Suriye’nin Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Eş-Şara, Beşar Esad’ın devrilmesinden sonra ilk kez Moskova’yı ziyaret etti, Kremlin Sarayı’nda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü. Rusya’nın Suriye’deki askeri üslerinin geleceği, enerji projeleri ve Esad’ın iadesi konuları masadaydı. Görüşme ve görüşmede yayınlanan fotoğraflar sosyal medyada oldukça konuşuldu. Peki yeni dönemde Rusya-Suriye ilişkisi nasıl şekillenecek?
Suriye Devlet Başkanı Ahmed Eş-Şara, Beşar Esad’ı devirip iktidara gelmesinden on ay sonra ilk kez Rusya’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Kremlin’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelen Şara, Suriye’nin Rusya ile imzalanan tüm anlaşmalara “saygı göstereceğini” belirtti.
Bu açıklama, Esad rejiminin yıkılmasıyla belirsizleşen Tartus ve Hmeymim üslerinin geleceği açısından kritik önem taşıyor. Putin ise “Suriye halkının çıkarlarını esas alan özel bir ilişki” vurgusu yaptı.
Askeri üslerin geleceği: Tartus ve Hmeymim’e ne olacak?
Şara’nın Moskova ziyaretinin en hassas başlıklarından biri, Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığı.
2015’teki Rus müdahalesiyle kurulan Tartus deniz üssü ve Hmeymim hava üssü, Moskova’nın Akdeniz’deki stratejik varlığının temelini oluşturuyordu ancak Esad’ın devrilmesinden sonra Rusya’nın bazı birliklerini çekmesi, hava savunma sistemlerini sökmesi ve Tartus’taki bazı donanma unsurlarını geri çağırması, üslerin geleceğini belirsiz hale getirmişti.
“Rusya ile yapılan tüm anlaşmalara saygı duyacağız” diyen Şara, böylece Moskova’ya Suriye’de askeri varlığını sürdürme garantisi vermiş oldu. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, üslerin “Afrika’ya yardım ulaştırmak için lojistik merkezler olarak kullanılabileceğini” belirtti.
Uzmanlara göre Rusya, bu üsler aracılığıyla yalnızca Suriye’de değil, Kuzey Afrika’dan Karadeniz’e uzanan geniş bir hatta askerî etkinliğini sürdürebiliyor.
Enerji ve altyapı işbirliği: Yeni bir başlangıç mümkün mü?
Görüşmelerin ikinci önemli başlığı enerji ve yeniden imar projeleri oldu.
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, iki ülkenin petrol sahalarının geliştirilmesi, demiryolu ve enerji hatlarının onarımı gibi konularda anlaşmaya vardığını açıkladı.
“Rus şirketleri uzun süredir Suriye’de çalışıyor. Atıl durumda olan sahalar var; bunların yeniden üretime kazandırılması için hazırız” diyen Novak, Suriye’nin savaş nedeniyle tahrip olmuş altyapısının yeniden inşasında Rusya’nın “öncelikli partner” olacağını söyledi.
Moskova, son bir yılda Şara yönetimine indirimli fiyatlarla petrol, buğday ve ilaç tedarik ederek ekonomik bağlarını korumuştu. Şara, bu ilişkileri “bağımsız ama dostane temelde yeniden tanımlamak istiyoruz” sözleriyle özetledi.
Ziyaret aynı zamanda, Esad döneminde imzalanan Tartus Limanı’nın işletmesini devreden yatırım anlaşmasının iptali sonrasında, Rusya’nın ekonomik nüfuzunu koruma çabası olarak da görülüyor. Şara yönetimi, limanın işletmesini Dubai merkezli DP World’e devretmişti.
Esad iade edilecek mi?
Ziyaretin en hassas gündemi, Beşar Esad’ın iadesi oldu. Reuters ve Guardian’ın görüşme öncesi haberlerine göre Şara, Moskova’ya sığınan Esad’ın “Suriye halkına karşı işlenen suçlar” nedeniyle iadesini resmen talep etmeye hazırlanıyordu. Ancak kulislerde Rusya’nın bu isteğe olumlu yanıt vermesi beklenmiyor.
Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, hafta başında yaptığı açıklamada, Esad ve ailesine “hayati tehlike” gerekçesiyle insani sığınma sağlandığını belirterek iade olasılığını reddetmişti.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Rus basını, Esad’ın Moskova’da lüks bir dairede ve koruma altındaki bir kır evinde yaşadığını yazdı.
Esad ve ailesinin, Rusya’yla, özellikle Moskova’daki, bağlantıları çok güçlü.
Financial Times’ın 2019’da yaptığı bir araştırmaya göre Esad ve ailesi, iç savaş sırasında Suriye’ye on milyonlarca dolar girmesini engellemek amacıyla Rusya’nın başkenti Moskova’da en az 18 lüks daire satın aldı.
Bu arada Esad’ın en büyük oğlu Hafız da Moskova’da bir üniversitede doktora yapıyor. Moskova’daki yerel bir gazete, 22 yaşındaki Hafız’ın doktora tezi hakkında bir haber yayımlamıştı.
Kremlin’in daha önce Ukrayna’nın devrik lideri Viktor Yanukoviç ve Alman finans şirketi Wirecard’ın firari yöneticisi Jan Marsalek’e de benzer koruma sağlaması, Esad’ın da Moskova’da kalmaya devam edeceğini gösteriyor.
Moskova’nın “esnek diplomasi” stratejisi
Guardian, Kremlin’in Şara yönetimiyle ilişkisini “Taliban modeline benzer bir esneklik stratejisi” olarak nitelendiriyor.
Rusya, 2003’te terör örgütü ilan ettiği Taliban’la da 2021’de Afganistan’da iktidarı ele geçirdikten sonra diyalog kurmuştu. Şimdi benzer bir yöntem, Suriye’de de uygulanıyor: Moskova, daha önce “düşman” olarak gördüğü Şara yönetimiyle pragmatik bir ilişki geliştiriyor.
Bu yaklaşım, Rusya’ya hem bölgede askeri üslerini koruma hem de yeni Şam yönetimi aracılığıyla Türkiye, İran ve Körfez ülkeleriyle diplomatik temas kurma imkânı sağlıyor. Aynı zamanda Putin’e, Ortadoğu’da “istikrar sağlayıcı güç” imajını yeniden tesis etme fırsatı veriyor.
Meşruiyet, denge, güvence: Şara’nın hesabı ne?
Ahmed eş-Şara açısından Moskova ziyareti, hem uluslararası meşruiyetini güçlendirme hem de bölgesel dengelerde yeni müttefikler bulma çabası olarak görülüyor.
Son aylarda ABD Başkanı Donald Trump, Avrupa ve Körfez liderleriyle görüşen Şara, ülkesine yönelik yaptırımların hafifletilmesini sağlamıştı. Türkiye’nin desteğini koruyan Şara, Rusya’yı hem İsrail saldırılarına karşı denge unsuru hem de ülkesinin yeniden inşasında stratejik ortak olarak değerlendiriyor.