Yazar Semrin Şahin’e göre kitap fuarları çocukların okuma alışkanlığının gelişmesi için önemli bir araç. Şahin, taşrada yazar olmanın geri planda kaldığını söyledi. Peki neden?
Karadeniz Kitap Fuarı’nda neler oldu?
Zeytin Dalı’nın bu haftaki bölümünde Müge İplikçi, Semrin Şahin’i konuk aldı. İplikçi ile Şahin, Karadeniz Kitap Fuarı’nın 10. yılını, bu ve benzeri etkinliklerin çocuklar üzerindeki etkisini ve taşrada yazar olmanın zorluklarını konuştu.
Fuarın Samsun’da, taşrada yaşayanlar için çok kıymetli olduğunu söyleyen Semrin Şahin, “Çünkü insanlar geliyorlar, öğrenciler geliyorlar, kitaplarla temas ediyorlar, yazarlarla tanışıyorlar, panellere katılıyorlar. Taşrada yaşadığımız için ister istemez temas etme sorunu söz konusu olabiliyor. Bu fuarlar sayesinde bu sorun ortadan kalkabiliyor. Özellikle çocuklar için çok kıymetli” dedi.
Semrin Şahin’e göre, ekonomik kriz hem sektörü hem de fuarları zora soktu:
“Birçok yayınevi gelmedi bu yıl. Büyük yayınevlerinden gelmeyenler var. Onlar gelmediği için de ister istemez sallantıya giriyor fuar ve önümüzdeki yıl gelmeme ya da kurulmama gibi bir durum ortaya çıkabilir. Bu Samsun’da yaşayanlar için çok acı aslında.”
“Kitaplar çocuklara empati yeteneği kazandırıyor”
Peki ebeveynler çocuklarına kitap okuma alışkanlarını kazandırabiliyor mu? Bu yeterli mi? Semrin Şahin’e göre ebeveynler çocuklarına kitap okumayı aşılıyor. Şahin, ebeveynlerin çocuklarının okumasını istediğini belirterek, “Öyle veliler var ki anne babalar, ‘Yeter ki benim çocuğum okusun’ istiyor. Ama buradaki temel kaygı ne? ‘Benim çocuğum bütün sınavlardan 100 alsın’ diye mi okutuluyor kitaplar? Asıl kaygımız şu olmalı: Empati kurabiliyor mu? Kitabın en büyük güzel yanlarından bir tanesi bu zaten. Çocuğun empati yeteneğini geliştirmesi. O yüzden de kitapları bu gözle ele almamız gerektiğini düşünüyorum. Bu çocukların düşünsel gelişimleri için çok kıymetli” dedi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Taşrada yazar olmak zor mu?
Taşrada yazarlık yapmak zor mu? Semrin Şahin, taşrada yaşamanın, mesleğine etkisini şu sözlerle anlattı:
“Ya şöyle bir sorunla karşı karşıya kalıyorsunuz, kimsenin aklına gelmiyorsunuz. Yani merkezde olan yazarlar birbirleriyle daha çok temas halindeler. İşte bir etkinlik olacak, ilk önce nerede yaşıyorsunuz diye soruyor. Tabii Samsun’da yaşamanın edebiyat dünyasında kendini gösterme açısından biraz geri planda kaldığını söyleyebilirim.”
Müge İplikçi bir sonraki Zeytin Dalı programında Semrin Şahin’in “Küller” adlı kitabını konuşacaklarını söyledi.
