DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, süreç karşıtlarına tepki gösterdi, “Bu sistematik provokasyonlara pabuç bırakacak değiliz. Tek sermayesi nefret olan bu kesimin ırkçı hayallerinin toplumu bölmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında çözüm süreci karşıtlarına tepki gösterdi, iktidarı somut adımlar atmaya çağırdı.
“Sürecin adı barışsa, Demirtaş ve Yüksekdağ serbest bırakılmalı”
Tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ı 19 Ekim’de ziyaret ettiklerini hatırlayan Hatimoğulları şunları söyledi:
“Mahpusların bu süreçten ciddi beklentisi var. Sürecin adı barışsa gerekli adımlar atılmalı, yasal düzenlemeler yapılmalı. Barış tek tarafın adımlarıyla inşa edilemez, devlet ve iktidar somut adımlar atmalı. Kobane kumpas davasında ceza verilen Demirtaş için AİHM üçüncü kez ihlal kararı verdi. Demirtaş, Yüksekdağ ve tutsak edilen arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.”
Hatimoğulları “İktidar ve muhalefet barışın toplumsallaşması için sahada değil.
Yasal düzenlemelere ilişkin atılmış henüz bir adım dahi yok. Barışı herkes ister ama iktidardan doğru söylemi aşan güven oluşturan somut adımlar yok” diye konuştu. Komisyonun önümüzdeki somut adımlara yoğunlaşması; tekil, özgür, bütüncül geçiş yasalarının çerçevesinin bir an önce çizilmesi gerektiğine işaret etti.
İmamoğlu ve CHP’li belediye başkanları için göreve iade çağrısı
Aziz İhsan Aktaş’ın suç örgütü lideri olmakla suçlanarak serbest bırakıldığı soruşturma kapsamında hazırlanan iddianameye değinen Hatimoğulları, “CHP belediyelerine dönük operasyonların siyasi saikle yapıldığının altını defalarca çizdik. Ekrem İmamoğlu ve tüm seçilmişler bu şekilde yargılanamaz, derhal serbest bırakılmalıdır. Tutuksuz yargılanmaları pekala devam edebilir, serbest bırakılarak görevlerinin iadesi sağlanmalıdır” diye konuştu.
Süreç karşıtlarına tepki
Tülay Hatimoğulları, yeni çözüm sürecine karşı olan siyasi partilerin adını anmadı ancak “Yaşanan her gecikme süreç karşıtlarını cesaretlendiriyor. ‘Süreç bitsin, ölümler sürsün’ diyorlar mealen” diye tepki gösterdi. Süreç karşıtlarını savaş siyaseti yapmakla ve bundan nemalanmakla suçlayan Hatimoğulları, “Meclis’te bu savaş hamasetini yapanları çok iyi görmemiz lazım. Ama bir şeyi unutmamak gerekiyor. Bu siyasetçilerin sesini, onların partilerine oy veren yurttaşların sesi olarak görmeyelim” diye uyarıda bulundu.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Hatimoğulları “Bu sistematik provokasyonlara pabuç bırakacak değiliz. Tek sermayesi nefret olan bu kesimin ırkçı hayallerinin toplumu bölmesine izin vermeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun, onurlu bir barış ve demokratik cumhuriyetin inşası için sonuna kadar çalışacağız. Hep beraber başaracağız” diye konuştu.
Vekillere ve partililere çağrı
DEM Parti milletvekillerine ve partililere çağrıda bulunan Hatimoğulları, “Bu ırkçılarla atışma sarmalına girmeyeceğiz. Onların belirlemek istediği dar alanda siyaset yapmayacağız. Enerjimizi barış ve demokratik toplumun inşasına harcayacağız. Süreç karşıtlarının tahriklerine asla gelmeyeceğiz, onların oyununu ifşa edeceğiz. Hakaret küfür siyaset değil, siyasetin bittiği yerdir. Bütün bu gürültü patırtı siyasi tükenmişlik sendromunun ta kendisidir” diye devam etti.
“Tezkere siyaseti 27 Şubat ruhuna uymuyor”
Hatimoğulları, Suriye ve Irak’a sınır ötesi operasyonlara imkan veren tezkerenin üç yıl süreyle uzatılması için Meclis gündemine gelmesine de tepki gösterdi. Tezkereye hayır denmesi için çağrı yapan Hatimoğulları şöyle konuştu:
“Fesih kararı alan PKK’ye ve sivil siyasi parti olarak Suriye’nin önemli siyasi aktörlerinden PYD’ye karşı ilk defa üç yılı kapsayan sınır ötesi operasyon tezkeresi Meclis’e sunuldu. Tezkereci anlayış güvensizliği artırmaktan başka hiçbir sonucu açığa çıkaramaz. Tezkere siyaseti 27 Şubat ruhuna uymuyor uyamaz. Eller namluda barış olur mu? Bu soruya herkesin yanıt üretmesi gerekir. Eller namluda barış olmaz. Parlamento Suriye Irak tezkeresini gündemine almamalıdır.”