İngiltere Hükümeti 2010 yılında takas ettiği eski Rus casus Sergey Skripal ve kızı Yulia’ya yönelik suikast girişiminden, Kremlin’i sorumlu tutarak, misilleme için İngiltere’deki 23 Rus diplomatı sınır dışı etme kararı aldı. Soğuk Savaş dönemi hatırlatan karar, Londra’nın konuyla ilgili izahat vermesi için Rusya’ya tanıdığı sürenin dolması ardından geldi. Sinir gazı ile düzenlenen saldırının arkasında olduğu iddiasını reddeden Kremlin, İngiltere’yi Rusya karşıtı mesnetsiz bir kampanya başlatmakla suçluyor.
Diplomatların sınır dışı kararını “eşi görülmemiş hamlıkta bir provokasyon” olarak niteleyen Rusya Dışişleri Bakanlığı, İngiltere’nin şeffaf olmayan tek taraflı yöntemler kullanarak olayı soruşturduğunu, üstelik bu soruşturma bile tam olarak tamamlanmadan hükme vardığını savunarak karşı misillemede bulunacağını duyurdu.
Soğuk Savaş sosyal medya üzerinden yürüyor
Dahası Rusya, yetkilileri ve medyasıyla İngiltere’nin tutumunu alay konusu da yaptı. Rusya’nın Londra Büyükelçiliği örneğin, durumu Soğuk Savaş’a göndermeli esprili bir tweet ile tasvir etti:
“İngiltere-Rusya ilişkilerinde hava sıcaklığı -23 derece, ama bizler soğuk havadan korkmayız!”
The temperature of 🇷🇺 🇬🇧 relations drops to ➖2️⃣3️⃣, but we are not afraid of cold weather. pic.twitter.com/mand9YyoaE
— Russian Embassy, UK (@RussianEmbassy) March 14, 2018
Rus televizyonları da İngiltere’nin eski KGB ajanı Sergey Litvinenko’yu 2006 yılında yine İngiltere’de zehirleyerek öldürmekten sorumlu tutup yargılamak üzere aradığı Andrei Lugov’u olayları yorumlamak üzere konuk çağırdı.
While Theresa May was announcing the expulsion of 23 Russian diplomats, providing reaction on Russian TV was Andrei Lugovoi: the man who, Britain concluded, poisoned Alexander Litvinenko. pic.twitter.com/bcQXbPawU1
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
— Steve Rosenberg (@BBCSteveR) March 14, 2018
İngiltere Dışişleri Bakanlığı ise Rusya’nın uluslararası hukuku hiçe saymak gibi bir devlet geleneği olduğunu vurgulayan, 2006’da Litvinenko vakasından başlayarak, Gürcistan’a müdahalesine, Kırım’ı ilhakına, Alman Parlamentosu’na yönelik siber saldırıya, ve Karadağ seçimlerine müdahaleye kadar pek çok icraatı sıralayan bir tweetle, sosyal medyadaki propaganda savaşına dahil oldu.
The use of a nerve agent in Salisbury follows a well-established pattern of Russian state aggression pic.twitter.com/eY4Vy1pw9t
— Foreign, Commonwealth & Development Office (@FCDOGovUK) March 14, 2018
Washington Post yazarı Ishaan Tharoor’a göre pazar günü bir kez daha devlet başkanlığı seçimini kazanmaya hazırlanan Vladimir Putin’in suçlamaları ciddiye almamasının anlaşılabilir olduğuna dikkat çekiyor. Tharoor, “bütün politikalarını taviz vermez bir milliyetçilik üzerine inşa eden Putin’in seçim öncesi uzlaşmacı bir tutum takınması beklenemez” diye yazdı.
Üstelik İngiliz medyasında da Başbakan Theresa May’in Rusya’nın karşısında elinin zayıf olduğuna dair bolca yorum var.
“İngiltere, Rus seçkinlerin para aklama merkezi haline geldiği için May’in Moskova karşısında eli zayıf”
Örneğin Guardian gazetesinden Luke Harding; “May’in açıkladığı yaptırımlar yetersiz, zira Rus seçkinler paralarını Londra’da aklıyorlar, Theresa May buna hiç değinmedi zira süper zengin Ruslar’a hizmet veren avukatlar, emlakçılar, muhasebeciler, halkla ilişkilercilerden oluşan kocaman bir İngiliz profesyoneller sınıfı oluşmuş durumda” diyor.
Simon Tisdall ise Brexit yüzünden İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden umduğu desteği bulamayabileceğine işaret etti. Nitekim Alman medyası kuşkucu bir tavır takınmışa benziyor: Bonner General-Anzeiger gazetesi örneğin, şu görüşleri aktardı: “2010 yılında takas edilen eski bir ajana yönelik saldırının hiçbir mantığı yok. Putin’in başkanlık seçimlerinden birkaç gün önce çoktan saf dışı bırakılmış bir casusa yönelik vicdansızca yapılan bir saldırının Kremlin’e nasıl bir yararı olur? Buna karşılık saldırı numarası ile Rusya ile gergin olan ilişkilere kutupların soğuğunu getirerek İngilizler ne elde ediyor? Hiçbir şey. Doğu-Batı ilişkilerinde buz gibi bir akıldışılık yeniden hakim hale geliyor.”
İngiltere: Sinir gazının numunelerini Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne vereceğiz
ABD ve Birleşmiş Milletler’den ise İngiltere’ye destek var. Trump yönetimi “en yakın müttefiki İngiltere’yle dayanışma içinde olduğu” belirtirken Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders “Rusya’nın bu son hamlesi, Rusya’nın uluslararası kurallara dayalı düzeni hiçe saydığı, dünya genelindeki ülkelerin egemenlik ve güvenliğinin altını oyduğu, Batılı demokratik kurumlar ve süreçleri bozup, itibarını azaltmaya çalıştığı davranış kalıbıyla uyumlu” dedi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de, saldırının ‘kabul edilemez’ olduğunu vurgulayarak, “sinir gazının silah olarak kullanılması hiçbir koşulda kabul edilemez ve bir devlet tarafından kullanımı da uluslararası hukukun ihlali anlamına gelir” ifadelerini kullandı.
İngiltere şimdi suçlamasını temellendirmek üzere, Sergey Skripal ve kızını hedef alan suikast girişiminde kullanılan sinir gazı Noviçok’a ait numuneleri Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne vermeye hazırlanıyor.