Öldürülen gazeteci Hakan Tosun son yolculuğuna uğurlandı

Sokak ortasında dövülerek öldürülen gazeteci Hakan Tosun son yolculuğuna uğurlandı.

Öldürülen gazeteci Hakan Tosun son yolculuğuna uğurlandı
Öldürülen gazeteci Hakan Tosun son yolculuğuna uğurlandı (Fotoğraf: BirGün)

Gazeteci Hakan Tosun, 10 Ekim’de İstanbul-Esenyurt’ta sokak ortasında saldırıya uğradı. Tosun’un ailesi ve arkadaşları kendisinden haber alamayınca yetkililere başvurdu. Hakan Tosun’a Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde ulaşıldı. Yoğun bakımda tedavi gören Tosun’un beyin ölümü 13 Ekim akşamı gerçekleşti. Ailesi, Tosun’un organlarını bağışladı.

Öldürülen gazeteci Hakan Tosun 16 Ekim Perşembe günü son yolculuğuna uğurlandı.

hakan tosun cenaze

Tosun için yüzlerce kişinin katılımıyla Nurtepe Metro durağı önünden başlayarak Kağıthane Cemevi’ne kadar yürüyüş düzenlendi. “Hakan Tosun’a ne oldu” ve “Hakan Tosun için adalet” yazılı dev pankartların taşındığı yürüyüş boyunca sık sık “Hakan için adalet herkes için adalet”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Hakan için adalet, doğa için adalet”, “Hakan Tosun onurumuzdur” ve “Katillerden hesap soracağız” sloganları atıldı.

Anmaya katılan çok sayıda siyasetçi de konuşma yaptı. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Hakan Tosun davasının adalet mücadelesi tarihinde bir örnek yaratacağını vurgulayarak şunları söyledi:

“Biz Hakan’ın katillerini bulacağız. Hakan’ı neden, nasıl katlettiklerini, kimlerden emir aldıklarını bulacağız ve mutlaka onlar halka hesap verecekler. Hakan’la benim de kişisel bir yoldaşlığım, dostluğum oldu. Sanıyorum, hiç kimse bilmiyordur çünkü Hakan’ın yaptığı işleri genelde hiç kimse bilmez. En zor zamanımız. Daha partiyi falan kurmamışız. Bir fotoğrafçı lazım bize. Yine başka bir mücadeleci yoldaşımızın tavsiyesiyle Hakan geldi. Günlerdir bunu düşünüyorum, paylaşmam lazım diye düşündüm. Bizim gördüğünüz, zaman zaman beğendiğiniz, sevdiğiniz, alkışladığınız hangi görüntümüz varsa onun arkasında bir görünmez kahraman, Hakan vardı. Aslında Hakan’ın bütün hayatı da bir görünmez kahramanlık hikâyesi gibi. Aslında Türkiye’deki milyonlarca insanın gözü olmuştu Hakan. Biz farkında değiliz ki, biz Akbelen’i, Artvin’deki, Hatay’daki, Validebağ’daki mücadeleyi, herhangi bir hak mücadelesini izleyip ‘İnsanlar ne güzel direniyorlar, bizim ne güzel yoldaşlarımız var’ diyorken aslında Hakan’ın gözleriyle görüyorduk onları sadece. Hakan olmasaydı pek çok şeyi göremeyecektik, duyamayacaktık, bilemeyecektik. Herkesin bir şey olmaya çalıştığı şu lanet odası dünyada bu görünmez kahramanların kıymetini yaşarken de bilmemiz gerekiyor. Hepsine, bütün görünmez kahramanlara Hakan nezdinde binlerce kez teşekkür ediyorum. İyi ki varlar, iyi ki var olacaklar.”

“Belgeleriyle hakikati açığa çıkarmaya çalıştı”

DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın da “Bu ülkede son zamanlarda vahşi kapitalist sistem, doğanın bütün hayatına saldırmaya başladı. Bu mücadele öyle herhangi bir mücadele değil, gerçekten yaşam mücadelesi. Yaşam mücadelesi içerisinde insanlarımızı farklı şekillerde kaybediyoruz. Hakan Tosun’u da bugün o karanlık sistemin içerisinde kaybettik. O belgeleriyle hakikati açığa çıkarmaya çalıştı” diye konuştu.

hakan tosun cenaze

“İnsanlıktan nasibini almamışlar katlettiler”

Eski CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker de şunları söyledi:

“Akbelen’de de beraberdik, Kazdağları’nda da beraberdik, Kanal İstanbul yapılmasın, İstanbul suyunu kaybetmesin, oradaki canlılar yok olmasın diye orada da beraberdik, Kuzey Ormanları’ndaki ağaçların canını korurken de beraberdik. Sadece 10 milyonlarca insanın değil; milyarlarca, trilyonlarca canlının da hakkını, hayatını savunuyordu. Var olma hakkını savunuyordu ama insanlıktan nasibini almamışlar maalesef onu katlettiler. Burada bugün binlerce, belki on binlerce polis var ama Hakan’ın canını korumak için orada emniyet yoktu. Çeteler kol geziyor ve insanlarımızı bir bir katlediyor.”

Cemevindeki cenaze töreninin ardından Hakan Tosun, Ayazağa Mezarlığı’na defnedildi.

Ne oldu?

Gazeteci ve aktivist Hakan Tosun, 10 Ekim Cuma günü İstanbul-Esenyurt’ta fiziksel saldırıya uğradı. Ağır yaralı halde bulunan Tosun, Çam ve Sakura Hastanesi’ne götürüldü.

Tosun’dan 24 saat boyunca haber alınamaması üzerine ailesi ve gazeteci dostları tarafından sosyal medyada çağrılar yapıldı.

Kayıp başvurusunun ardından Tosun’un Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi’nde olduğu öğrenildi. Üzerinden kimlik çıkmadığı için gazetecinin hastaneye kimliği belirsiz olarak getirildiği bildirildi.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukat Hakan Bozyurt, olaya ilişkin yaptığı açıklamada, saldırıyla bağlantılı olduğu değerlendirilen iki kişinin tutuklandığını duyurdu.

13 Ekim’de Hakan Tosun’un beyin ölümü gerçekleşti.

Saldıranların görüntüsü ortaya çıktı

Tosun’un saldırıya uğradığı anların görüntüsü paylaşıldı. Güvenlik kamerası kayıtlarında, motosikletle gelen iki saldırganın bir anda Tosun’a saldırdığı görüldü. Aldığı darbeler sebebiyle yere düşen Tosun daha sonra saldırganların tekmelerinin hedefi oldu.

Saldırganların araçların inerek saldırıyı gerçekleştirdikleri, tekmeledikleri ve olay yerinden uzaklaştıkları açıkça görüldü. Paylaşılan görüntüde, olayla ilgisi olan iki kişinin karakoldan elleri arkadan kelepçeli olarak çıkarıldığı da yer aldı.

Kamera görüntüleri alındı iddiası

 Halk TV muhabiri Umut Taştan, Tosun’un öldürüldüğü noktaya giderek esnaf ile konuştu. Kameraya konuşmak istemeyen ancak olayı çok net gören bir kamera açısına sahip olan bir dükkân sahibi, yaşananları Taştan’a anlattı.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Esnafın iddiasına göre, olaydan sonraki sabah polis iki kez dükkâna gelerek kamera kayıtlarını yerinde inceledi ancak kayıtların olduğu harddisk gibi herhangi bir cihaza el koymadı.

Polisin ayrılmasının ardından ise iddiaya göre tutuklanan sanıklardan birinin bölgede elektrikçilik yapan ve tanınan ailesi, dükkâna gelerek, “Senin kameran bize lazım” dedi ve olayı gören kamerayı kayıt cihazıyla birlikte alıp götürdü.

Saldırganın ailesi, esnafa polisin tekrar gelmesi durumunda “Görüntülerin bizde olduğunu söylersin, bizden alırlar” şeklinde bir ifadede bulundu. Daha sonra kamerasını geri almak için ailenin dükkânına giden esnaf, saldırıyı gerçekleştiren kişinin babasıyla karşılaştı. Babanın, “Bir tokat atmış, bu yüzden benim çocuğumu aldılar. Biz de kendimizi aklamaya çalışıyoruz” dediğini aktardı.

Esnaf, babanın ayrıca, “Daha önceden husumetimiz vardı. Çocuk da görünce bir tokat atmış. Hayatını kaybetmiş, bizim üstümüze kalmasın” dediğini iddia etti.

Gözaltı sayısı arttı

Olayla ilgili soruşturma sürerken sanıklardan birinin babası ve abisinin “delil karartma” nedeniyle gözaltına alındığı öne sürüldü.

İddiaya göre Hakan Tosun’un dövüldüğü noktayı en net gören bir dükkân sahibinin güvenlik kamerası ve kayıt cihazı, tutuklanan sanıklardan birinin ailesi tarafından “Bize lazım” denilerek alınmıştı.

Söz konusu iddiaların ardından dükkân sahibi gözaltına alındı.

Hakan Tosun kimdir?

1975 yılında İstanbul’da doğdu.

Medya sektörüne 1993’te özel radyoların yayın hayatına başlamasıyla teknik danışman olarak adım attı.

Ardından 1998’de İzmir’e yerleşen Tosun, burada çeşitli yerel televizyon kanallarında haber montaj operatörü olarak çalıştı.

Belgesel yapımcılığına 2009 yılından itibaren yönelen Tosun, özellikle doğa, kent mücadelesi ve toplumsal direniş temalarına odaklanan bağımsız yapımlarıyla tanındı.

“Çatılara Doğru”, “Tekel İşçileri”, “Büyük Anadolu Yürüyüşü”, “Dönüşüm (Gentrification)” ve “Validebağ Direnişi” gibi filmleriyle dikkat çekti.

Gazetecilik alanındaki bağımsız çizgisini sürdüren Hakan Tosun aynı zamanda “Doğa ve Kent Aktivizm Documentary” adlı yapım şirketinde yönetmenlik yapmaktaydı.

(ANKA)