CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
“Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin ortak değeridir. Bazıları Atatürk için camileri kapattı diyor. Siz tarih de mi bilmiyorsunuz? Her dönemde bu toplumun değerlerine önem verilmiştir. Bu gerçeği görmüyorlarsa ahlaktan yoksun olmaları gerekir. Yapılan saldırılar karşısında bunları söylemek bizim görevimizdir. Biz bu ülkeye hizmet eden herkese saygı duyarız. Ölen kişi hakkında şu söylenir; hakkınızı helal ediyor musunuz? Cemaat de hep birlikte helal eder. Helalleşilen birinin arkasından kötü söz söylenmesi inancımıza da aykırıdır. Bunun adı ahlaksızlıktır ve biz buna izin vermeyiz.
Cam filmi tartışmaları
Devlet şu anda yönetilmiyor, devleti kim yönetiyor belli değil. Bunu en net ortaya koyan araç sahiplerinin uğradığı haksızlıktır. Bir yönetmelikle ‘Herkes taktırabilir’ dediler. Sonra aynı hükümet cam filmini yasakladı. Ne oldu da önce doğru dediğiniz şeye bugün yanlış diyorsunuz? Tepki gelince bakan açıklama yaptı, ‘Ceza ödemeyi kaldırdık’ dedi. Peki ceza ödeyenlerin parasını veriyor musun; hayır.
Besmelesiz kesilmiş eti bize yedirmeye çalışıyorlar
TÜİK açıklama yaptı, et üretimi azaldı dedi. Bir de dışarıdan et ithal etmeye çalışıyorlar. Ben şimdi üreticiye, kasaba sesleniyorum, sen bunun hesabını sormalısın. Besmelesiz kesilen eti bize yedirmeye çalışıyorlar, sen git o eti sarayında ye. ‘Herkesten çok refah, saadet ve servete layık olan köylüdür’ diyor Atatürk. Gerçek Atatürkçü iseniz böyle yapmanız gerekir. Ziraat odası başkanı, esnaf odaları başkanı her gün şikayet ediyor, kim dinliyor? Biz dinliyoruz. Sen Atatürkçü olamazsın kardeşim, Atatürkçü olmak için çiftçiyi koruyacaksın.
Hanımlara söylüyorum, sabah musluğu açtığınızda 5 çeşit vergi ödüyorsunuz. Peki bu beyler ne yapıyor? Vergi ödememek için yurt dışında şirket açıyor.
Çiftçiler diyor ki ‘Biz artık üretmeyeceğiz, derdimiz de olmayacak’. Ben de diyorum ki akıl teri ile alın terini bir araya getireceksin. Sen kazanacaksın, bu ülke kazanacak.
Bütün emeklilere sesleniyorum, ağlayacağınıza sandığa gittiğinizde oy vereceksiniz. Emekli aylıklarını düşürdüler, her hastaneye gittiklerinde para ödüyor emekli. Şimdi soruyorum Sayın Erdoğan, duyuyor musun beni. Bu kurumları sen batırdın! Devlet yönetilmiyor, savruluyor, nereye gittiği belli değil.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Bu hükümet kendi çocuklarını kobay olarak kullanıyor
Yasama, yargı, yürütme organları anayasada var fakat hepsi saray hükümetine bağlı. Eğitim, tarım politikaları, bizim hayatımız saray hükümetine bağlı. Aynı menzile yürüyen iki paralel hükümet var, biri saray hükümeti, diğeri anayasaya bağlı Binali Yıldırım hükümeti. Yüzde 90 okul niteliksiz dediler. Ben şimdi annelere ssesleniyorum, bu hükümetlere sandıkta gerekli dersi vermek sizin görevinizdir. Bu hükümet, bu devlet kendi çocuklarını kobay olarak kullanıyor.
İki paralel hükümet vara, birisi gayrimeşru saray hükümeti, diğeri de Binali Yıldırım hükümeti. Binali Yıldırım hükümeti zamları yapıyor, gayrimeşru hükümet zamları düşürüyor çünkü önümüzdeki seçimde bunu kullanacak. Faizden şikayetçiler fakat sözde şikayetçiler, özde faiz lobilerine para yediriyorlar.
Örtülü ödenek ülkenin çıkarları için kullanılır. Saray hükümeti de, Binali Yıldırım hükümeti de ayrı ayrı örtülü ödenek kullanıyor. Nasıl oluyor da ikisi de ayrı ayrı ülkenin menfaatleri için faaliyet yürütüyor?
30 milyar Dolar nereye gitti?
Gayrimeşru hükümetin temsilcisi bir açıklama yaptı, ‘Suriyelilere 10 milyar dolar harcadık’ dedi. Daha sonralarda yaptığı başka bir açıklamada da ‘Devlet olarak bize hicret eden kardeşlerimize 30 milyar dolar harcama yaptık’ dedi. Peki bu 30 milyar dolar nereye gitti? Adım gibi biliyorum ki Erdoğan da Binali Yıldırım da bu paranın nereye gittiğini bilmiyor. Sen kul hakkına saygılıysan, vatandaştan topladığın 30 milyar doların hesabını kuruşuna kadar ver.”
