Göksel Göksu, Kaya Heyse ve Murat Türsan’ın bölgedeki ikinci durağı Yüksekova’ydı. Yüksekova’da, bölgenin önde gelen kanaat önderlerinden biri de eski milletvekili Esat Canan. Aynı zamanda Doski Aşiretinin lideri olan Esat Canan, Göksel Göksu’nun, yeni çözüm sürecine dair sorularını cevapladı. Türkiye’deki “Kürt meselesinin” demokratik yöntemlerle çözülmesi gerektiğini söyleyen Canan, deneyimlerin ışığında bu süreçte yaşanan zorlukları ve beklentilerini anlattı.
Meclis çatısı altında kurulan Mili Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun doğru bir adım olduğunu ve başarılı olmasını dilediğini söyleyen Esat Canan, komisyonun Türkiye’nin barışına, hukukuna ve demokrasisine katkı sağlaması durumunda tarihe geçeceğini vurguladı.
Halkın büyük çoğunluğunun süreci desteklediğini, terör ve şiddetin sona ermesini istediğini belirten Esat Canan, “Türkiye’deki temel sorun demokrasi eksikliği. Demokrasinin varlığı halinde kimsenin silahlanıp dağa çıkmasına gerek kalmaz” diyor.
Esat Canan’ın geçmişte yaşanan süreçlerin başarısızlıkla sonuçlanmasından hareketle duyduğu kaygıyı dile getirmeden de edemiyor:
“1990’lı yıllarda da benzer bir Meclis araştırma komisyonu kuruldu, bölgeyi dolaşarak görüşler alındı ve bir rapor hazırlandı. Ancak benim de altında imzam olan bu raporda yer alan öneriler hiçbir zaman hayata geçirilmedi. Yine geçmişte Demokratik Toplum Kongresi (DTK) gibi sivil inisiyatiflerde görev alan, hatta hükümet tarafından meşru görülen platformlarda yer alan kişiler — aralarında benim de bulunduğum — sonradan yargılandı ve haklarında davalar açıldı. Bu durum, insanların taşın altına elini koymaktan çekinmesine yol açan haklı kaygılar yarattı.”
Sürecin en kırılgan başlıklarından biri olan koruculuk sistemine de değinen Canan, bu sisteme başından itibaren karşı olduğunu söylüyor. Sınırları korumanın devletin asli görevi olduğunu ve koruculuk sisteminin bölgede kötüye kullanılarak ciddi olumsuzluklara yol açtığını savunan Canan, gelinen noktada devletin bu kişiler için bir çare bulması gerektiği görüşünde.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Mevcut sürecin, 2013’teki çözüm sürecinden dersler çıkarılarak yürütülmesi gerektiğine dikkat çeken Canan, samimiyetin ve cesaretin kilit önemde olduğunu belirtiyor:
“Hukuki adımların atılması, aralarında Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu cezaevindeki siyasetçilerin durumlarının çözülmesi, devam eden soruşturmaların ve yurt dışı yasaklarının kaldırılması için yasal düzenlemeler yapılması gerekiyor. Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu, İnfaz Yasası ve hatta Anayasa’da değişikliklere ihtiyaç var. Ben de her zaman şiddete karşı durdum ama sorunların diyalog ve müzakere ile çözülmesi gerekiyor.”