Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Müge İplikçi ile Sabun Köpüğü (85): Hayal bu ya!

Bir arkadaşımın gençlikle yaşlılık, toylukla olgunluk arasında nasıl bir fark var sence sorusuna, öncelikle değişimdir, değişebilmektir diyerek cevap verdiğimi, dahası, yıllar önce okuduğum bir kitaptan esinlenerek, şöyle tuhaf bir benzetme yaptığımı hatırlıyorum.  Üç oğlunu da samuray olarak çalıştıran, onların iyi bir samuray olmasını isteyen bir baba varmış. Üstelik bu baba, zamanında  samuray olamayıp çocuklarına bu […]

Müge İplikçi ile Sabun Köpüğü (82): “Saç” | Mahsa Amini ve tüm İranlı kadınlara

Halasının uzun saçları bembeyazmış. Karışıkmış da bazen. Yaşamı gibi. Salih o sıralarda 7, bilemedin 8 yaşındaymış. Civa gibi bir çocukluk yaşarken, her nasıl olduysa olmuş Sultan Hala’nın 30’unda beyazlamış yer yer karışık pamuk saçlarına, eline verdikleri fırça ile uzun ve ferah bir yaşam çizmeye başlamış. Uzun, ferah ve mutlu bir yaşam. Halasının kanepenin arkasına attığı […]

Müge İplikçi ile Sabun Köpüğü (79): “‘Türkiye’ diye bir hastalık”

Zizek Türkiye’yi nasıl görüyor? Prof. Dr. Oğuz İnel, söyleşi formatında bizlere (Slavoj) Zizek’i anlatıyor. “Zaten Yoktular” isimli bu çalışma, bir filozofu okurlara taşımak için harika bir yöntem. İnel, Zizek’in kitaplarından yaptığı derlemeler aracılığıyla, onunla yaptığı hayali, uzun soluklu söyleşide sonlara doğru ise daha kişisel ve öznel sorulara yöneliyor. Bunlardan biri ise ülkemizin hali pür melaliyle […]

Müge İplikçi ile Sabun Köpüğü (78): Düşmanlar geliyor

Zamane nedir? Zamanı yakalamak nedir? Peki kendini bulamayışın zamanı var mıdır? Müge İplikçi, Sabun Köpüğü’nde bu hafta, zaman kavramını Engin Geçtan’ın Zamane kitabı üzerinden yorumladı. Ayrıca çocukların politikada kullanılmasının her devirde “zamansız” ve” kabul edilemez” olduğunu ele aldı.

Müge İplikçi ile Sabun Köpüğü (95): Düğmeler ve iliklendiği adresler

Tuhafiyeciye girdim ve giymekten bıktığım palto için değişik düğmeler aradığımı söyledim. O da hindistancevizi kabuğundan üretilmiş olan düğmelerden bahsetti bana.  ‘Bu,’ dedi , sizinle paltonuz arasında kopmuş olan ilişkiyi yeniden…. O sırada havayı döver gibi yaptı. Sanırım sözcükler ya da aradığı sözcük o sırada aklına gelmemişti. Kasanın arkasındaki patron kılıklı adam hemen devreye girip ‘onarır […]