DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, “Komisyon bir müzakere yürütüyor kendi içinde fakat müzakerenin bir de dış ayağı var. Dışarıda bu müzakereyi Sayın Abdullah Öcalan’la yürüteceksiniz” dedi.
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında hem çözüm süreci hem de yaklaşan bütçe görüşmeleri üzerine açıklamalarda bulundu. Temelli, birkaç gün önce uğradığı saldırı sonucu yoğun bakıma alınan gazeteci Hakan Tosun’a geçmiş olsun dileklerini iletti.
Temelli, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarına değinerek, “Komisyon bir müzakere yürütüyor kendi içinde fakat müzakerenin bir de dış ayağı var. Dışarıda bu müzakereyi Sayın Abdullah Öcalan’la yürüteceksiniz. Bunun bir an önce programlanması, gidecek heyetin belirlenmesi lazım” ifadelerini kullandı.
- Pervin Buldan: “5 kişilik bir komisyon heyetinin İmralı’ya gitmesini bekliyoruz”
- Öcalan’ın komisyon ısrarı İmralı notlarında: “Komisyon gelsin, çok hayati şeyler anlatacağım”
Temelli, sürecin bir defalık görüşmeden ibaret olmaması gerektiğini vurguladı:
“Bizim temennimiz aslında güçlü bir komisyon heyetinin, herkesin temsiliyetinin sağlandığı bir heyetin oluşması. Komisyon heyeti bir kereye mahsus değil, düzenli bir trafik ve görüşme mümkün olabilir. Bu konuda herkesin çabasını bekliyoruz.”
Temelli, komisyonun PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesine ilişkin herhangi bir takvim olmadığını belirtti.
“Slogan üzerinden kıyamet koparmak, siyasetin sefaleti”
DEM Parti grubunda atılan sloganlar üzerine yaşanan tartışmalara da değinen Temelli, bu tür çıkışların siyasetin daraldığını gösterdiğini söyledi:
“O gün grup toplantımızda atılan sloganlarda ne hakaret vardı ne de suç unsuru. Duygusal bir andı. Arkadaşlarımız ‘umut hakkı’nı ve Sayın Öcalan’ın özgürlük hakkını savunmak adına bu sloganı dile getirdiler. Bu slogan üzerinden kıyameti koparmak siyasetin sefaletini gösteriyor.”
Temelli, Meclis’in artık “yangına körükle gitmek yerine yangını söndürmesi gerektiğini” ifade etti.
“Barışın bütçesi, silaha değil halkın kaynaklarına ayrılmalı”
Gelecek hafta TBMM’de görüşülmeye başlanacak 2026 yılı bütçesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Temelli, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ekonomi programını eleştirdi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Dezenflasyon politikalarının toplum üzerindeki vergi yükünü artırdığını belirten Temelli, “Toplumun sırtına yük bindirerek ekonomiyi düzeltmek mümkün değil. Vergi adaletsizliğiyle örülmüş bir düzeni konuşuyoruz. Emekçilerin üzerindeki vergi yükü yüzde 40’ların üzerindeyken, sermayenin üzerindeki yük yüzde 2’yi geçmiyor” dedi.
Temelli, bütçenin toplumsal barışı ve eşitliği gözeten bir anlayışla hazırlanması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Barışın bütçesi, her sene İHA’ya, SİHA’ya kaynak ayırmak yerine bu kaynağı gençlerin eğitim hakkı için ayırmaktır. Faize yüzde 13 pay ayırmak yerine bu kaynağı kadınlara, engelli yurttaşlara ayırmaktır.”
“Yargı paketleri adaletsizliği derinleştiriyor”
Temelli, 10. Yargı Paketi’nin toplumda hayal kırıklığı yarattığını, 11. paketin de aynı anlayışla hazırlandığını belirtti. “Yargı paketleri serisi ceza artırmayı önceleyen bir mantıkla hazırlanıyor. Oysa toplumun beklentisi infaz yasasında eşitliğin sağlanması, hasta tutsaklar meselesinin çözülmesi, ağırlaştırılmış müebbetin kaldırılması ve ‘umut hakkı’nın tanınmasıdır” dedi.
Türkiye’de yargının adaletsizlik üreten bir mekanizmaya dönüştüğünü söyleyen Temelli, “Selahattin Demirtaş vakasında da gördük. AİHM kararına rağmen itiraz eden, hâlâ başkanlarımızı cezaevinde tutmak için her yolu deneyen bir anlayışla değil, gerçek bir hukuk devletiyle barışa ulaşabiliriz” diye konuştu.
(ANKA)