Digel Tekstil çalışanları yetersiz ücret, mobbing ve taciz iddiaları nedeniyle 300 günü aşkın süredir direnişte. Sendikalaşma nedeniyle işten çıkarılan 15 işçi, geri alınma ve toplu sözleşme masasına oturulması talebini Meclis’e taşıdı. Fabrikada 250-260 işçi sendikalı olmaya devam ediyor.
Haber: Nergiz Turan

Digel Tekstil işçileri devletin açıkladığı yüzde 30’luk zam oranını yetersiz bularak yönetime itiraz etti. 16 Ocak’ta zam açıklamasının ardından 17 Ocak sabahı işçiler toplu alkış eylemi başlattı. Direnişi başlatan ve işten çıkarılan Yüksel Çağıran, yaklaşık 2,5-3 saat süren bu eylem boyunca yönetimden hiçbir açıklama gelmediğini ve yöneticilerin sadece izlemekle yetindiğini belirtti. Bunun üzerine işçiler Teksif Sendikası’na üye olma kararı aldı ve yaklaşık 1,5 saat içinde fabrikanın yüzde 60’ından fazlası sendikaya üye olarak yetkiyi aldı.
Sendika yetki başvurusu yapılır yapılmaz aynı akşam Yüksel Çağıran dahil 4 kişi, 46. ve 49. sayılı İş Kanunu maddelerinden tazminatsız işten çıkarıldı. Çağıran bu maddelerin “işverene itaatsizlik, görevini yerine getirmeme” gibi gerekçelere dayandığını; ancak kendilerinin sendikal faaliyetleri nedeniyle çıkarıldıklarını söyledi. Diğer işçiler de bu maddelerin haksızca uygulandığını ifade etti.
Alkış protestosu yeni işten çıkarmalara yol açtı
Duruma tepki göstermek isteyen çalışanlar alkış protestosu başlattı. Daha sonra 4 Şubat’ta fabrika dışında, işten çıkarılanların geri alınması ve sendikalara saygı duyulması talebiyle metin okuyan 3 işçi daha 6 Şubat’ta aynı maddelerle işten çıkarıldı. Sekizi kadın, yedisi erkek olmak üzere toplam işten çıkarılan işçi sayısı 15’e ulaştı.
Çağıran işten çıkarılma bildirimlerini şöyle anlattı: “İlk dört işçi mesai bitimine yakın zorla imza ile, sonraki üçü mesai sonrası, son sekiz işçi ise mesai bitimi evlerine giderken telefonla aranarak işten çıkarıldı.”

Hırsızlık ve bilgi sızdırma iddialarıyla kod verildi
Çalışanlar, hırsızlık ve bilgi sızdırma gibi iddialarla 46. maddeye dayanılarak işten çıkarılan işçilerin başka bir yerde iş bulmalarının zorlaştığını belirtti. İşçiler “Fabrika yönetimi işten çıkarmalardan 6-7 ay sonra bu kodları değiştirdi; oysa değişiklik 10 gün içinde yapılmalıydı ve bu durum nedeniyle şirkete ceza verildi” dedi.
“Hamile işçilerden ultrason görüntüsü istendi”
Yönetimin kadın çalışanlara uyguladığı özel koşullar ve taciz iddialarını işçilerden Nurdan Kılıç şöyle anlattı: “Erkek yöneticilerin hamile işçilerden ultrason görüntüleri istemesi, düşük yapıp yapmadığını görmek istemeleri gibi aşağılayıcı durumlar yaşandı. Kadınların özel dönemlerinde bile sık tuvalete gitme hakkının engellenmesi, yöneticilerin tuvaletten dönen işçiyi makine başında bekleyerek ‘Ne yapıyorsun, nereden geliyorsun?’ gibi baskılar kurması biz kadınları çok rahatsız ediyordu.”
Bu baskılara maruz kalan sadece Nurdan Kılıç değildi; birçok kadın aynı duyguyu yaşadıklarını ve hamile işçilerden dahi yüksek performans beklendiğini ifade etti. Bu tür taciz ve mobbing olaylarının raporlandığı, mağdur kadın işçilerin imzalı beyanlarının bulunduğu ve bu konularda hukuki süreçlerin başlatıldığı belirtildi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Yarış atı gibi çalıştırılıyoruz”
Çalışma koşullarının da zorlu olduğunu dile getiren işçiler, “yarış atı gibi” çalıştırıldıklarını ve işverenin hedeflerin üzerinde üretim yapılmasını beklediğini söyledi. İş sağlığı ve güvenliğinden yakınan işçiler, genel çalışma koşullarının yetersiz olduğunu; 6 tuvaletten 4’ünün kapalı ve bozuk durumda bulunduğunu ifade etti. Yemeklerin kalitesinin de kötü olduğu belirtildi.
Kadın işçiler konuyu Meclis’e taşıdı
Kadın çalışanlar seslerini duyurmak için konuyu Meclis’e taşıdı. Sendikalaşma mücadelesinin öncüsü olan ve bu nedenle işten atılan 5 kadın işçi ile sendika yöneticilerinin katıldığı toplantı dün gerçekleşti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, DEM Parti milletvekilleri Özgül Saki ile Semra Çağlar Gökalp ve EMEP Milletvekili Sevda Karaca toplantıda yer aldı.

Direniş 280 gündür sürüyor, 250-260 işçi sendikalı
17 Ocak’tan bu yana 280 gündür devam eden direnişte işçilerin beklentisi, işten çıkarılan işçilerin geri alınması, sendikalara saygı duyulması ve toplu sözleşme masasına oturulması yönünde. İşten çıkarılan tüm işçilerin işe iade davalarının devam ettiği belirtildi ve işçiler Meclis’te yapılan görüşmelerin bu süreci hızlandıracağı yönünde umutlu.
Çalışanların tüm partilerden ve daha fazla sendikadan destek beklentisi var. İzmir’deki 30 sendikadan sadece 5’inin destek verdiği eleştirisi dile getirilerek “Ne kadar kalabalık, o kadar ses” ifadesi kullanıldı.
Teksif İzmir yetkilisi İbrahim İpek, Digel direnişiyle ilgili diğer şubelerle veya konfederasyonlarla dayanışma planı sorusuna “Tüm sendikalara çağrı yaptık, yapıyoruz; konfederasyon fark etmeksizin gelen oluyor, bazen olmuyor ama biz çağrımızı sürdürüyoruz” dedi.








