ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) geçen Aralık’ta donanmaya bağlı F-18 savaş uçaklarının gökyüzünde tanımlanamayan hava araçlarıyla karşılaşmasına dair iki videoyu kamuoyu erişimine açtı. Bunlardan ilkinde kokpitten alınmış ses kaydı da duyuluyor ve çok sayıda pilot yumurta biçimli tuhaf bir hava aracına, yani bir tür UFO’ya (Unidentified Flying Object) dair gözlemlerini birbirleriyle paylaşıyor. İkinci video ise USS Nimitz uçak gemisine bağlı bir F-18’in 2004 yılında benzer deneyimine ait.
Bill Clinton ve George W. Bush dönemlerinde istihbarattan sorumlu Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapan Christopher Mellon, Washington Post gazetesinde yayınlanan makalesinde, bu iki videonun yanısıra pilotlarla radar operatörlerinin gözlemlerine dayanarak, söz konusu uçan cisimlerin ABD ve müttefiklerinin sahip olduğu bütün hava araçlarından daha üstün niteliklere sahip olduğunu savunuyor. “Üstelik” diyor Mellon, “bunlar münferit vakalar değil”: Savunma Bakanlığı yetkilileri ABD’nin Doğu kıyılarında sadece 2015 yılı içinde onlarca benzer vaka tespit etmiş. Geçen Ekim ayında ise F-15’ler Pasifik Okyanusu’nda tanımlanamayan ve çok hızlı uçan bir hava aracını durdurmayı başaramamışlar.
Ciddi araştırma yok
Mellon, bu üstün teknolojiye sahip tanımlanamayan hava araçları konusunda Savunma Bakanlığı’nın ciddi bir araştırma yapmıyor oluşunu eleştiriyor: “Rusya ya da Çin teknolojide büyük bir sıçrama mı yaptılar, yoksa bu cisimler uzayda bir başka uygarlığa mı ait, maalesef hiçbir fikrimiz yok, çünkü cevap aramıyoruz.”
Mellon ordunun gözlemlerini, bu gözlemlerde elde edilen ampirik verileri süzüp değerlendirecek bir çalışma yapılmasının neden çok acil ve önemli olduğunu da bir benzetme ile açıklıyor: “11 Eylül öncesi CIA ve FBI aslında failleler ilgili enformasyona sahipti ama bunu diğer kurumlarla paylaşmadıkları için saldırılar engellenemedi. Öğreneceğimiz gerçek belki de iyi birşey olacak ama neden şansa bırakıyoruz?”
Pentagon bu yazı çerçevesinde Washington Post’un cevap talebine karşılık vermemiş ancak Aralık ayında yetkililer UFO’ların soruşturulduğu bir çalışmanın 2012’den bu yana kaynak aktarılmadığı için durdurulduğunu belirtmişler.
Mellon UFO’larla karşılaşan askeri personelin anlattıklarına kulak verilmesi gerektiğini, zira ABD’nin sahip olduğu teknolojinin çok çok ilerisinde kapasiteye sahip göründüklerini kaydediyor ve şöyle diyor:
“60 yıl önce Sovyetler Birliği ilk uydusunu yörüngeye gönderdiğinde, Amerikalılar tehlikeli bir rakibin teknolojik açıdan daha üstün olmasını ciddiye aldılar ve Sputnik’in yarattığı sansasyon uzay yarışını başlattı. 10 yıldan biraz sonra da Amerikalıların yanıtı geldi ve Neil Armstrong aya ayak bastı. Eğer bu hava araçları Rusya, Çin ya da başka bir ülkenin teknolojide sessizce açmış olduğu bir çığırın sonucu ise, aynı şekilde karşılık vermeliyiz. Belki de Vladimir Putin’ın, geçenlerde savunma sistemlerini atlatabilen nükleer silahlar geliştirdiklerine dair sözleri palavradan ibaret değildir. Ya da bu hava araçları Dünya’dan gelmediyseler eğer, bir an önce ne olduklarını anlamamız çok daha önemli, çok daha acil.”
