davasında mahkeme skandal karara imza attı. Fabrika sahibi Yaşar Coşkun’un ev hapsi şeklinde adli kontrol ile tahliyesine karar verdi.

Hendek davasında karar açıklandı: Fabrika sahibi Yaşar Coşkun tahliye edildi
Hendek davasında karar açıklandı: Fabrika sahibi Yaşar Coşkun tahliye edildi

Sakarya Hendek havai fişek fabrikası katliamının, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin bozma kararı sonrası görülen yargılamasının karar duruşması, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ferizli Kampüsü duruşma salonunda görüldü.

Sosyal Haklar Derneği’nin aktardığına göre Hendek davasında mahkeme, mütalaaya uygun olarak Yargıtay kararına direnilmesine ve fabrika sahibi sanık Yaşar Coşkun’un ev hapsi adli kontrol tedbiri ile tahliyesine karar verdi.

Mahkeme ayrıca Yaşar Coşkun hakkında konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrolün yanında, mağdurların “zararının” teminat altına alınabilmesi için 15 milyon Türk Lirası teminat ödemesine karar verdi.

Sakarya Hendek davası: Ne oldu?

Sakarya’nın Hendek ilçesindeki Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 3 Temmuz 2020’de meydana gelen patlamada yedi işçi hayatını kaybederken 100’ü aşkın işçi de yaralandı. Daha sonra fabrikada kalan malların taşınması sırasında meydana gelen patlamada da üç asker hayatını kaybetti.

Yargılama sürecinde Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 28 Şubat 2022’de karar duruşmasında, sanıklar Ali Rıza Ergenç Coşkun ve Yaşar Coşkun “Bilinçli taksirle öldürme” suçundan 16 yıl üç ay, Fabrika Müdürü Hasan Ali Velioğlu hakkında “Bilinçli taksirle öldürme” suçundan 12 yıl altı ay, diğer sanıklar da altı yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanık Hasan Ali Velioğlu hakkında ise tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak tahliye kararı verildi.

Mahkemenin kararı istinaf mahkemesine taşındı. İstinaf ise ilk derece mahkemesinin kararındaki sanık Yaşar Coşkun hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hukuka aykırılıkların düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verdi. 

Fabrikaya altı defa kapatma cezası geldi

İstinafın ardından karar Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 12. Ceza Dairesi ise söz konusu olayın yaşandığı fabrikada daha önce gerçekleşen iş kazalarına, idari denetim ve cezalarına değindi. Yargıtay kararında, 17 Ağustos 2009’da bir işçinin ölümüne neden olan patlamaya, 29 Eylül 2009’da meydana gelen patlama sonucunda bir işçinin ölümüne, 22 Kasım 2010’da fabrikada çıkan yangına, 11 Şubat 2011’de meydana gelen patlamaya, 14 Aralık 2014’te meydana gelen patlama sonucunda bir işçinin ölümüne dikkat çekildi.

Ayrıca bahse konu firmaya ilgili 2007-2012 yılları arasındaki ruhsat döneminde tüzük hükümlerine aykırı davranmaktan yedi adet ceza uygulandığı, bu cezaların altısının kapatma olduğu kaydedildi. 2017-2020 arasında ise 16 adet ceza aldığı bildirildi.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Olası kastla öldürme suçu” 

Tutuklu sanık Yaşar Coşkun’un eylemlerini “bilinçli taksirle öldürme” olarak değerlendirdiği davada Yargıtay, sanığın aynı fabrikada meydana gelen patlamalara ve uyarılara rağmen güvenli çalışmayı sağlamak üzere gerekli organizasyonu yapmadığına karar verdi.

Ayrıca sanık Coşkun’un gerekli güvenlik önlemlerini almayarak işçileri tehlikeye attığı ve patlama tehlikesine karşı mevzuatta öngörülen önlemler alınmadığı takdirde ölümlü ya da ölümlü ve yaralanmalı olayların gerçekleşebileceğini öngördüğü halde, patlama riskinin gerçekleşmesini engellemeye yönelik etkili ve yeterli tedbir almayıp, aksine usule aykırı ve izinsiz olarak barut üretimi ve depolanması, ruhsatsız yapılar inşa edilmesi gibi eksik, hatalı ve tehlikeli çalışma yöntemine devamla ve dolayısıyla “olursa olsun” düşüncesiyle gerçekleşen muhtemel neticeye kayıtsız kalarak hareketini sürdürmek suretiyle muhtemel neticeyi kabullenmesi nedeniyle sübut bulan eyleminin ölen sayısınca olası kastla öldürme ve mağdurların yaralanmalarının niteliğine göre her bir mağdur ve/veya şikâyetçi mağdur sayısınca “olası kastla öldürme” suçundan cezalandırılması gerektiğine karar verdi.

“Basit taksirle öldürme suçu”

Diğer sanıklar Asiye Angın, Ahmet Çağırıcı, Erşan Öztürk ve Aslı Düzgün’ün eylemleri “basit taksirle öldürme” verilen cezanın “iş yerinde süreklilik arz edecek şekilde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine aykırı nitelikte bir çalışma düzeni bulunduğunu bilmelerine rağmen kendilerine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmemekle suçlanıyor.

Ayrıca sanıklar bu güvenliksiz ortamda işçilerin çalışmalarına göz yumarak gerçekleşmesini istemedikleri ancak öngördükleri sonucun meydana gelmesini engelleyecek şekilde objektif özen yükümlülüğüne uygun davranmamaları nedeniyle sübut bulan eylemlerinin bilinçli taksirle öldürme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, dosyada mevcut delil durumuna uygun düşmeyen yetersiz gerekçelerle basit taksirle öldürme suçundan hükümler kurularak, suç vasfında yanılgıya düşülmesi” gerekçesiyle “bilinçli taksirle öldürme” suçundan yargılanmaları gerektiğini belirtti. Sanıklar, güvenlik eksikliği ve işçilerin hayatını riske atan çalışma düzenine göz yummakla suçlandı.

Dosya, yeniden incelenmek ve belirtilen hataların düzeltilmesi için Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.