Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Mark Zuckerberg hesap veriyor: “Bu gerçekten büyük bir güven sorunu”

Geçen hafta, bir politik danışmanlık şirketi olan Cambridge Analytica’nın başrolde olduğu ve bu şirketin Donald J. Trump’ın 2016 başkanlık kampanyası esnasında 50 milyondan fazla Facebook kullanıcısının kişisel verilerini yasal olmayan bir şekilde nasıl elde ettiği ve kullandığıyla ilgili bir tartışma yer aldı.

Nerede olduğu hakkında gittikçe yaygınlaşan sorulardan sonra, Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg, Çarşamba günü New York Times’tan Sheera Frenkel ve Kevin Roose ile yaptığı röportajda, Facebook’u istismar edilmeye daha az meyilli hale getirmek için aldığı kararlardan bahsetti.

Sheera Frenkel: Cambridge Analytica’nın bu bilgilere eriştiği haberine kullanıcılarin gösterdiği tepki sizin için sürpriz oldu mu?
Mark Zuckerberg: Mahremiyet sorunları insanlar için her zaman önemli oldu. En büyük sorumluluklarımızdan birisi, kişisel verileri korumak. Hizmetlerimizin ne olduğunu düşünürseniz, en basit düzeyde, ister fotoğraf, ister video, ister kısa mesaj olsun — ister Facebook, ister WhatsApp veya Instagram olsun —içeriklerinizin paylaşmak istediğiniz kişilerle paylaşılacağına güveniyorsunuz. Birinin verileri, sistemin izin vermemesi gereken birine aktarılırsa, bu gerçekten büyük bir sorundur ve bu kadar büyük bir gürültü kopması normaldir.

Frenkel: Cevabınızın çıkması birkaç gün aldı. Bu, paylaşımınızda belirttiğiniz üç eylem noktasını ölçüp biçiyor olmanızdan mı kaynaklandı?

Zuckerberg: Öncelikle, olan her şeyi tam ve doğru bir şekilde anladığımızdan emin olmak istedim. Daha önce konuşmam için çok fazla baskı olduğunu biliyorum ama bence söylediklerimizin tamamen doğru olması daha önemliydi.
İkincisi, en önemli şey bu sistemi düzeltmemiz, bunun gibi konuların tekrar gerçekleşmemesidir. Bu, düzeltmek zorunda kalacağımız başka ve farklı şeyler olmayacak demek değil, ancak belirli bir sorun olduğunda, en azından bu sorunu çözdüğümüzden emin olmak zorundayız.
Alacağımız önlemlerin başında, ilk önce geliştiricilerin erişebileceği veri miktarını önemli ölçüde azaltmak geliyor.
Üçüncüsü ise, insanların hangi uygulamalara izin verdiklerini bilmeleri gerçekten önemli. Facebook’taki birçok kişi 5 veya 10 yıl önce bir uygulamaya dahil olduklarını unutmuş oluyor. Bu nedenle, attığımız adımlardan biri de, herhangi bir uygulamayı üç ay boyunca kullanmadığınız takdirde bu uygulamaya artık erişemeyecek olmanızdır.

Kevin Roose: Facebook, verileri Cambridge Analytica ile paylaşılan 50 milyon kullanıcıyı bilgilendirmeyi planlıyor mu?

Zuckerberg: Evet. Verileri paylaşılmış olabilecek kişilere bunu söyleyeceğiz.

Roose: Kaç tane uygulamayı araştıracağınıza dair bir ön tahmininiz var mı?

Zuckerberg: Binlerce olacak.

Frenkel: Araştırdığınız uygulamaların kullanıcılarına bunları araştıracağınızı bildirdiniz mi?

Zuckerberg: Kısa vadede onlarla temasa geçeceğiz.

Frenkel: Bu araştırmaları yürütmek için işe yeni insanlar alacak mısınız?

Zuckerberg: Evet, bunun üzerinde çalışmak için takımı büyütmek zorunda kalacağımızı düşünüyorum.

Frenkel: CA’nın Facebook’la temasa geçtiğini ve platform üzerinde kendisine uygulanan yasağın tekrar gözden geçirilmesini istediğini oğrendik. Cambridge Analytica’ya bu izni vermeyi düşünüyor musunuz?

Zuckerberg: Yapmamız gereken ilk şey, firmanın bu tam adli denetimi yapması, topluluğumuzdan hiç kimsenin verilerine sahip olmaması ve sahip oldukları türev verileri de dahil olmak üzere her şeyi sildiklerinden emin olmak. Bu konuda İngiltere’deki ayarlayıcı ile çalışıyoruz. Yanlış bir şey olmadığına dair tam bir onay verene kadar onları tekrar platforma almayı düşünmeyeceğiz.
Roose: #DeleteFacebook kampanyası konusunda endişeli misiniz? Hatırı sayılır miktarda kullanıcının hesaplarını sildiğini fark ettiniz mi? Bu hesap silme eylemlerinin bir trend olacağını düşünüyor musunuz?

Zuckerberg: Bunun insanlar için büyük bir güven sorunu olduğunu ve bu güvensizliğe dair açık bir işaret olduğunu düşünüyorum ve bunu anlıyorum. Kullanıcıların uygulamalarını silip silmedikleri veya Facebook’u kullanma konusunda kendilerini güvende hissetmedikleri problemleri, düzeltmek için bir sorumluluğumuz olduğunu düşündüğüm büyük bir sorun.

Roose: Facebook’un News Feed başkanı Adam Mosseri geçtiğimiz günlerde, Facebook’un Myanmar’daki şiddet olaylarında oynadığı rol yüzünden biraz uykularının kaçtığını söyledi. Cambridge Analytica’da olanlar hakkında “öfkelenmiş” olduğunuzu söylüyorsunuz, ama tüm dünyada Facebook ile olan birçok şeyi düşündüğünüzde, uykunuz kaçıyor mu? Facebook’un dünyada oynadığı rol yüzünden herhangi bir suçluluk duyuyor musunuz?

Zuckerberg: Bu iyi bir soru. Biliyorsunuz, dünyanın her yerindeki insanlar için, önemli olan şeyleri paylaşabilmeleri ve sınırlar arasında bağlantı kurabilmelerini sağlamak için bir topluluk inşa etme konusunda eşi görülmemiş bir şey yapıyoruz. Daha önce kimsenin beklemediği yeni zorlukların olduğunu düşünüyorum.
Facebook’a başladığım yıllarda, yani 2004 yılında ve yurttaki odamda konuşsaydık, şu an üzerinde çalışmam gereken temel şeylerden birinin, hükümetlerin birbirlerinin seçimlerine müdahale etmesini engellemek ve bunun benim yapacağım bir şey olacağını düşünebilmem imkansizdi.

Karşınıza çıkacak olan her sorunu bilmenin mümkün olup olmadığını bilmiyorum. Ancak, tüm bu sorunları ciddiye aldıkça, bunları çözmek için dünyanın dört bir yanındaki uzmanlarla ve insanlarla birlikte çalışmak ve topluluğumuz için iyi bir iş yapmak için gerçek bir sorumluluğumuz var.

Teknik hatalar, iş hataları ya da işe alma hataları gibi farklı hatalar yaptığım kesinlikle doğrudur. Zamanımın çoğunu ileriye bakarak, insanların bugün yaşadığı sorunları nasıl çözeceğimi anlamaya çalısarak geçiriyorum, çünkü bence toplumumuzdaki insanların da istediği bu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.