Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Spektrum (1): Süveyş Kanalı’nda karaya oturmak

Medyascope’un yeni podcast programı Spektrum’da Senem Görür, sizleri Türkiye’nin yoğun gündeminden uzaklaştırıp, bir dünya yolculuğuna çıkarıyor. Her hafta dünya gündemini meşgul eden bir konunun enine boyuna inceleneceği Spektrum’un ilk bölümünde konu, 23 Mart Salı günü Mısır’daki Süveyş Kanalı’nda karaya oturan ve gemi trafiğinin durmasına neden olan The Ever Given adlı gemi. Ever Given nasıl oldu da karaya oturdu? Kurtarma çalışmalarında neler yapıldı? Tedarik zinciri ve petrol piyasaları nasıl etkilendi? Bütün bu soruların cevaplarını sizlere bu bölümümüzde aktarıyoruz.  

Medyascope’dan herkese merhaba. Bugün itibariyle yeni bir Podcast’e başladık.

Adını “Spektrum” koyduk. 

Spektrum’da mikrofonun başında ben, Senem Görür, yapımcım Özgün Özgül ile birlikte, sizleri Türkiye’nin yoğun gündeminden uzaklaştırıp, bir dünya yolculuğuna çıkaracağız. Amacımız sadece haber vermek değil, olayların neden olduğunu daha iyi anlamak ve anlatmak. 

Sizleri her cuma, Spektrum’a bekleriz.

Dünyayı bu hafta meşgul eden gündem, şüphesiz, Süveyş Kanalı’nda 23 Mart Salı günü karaya oturan ve gemi trafiğinin durmasını neden olan 220 bin tonluk Ever Given kargo gemisiydi. Gemi altı gün sonra yeniden yüzdürüldü fakat kanalın altı gün boyunca kapalı kalması hem tedarik zincirini hem de petrol piyasalarını etkiledi. Bugünkü yayınımızda dünyayı sarsan bu altı günde yaşananları anlatacağım.

Ben Senem Görür, Spektrum’a hoşgeldiniz.

23 Mart Salı sabahına dönelim. 400 metre uzunluğunda, 59 metre genişliğinde ve 20 bin konteyner taşıyan “The Ever Given” isimli mega yük gemisi, Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayan Mısır’ın Süveyş Kanalı’nda karaya oturdu. Eğer geminin büyüklüğünü gözünüzde canlandıramadıysanız, gözlerinizi kapatıp, yaklaşık dört futbol sahasını yan yana düşünmenizi isteyeceğim. Eğer dört futbol sahasını yan yana getiremiyorsanız, Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentindeki Empire State binasını da düşünebilirsiniz. İşte o gözlerinizin önünde betimlediğiniz uzunluk, Tayvanlı Evergreen Marine şirketi tarafından işletilen ve Süveyş Kanalı’nı kapatan bu geminin uzunluğu. Panama bandıralı bu gemi Çin’den Hollanda’nın Rotterdam Limanı’na doğru yola çıkmıştı fakat TSİ 8.40’ta karaya oturdu. 
Süveyş Kanalı’nda buna benzer tek kriz, 1967 yılında yaşanmıştı. Arap-İsrail Savaşı’nın ardından, kanalın doğusu İsrail tarafından işgal edilmiş, kanal sekiz yıl boyunca kullanılmamıştı. Fakat bu sefer tahmin dahi edilemeyen bir sebepten ötürü kanal trafiğe kapandı.

Peki nasıl oldu da gemi karaya oturdu? Bu konu hakkında bazı görüşler mevcut: Kimileri şiddetli rüzgâr etkisi diyor, kimileri bir siber ya da terör saldırısı diyor, kimisi ise olayı kaptanın sigarasını yakmak için dümeni bırakmasıyla açıklıyor. Bu nedenlerin arasında en anlaşılabilir olanı, 24 Mart günü yaşanan kum fırtınası ve kötü hava koşulları sonucu görüş mesafesinin düşmesi ve geminin kaza yaparak, kıyıya oturması. 

Geminin kaza yapması ve yatay bir şekilde kanala oturması sonucunda, dünyanın en önemli ticaret yollarından biri olan Süveyş Kanalı trafiğe kapandı. Bu noktada sizlere Süveyş Kanalı’nın öneminden bahsetmek isterim. Süveyş Kanalı, 1859 yılında inşa edilmeye başlandı ve inşaat 1869’da bitti. Dünya ticaretinin yüzde 12’sinin ticaret yapmak için kullandığı, Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayan, 193 kilometre uzunluğundaki bu kanal, Avrupa ile Asya arasındaki en kısa deniz yolu. Yılda yaklaşık 19 bin gemi bu kanalı kullanıyor. 


Süveyş Kanalı, yılda sağladığı en az 5 milyar dolarlık getirisi ile Mısır ekonomisinin üçüncü büyük döviz kaynağı. 1980 yılından itibaren kanalda çift yönlü geçişlerin sağlanması adına bazı çalışmalar başlatıldı ve bu genişletme çalışmalarının  sonuncusu 6 Ağustos 2015’te tamamlandı. Mevcut kanalın genişletilmesi 41 bin işçinin 7 gün 24 saat çalışması ile mümkün oldu. Yeni kanal için 250 milyon metreküp toprak kazıldı, bu da 100 piramit yapmaya yeter. Süveyş Kanalı çok kar getiriyor, bu yüzden ek kanalın masraflarını karşılayacak yatırımcı bulmak sadece 8 gün sürdü. Bu genişletme sonrasında kanalın bazı bölgelerinde çift yönlü geçişler yapılabilmekte. Bir geminin kanaldan geçmesi ise 12 ila 16 saat arasında değişiklik gösterebiliyor.


Gemi kıyıya oturup gemi trafiği durunca, herkesin aklına ilk gelen soru şu oldu: “Küresel ticaret nasıl etkilenecek?” Amerika Birleşik Devletleri’nin North Carolina eyaletinde deniz tarihçisi olarak çalışan Dr. Sal Mercogliano, BBC’ye verdiği demeçte, bu tarz olayların çok nadir görüldüğünü ve bu yüzden küresel ticaret ağında büyük sonuçlar yaratabileceğini söyledi. Medyascope Gündem’de bu konuyu değerlendiren Ümit Kumcuoğlu’na göreyse, kanalda çok uzun zamandır böyle krizler olmayınca potansiyel sorunlar da unutuldu.

Ki gerçekten öyle de oldu. Gemi nakliyatı konusunda içerikler üreten ve haftalık bir dergi olan Lloyd’s List’in yaptığı değerlendirmeye göre, her gün yaklaşık 10 milyar dolar değerinde mal Süveyş Kanalı’ndan geçmekteydi. Uzmanlar, yakıt tasarrufu için Akdeniz ve Karadeniz’den Asya’ya giden petrol ürünlerinin yüzde 20’sinin de Süveyş Kanalı üzerinden geçtiğini söylüyor. Kanalın kapanması ile rotalarını Afrika kıtasının en güneyindeki Ümit Burnu’na çevirmek zorunda kalan gemilerin daha fazla yakıt yakacağını belirten uzmanlar, bunun da nakliye fiyatlarına yansıyacağına işaret etti. 


Uzmanların söyledikleri kulağımıza küpe olurken, bir yandan da hafta boyunca Türkiye’nin bu durumdan nasıl etkileneceğini düşündük. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, sürecin uzaması halinde lojistik koridorlarının önemli ve kalıcı etkilere mahal vereceğini ve bu krizin bir an önce çözülmesinin denizcilik sektörünün birincil önceliği haline geldiğini belirtti.

 
Petrol fiyatlarındaki yüzde 3’lük artışa da dikkat çeken Karaismailoğlu, “Karadeniz ve Akdeniz Suezmax ve Aframax tanker navlunları halen yüzde 70 artmış durumdadır. Avrupa’nın gas oil tedarikinin yüzde 60’ının Asya piyasasından sağlandığı göz önüne alınırsa, bölgede halen az sayıda uygun gemi bulunmasına rağmen aksayan ürün tedariğinin Karadeniz piyasasından sağlanmaya yönelinmesi halinde Türk boğazlarında tanker trafiğinde göreceli artış olacağı öngörülebilir” dedi.


Geminin karaya oturması nedeniyle trafiğe kapanan kanalda, aynı gün onlarca gemi geçiş için beklemekteydi. Süveyş Kanalı’nda 2020 yılında günlük ortalama bekleyen gemi sayısı 40 ila 45 arasında değişirken, kanalın kapalı kaldığı u altı günde 370’ten fazla gemi beklemek zorunda kaldı.

Ever Given’ın yeniden yüzdürülmesi için römorklar ile çekme ve kanalda kazma operasyonları başlatıldı. 29 Mart günü başarıyla yüzdürülen geminin kurtarma çalışmaları hiç de kolay olmadı. Geminin kurtarılması için başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok ülke Mısır’a yardım teklifinde bulundu. Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Süveyş Kanalı’nın dünya enerji piyasası açısından önemini vurgulayarak, “Bu olayın enerji piyasaları üzerindeki potansiyel etkilerini görebiliyoruz ve bu nedenle de Mısır’a yardım önerdik” dedi.


Türkiye de Mısır’da yaşanan bu krize yardım eli uzatan ülkelerden biriydi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, ilgili makamlardan talep gelmesi halinde tüm imkan ve kabiliyetler ile yardıma hazır olduklarını ve Nene Hatun isimli gemiyi göndererek, Süveyş Kanalı’ndaki kurtarma çalışmalarına destek olabileceğini duyurdu.
Peki geminin kurtarma operasyonunda neler yapıldı? Gemiyi yüzdürmek için neler yapıldı?


Öncelikli hedef geminin biraz da olsa çekilmesiydi. Bu yüzden olay yerine geminin baş kısmının altındaki alandaki toprağı kazması için bir kepçe gönderildi. Bu kepçe de aslında bizler için çok tanıdık, çünkü o kadar küçük bir kepçenin devasa bir gemiyi kurtarma çalışmasında çekilen fotoğraflar viral olmuştu


Bu sırada geminin teknik bakımını üstlenen Bernhard Schulter Ship Management şirketi, dokuz römork gönderdi. Römorklar, halatlar kullanarak ya da doğrudan gemiye temas ederek, geminin iki tarafında da bulunan kum tepeciklerinden kurtarmaya çalıştı. Sonrasında ise römorklar, çekerek ve iterek gemiyi serbest bir hale getirmeye çalıştı.


Bir sonraki aşama ise deniz dibinin kazılması ve geminin etrafındaki tortu ve kumların çıkarılmasıydı. Geminin hareketini sağlamak için baş kısmına denk gelen bölümde su altındaki kum ve diğer tortular, vakumlanarak çıkarıldı. 
Son olaraksa geminin yükü ve yakıt alınarak, ağırlığı azaltıldı. Böyle gemi suyun üzerine yükseldi.

 
Tüm bunlar altı gün sürdü. 29 Mart sabahına da o mutlu haber ile uyandık. Süveyş Kanalı İdaresi’nden yapılan açıklamada Ever Given’ın kıyıdan 102 metre uzaklaştırıldığı ve yönünün yüzde 80 oranında çevrildiği belirtildi. Gemicilik hizmetleri şirketi Inchcape de, sosyal medya hesabından açıklamasında, geminin yerel saat ile sabaha karşı 4’te kıyıya saplandığı yerden çıkarıldığını ve emniyet altına alındığını duyurdu. Geminin kurtarılmasında çekicilerin ve römorkların etkisi bir yana dursun, en büyük faktörün 28 Mart’ı 29 Mart’a bağlayan gece gördüğümüz dolunayın neden olduğu gel git olduğu belirtilmekte


Geminin kurtarma çalışmalarına eşlik eden gemiler Ever Given’ın günler sonra yüzdürülmesini kutlamak için düdüklerini çaldılar. Kurtarma çalışmalarında kilit rol oynayan Mısırlı mühendislerin sevinci de mikrofonlara bakın nasıl yansıdı.

Geminin yeniden yüzdürülmesine sevinen kişiler sadece kanalda bekleyen gemilerin mürettebatı değildi. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi de, kanalın yeniden kullanıma açılmasından duyduğu memnuniyeti şu sözleri ile dile getirdi: “Mısırlılar, kurtarma çalışmasının teknik engellerle dolu olmasına karşın, Süveyş Kanalı’nda karaya oturan gemiyle ilgili krize son vermeyi başardı. Mısırlıların eliyle her şeyin normale dönmesinin ardından tüm dünya derin bir nefes alacak. Bu krizin sonlanmasında teknik ve fiili olarak katkıda bulunan herkese teşekkür ederim.”
Dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 12’sinin gerçekleştiği kanalın 6 gün kapalı kalması, dünya ticaretine 10 milyar dolar zarar verdi ve uluslararası piyasalarda petrolün fiyatını yüzde 4 seviyesinde arttırdı. Tedarik zincirinde ve petrol piyasalarında yaşanan sorun bir yana dursun, kanaldaki bu kriz bizlere bir kavramı daha hatırlattı: Küreselleşme.
Hatırlarsanız, koronavirüs salgınının başında da küreselleşme kavramını sıklıkla konuşmuştuk. Uzmanlar sıklıkla ekranlarda moderatörlerin kendilerine yönelttikleri “küreselleşmenin sonu mu geliyor” ya da “yeni bir küreselleşme dönemi mi başlıyor” gibi sorular ile baş başa kalmışlardı. Medyascope ekranlarının sevilen programlarından Havada Suda da, Yörük Işık ve Serhat Güvenç kanal krizinde küreselleşmenin rolüne değindi. 

Ever Given, Süveyş Kanalı’nda yarattığı krizden günler sonra kurtuldu fakat halen kanaldan çıkamadı. Bütün hafta boyunca da dünya genelinde beklenmedik bir lojistik kabusa ve ekonomik krize sebep oldu. Kanalın içinde kalan gemilerin sahipleri de milyonlarca dolar kaybetti. Bütün hafta konuştuğumuz bu kriz, dünyadaki düzenin 1960’lardaki gibi olmadığını hatırlattı. 
Böylece, Özgün Özgül ile birlikte hazırladığımız ilk Spektrum’un sonuna geldik. Eğer yayınımızı beğendiyseniz, paylaşmanızı rica ederiz. 

Medyascope olarak 2015’ten bu yana Türkiye’nin sivil, bağımsız, özgür, çoğulcu bir medya ortamına kavuşması için çabalıyoruz. Bu yolculukta bize Patreon veya YouTube’un Katıl butonu üzerinden de katkıda bulunabilirsiniz. 
Destek verin, birlikte güçlenelim.
Haftaya yeniden dinlemeniz dileğiyle,
Hoşçakalın.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.