323 gün tutuklu olarak yargılanan, 6 Aralık’ta tahliye edilen gazeteci Tunca Öğreten yaşadıklarını anlattı. Öğreten tahliyenin kendisi için sürpriz olduğunu belirtti ve “Haberi hazırlarken hukuk danışmanımız Yaman Akdeniz’e danıştım. ‘Haberde hukuki olarak bir yanlış var mı’ diye sordum, ‘Bence yok ama tutuklanırsın’ dedi. Artık böyle çalışıyoruz ve gazeteci artık tutuklanıp tutuklanmayacağına karar veriyor. Bir yandan da yaptığımız mesleğin hem vicdanı hem namusu var. Kendimize otosansür uygulayacaksak o zaman bu işi yapmanın da bir anlamı yok” dedi.
Yayına hazırlayan: Egemen Gök
Tunca Öğreten cezaevinde yaşadıklarına dair “İşin sırrı her günün her saatini aynı programla geçirmek. Satranç oynuyordum, 7-8 saat kitap okudum, spor yaptım. Ama psikolojik olarak çok zorlayıcı bir dönem. Mektup alıp vermekte bir sıkıntı yaşamadım. Eşim, elim ayağım oldu. Onun sayesinde güncel tutulmuş oldum” diye konuştu.
6 Aralık’ta savcı mütalaasını verdiği anda çıkmayacağını düşündüğünü belirten Öğreten, “Duruşma anına kadar motive oluyorsun, duruşma esnasında iddia makamının tavrını görünce umutsuzluğa kapılıyorsun. Umut, çıkmak değil de yakın tarihe ertelenmesi oluyor. Tahliye benim için sürpriz oldu” dedi.
“Tutuklanacağımı tahmin ediyordum, ancak otosansür uygulayacaksak gazetecilik yapmanın bir anlamı yok”
Tunca Öğreten gazetecinin her daim tehlike altında olduğunu hissetmesi ve işini de ona göre yapmasının amaçlandığını söyledi ve haberi yazma sürecini şöyle özetledi: “Redhack ile ilgili haberi hazırlarken hukuk danışmanımız Yaman Akdeniz’e danıştım. ‘Haberde hukuki olarak bir yanlış var mı’ diye sordum, ‘Bence yok ama tutuklanırsın’ dedi. Artık böyle çalışıyoruz ve gazeteci artık tutuklanıp tutuklanmayacağına karar veriyor. Bir yandan da yaptığımız mesleğin hem vicdanı hem namusu var. Kendimize otosansür uygulayacaksak o zaman bunu yapmanın da bir anlamı yok”
Son olarak dışarıdaki gazetecilere teşekkür eden Öğreten, “Bence onlar dışarıdaki gazeteciler değil sıradaki gazeteciler” dedi.