Özgür Özel: “İddianame tel tel dökülüyor, bağırıyormuş ‘Adama ahtapot dedirttik’ diye”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Aziz İhsan Aktaş iddianamesinde delillere sadece 16 kez atıf olduğunu söylerken, “Üşenmedik saydık, 104 kez iddianamede ‘olabilir’, 45 kez ‘duydum’, 50 kez ‘düşünüyorum’ geçiyor” dedi. Savcıların iddiaları birbirine bağlayamadığını söyleyen Özel “Bağırıyormuş ‘Ahtapot dedirttik adama.’ ‘Adam’ dediği Recep Tayyip Erdoğan” diye konuştu.

Özgür Özel Aziz İhsan Aktaş iddianamesiyle ilgili ne dedi?
Özgür Özel Aziz İhsan Aktaş iddianamesiyle ilgili ne dedi?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında Beşiktaş Belediyesi’ne yönelik operasyonla başlayan, Aziz İhsan Aktaş’ın suç örgütü lideri olmakla suçlanarak serbest bırakıldığı soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame hakkında konuştu. Özel’in gündeminde KKTC seçimleri ile “40 haramiler için istikrar bütçesi” dediği 2026 bütçe kanunu teklifi ve nadir toprak elementleri için Eskişehir’de yapacakları miting de vardı. 

Özel, nadir toprak elementlerinin hammadde olarak yurtdışına satışını yasaklayan kanun teklifine grup toplantısında ilk imzayı attı ve 26 Ekim Pazar günü saat 17.00’de Eskişehir’de yapacakları mitinge çağrı yaptı. 

“Haftalardır ‘tuğla gibi iddianame’ diye algı yapıyorlar” 

“AK Parti Yargı Kolları Başkanı” dediği İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in Aziz İhsan Aktaş iddianamesiyle İBB soruşturması iddianamesini birbirine bağlayamadığını söyleyen Özel şunları söyledi:

“Tutarsızlık var. Bir yandan ‘Ahtapot dedik. Bir bütünsellik lazım. Her birinin verdiği ifade birbiriyle çelişkili’ diye kavgalar süre dursun. Maalesef yedi başkanımızın tutuklu olduğu iddianame teknik olarak 10 ay sonra, Ahmet Özer açısından bakarsanız 12 ay sonra henüz verildi. Tam 578 sayfa. Elinize aldığınızda sanki önemli bir şey okuyacakmış ve önemli iddiaları görecekmiş gibi sanıyorsunuz. Zaten algı yönetimini haftalardır ‘tuğla gibi iddianame, tuğla gibi iddianame’ diye yapıyorlar. İlk 36 sayfası 200 sanığın bilgilerinden oluşuyor. Dosyada sadece 16 kez sözde delillere atıf var.”

“Hollanda plakası gibi gizli tanık”

İddianamede “X Y Z 49 QP” kod adlı bir gizli tanık olduğuna değinen Özel “Hollanda araç plakası gibi. Tesadüfen gizli tanığı Hollanda araç plakası gibi numara verenin bilinç altında ne olduğunu biliyorum. Hollanda’yla hangi bağlantının olduğunu biliyorum. O bu kadarlık bilsin ben onun iddianameyi çok bekledim. Orada ‘Duydum’ demeyeceğim, kanıt koyacağım ortaya. Söz veriyorum” dedi.

Özel sözlerine şöyle devam etti:

“200 sanıklı iddianamede bir lider var. Adı ‘suç örgütü lideri’. Tam 704 yıl hapsi isteniyor. Suç örgütü lideri aramızda geziyor. Suç örgütü lideri gezerken belediye başkanlarımız, şoförleri, özel kalemleri ya da ailelerinden suçsuz, günahsız insanlar içeride tutuklu duruyorlar. Tutukluluk için suçun ağırlığı ya da terör örgütünde suç örgütündeki hiyerarşi değil sanığın kimliği belirleyici. Hedefe koymuşlar. Ben ‘Aziz İhsan Aktaş’ı da tutukla getir’ demiyorum. Ama 704 yılla yargılanan suç örgütünün sözde lideri ortalıkta gezecek. İstenen ceza alt sınırı 4 yıl olan Zeydan Karalar, Oya Başkan, Kadir Başkan, Utku Başkan içeride aylardır hapis tutulacaklar. Ceza alsa 2 yıl yatınca zaten çıkıyor. Yattığı süresi çoktan yetiyor ki ceza alacak tek bir kanıt yok.”

“İddianame tel tel dökülüyor” 

İddianamede bir itirafçının isminin 113 kez geçtiğini belirten Özel, “Söylediği her şey kanıtmış gibi kabul edip birilerine iftira attırıyorlar. Üşenmedik saydık, 104 kez iddianamede ‘olabilir’, 45 kez ‘duydum’, 50 kez ‘düşünüyorum’ geçiyor. Ve kanıt diye söyledikleri hiçbir şey kanıt değil. Ortalıkta sadece itirafçı denilen, iftiraya zorlanan kişilerin ifadeleri var. O 578 sayfa iddianame böyle tel tel dökülüyor” diye konuştu. 

“Yargılanmak için değil yargılamak için bekliyoruz o iddianameleri” diyen Özel savunma avukatlarının çapraz sorgularla, ispat isteğiyle süreci dikkatle takip edeceklerinin altını çizdi.

İddianamenin hazırlanmasıyla mahkemenin tutuksuz yargılama kararı vermesini ve belediye başkanlarının göreve iadesini beklediklerini kaydeden CHP lideri, “Bir yandan yargılama sürsün. İstediğin tedbiri al. Zaten kaçacak bir yerleri yok. Bu kadar yattıktan sonra bu arkadaşlarımızı bir gün daha içeride haksız yere tutmak Mussolini’nin ön infaz yöntemidir. Derhal tutuksuz yargılamayı bekliyoruz” dedi. 

“Bağırıyormuş ‘Ahtapot dedirttik adama’ diye”

Ekrem İmamoğlu hakkında iddianame dahi yokken “İmamoğlu suç örgütü” iddiasının olmasına tepki gösteren Özel “Nerede masumiyet karinesi? HSK’nın kararlarına göre, hiçbir soruşturma savcısı kendinden sonra yapılacak yargılamada etki edecek hakimlerin kararına yön verecek iddialarda bile bulunamaz. Çıkıp da ‘Göreceksiniz yargılamanın sonunda böyle olacak’ diyemezsin” diye konuştu. 

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Savcıların iddiaları birbirine bağlayamadığını vurgulayan Özel şöyle devam etti: 

“Savcılar diyormuş ki ‘Hepimiz kendi iddianamemizi yazalım, ona göre yargılama olsun.’ Bağırıyormuş ‘Ahtapot dedirttik adama.’ ‘Adam’ dediği Recep Tayyip Erdoğan’ı söylüyor. Çıktı dedi ya ‘Bir suç örgütü var, başı İmamoğlu, kolları Anadolu’da.’ Diyorlar ki ‘Bu bağlantılar olmaz. Aynı dosyada bu ifadeyle bu ifade birlikte yer alırsa perişan oluruz.’ İfadeyi alanın üstüne yürüyormuş. ‘Gelsin buraya’ diyormuş, öbür dosyaya görevlendirmiş, ‘Nasıl yaptıysa bağlasın’ bunları diyormuş. Bu sırada 16 milyon İstanbullunun hizmet beklediği Ekrem İmamoğlu 12 metrekarelik hücrede duruyor. Büyük laf ettiler, dönemiyorlar. Ama çaresiz bir şekilde oraya buraya, oraya buraya saldırıyorlar.”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İnsan içine çıkamayacaklar” sözünü hatırlatan Özel, “İftiracısınız. Yazıklar olsun sana. Yazıklar olsun iftiralarına. Düş milletin yakasından. Ya kanıtla ya özür dile çek git. Al o beceriksizi oradan. Zulmetme artık. Dünkü iftiraname çöp olmuştur. Gelecekte de yargılanmayacağız. Sizi yargılayacağız” diye konuştu. Özel, duruşmaların TRT’den canlı yayınlanması talebini tekrarladı. 

“Dünyaya Kuzey Kıbrıs’ı tanıyın diyorsanız, önce kendiniz tanıyacaksınız”

Özel, hafta sonu Avrupa Sosyalistler Partisi’nin (PES) kongresine katıldığını belirterek iktidardan gelen eleştirilere “CHP’nin yurtdışı temaslarından birileri rahatsız oluyorlar. Bundan büyük keyif alıyorum” diye yanıt verdi. 

Özgür Özel, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yapılan seçimlerde Cumhuriyetçi Türk Partisi lideri Tufan Erhürman’ın cumhurbaşkanı seçilmesini kutladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “81 Düzce’den sonra 82’nin KKTC olması artık hayat memat konusu haline gelmiştir” sözlerine Özel tepki gösterdi:

“Bu fevkalade yanlıştır. Dünyaya Kuzey Kıbrıs’ı tanıyın diyorsanız önce kendiniz tanıyacaksınız. Oranın iradesine saygı duyacaksınız. Öyle Kıbrıs’a plaka verirseniz, siz Kıbrıs’ı vilayet görürsünüz. Seçilmiş Cumhurbaşkanına vali muamelesi yaparsınız. O zaman da Kıbrıs’ın Adalet ve Kalkınma Partisi’nin genel sekreteri gibi ‘Yavru vatanımız’ dersiniz. Bir gidin bakalım Kıbrıs sokaklarına. Yavru vatan deyince ne hissediyorlar? KKTC bağımsız bir devlettir. İradesiyle güçlü bir devlettir. Türkiye’nin kardeş devletidir.”

“Kıbrıs’tan ders: değişimin önünde kimse duramaz”

“Kıbrıs’ta kazanan Kıbrıs halkı oldu” diyen Özel, Bahçeli’nin seçime çok az katılım olduğu açıklamalarına da “Seçim sonuçlarına bakarlarsa bugün destekledikleri ya da kaybettiğine üzüldükleri adayın daha düşük katılım oranlarıyla seçildiğini görürler” diye yanıt verdi. İktidarın, KKTC’nin önceki cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a açıkça destek verdiğini dile getiren Özel “Kıbrıs’ta o kadar taraf olmuş ki, oradaki yenilgiyi kendi mağlubiyeti CHP’nin galibiyeti olarak görüyor. Biz eğer bir galibiyet alacaksak önümüzdeki seçimlerde Türkiye’de alacağız” cevabını verdi. 

CHP lideri “Kendi kendilerini mağlup edenler, mahcup olanların kompleksleri bir yana dursun. Kıbrıs seçiminden alınması gereken ders şudur. Vakti gelmiş bir değişimin önünde kimse duramaz. Türkiye’de de kimse duramayacak. İşte koltuklarını demokrasiyle devretmek istemeyenler bu değişimi engellemek için her yolu deniyorlar” dedi.