Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çin ve Hindistan arasındaki küçük ve izole Bhutan Krallığı, edebiyatla dünyaya açılıyor

Uzakdoğu’nun pek az bilinen ülkelerinden Bhutan Krallığı, kısa süre öncesine kadar ailelerin çocuklarını okula göndermemek için sakladığı, hatta hükümet yetkililerine rüşvet olarak tereyağı ve peynir vererek çocuklarını evde tutmayı başardıkları bir yerdi. Tarlada çalışmaları için çocuklarına ihtiyaç duyan ailelerin akıllarına gelen son şey kitaplardı. Fakat kısa süre önce, Himalayalardaki bu küçük ve yeşil krallıkta işler hızla değişti. Bhutan Krallığı’nda 1950’lerde yüzde 3 olan okuma yazma oranı bugün yüzde 60’a yükseldi ve böylece krallığın yıllardır can çekişen edebi hayatına can geldi. Kitapçıların sayısının git gide arttığı krallıkta, başkent Thimphu’da en az 12 kitapçı bulunuyor. Bhutanlı yazarlar, özellikle yerel kültürle ilgili artık çok daha fazla kitap bastırıyor. Bhutan Krallığı, her Ağustos ayında çok önemli yazarların geldiği uluslararası bir edebiyat festivaline ev sahipliği yapıyor.

Bir milyondan az nüfusuyla, dünyanın en kalabalık iki ülkesi Çin ve Hindistan’ın arasına sıkışmış olan bu küçük Himalaya krallığı içi,  dışarıdan bir sürü insanın ülkeye gireceği uluslararası bir edebiyat festivali yapmak aslında oldukça değişik bir durum. Televizyonun bile 1999’da girebildiği hutan Krallığı’na 1960’lara kadar ancak birkaç yabancı ayak basabilmişti.

Eski hayatın değişmeye başladığı Bhutan’ın yeni nesil yazarları, kendilerine önemli bir görev yüklüyor: milletlerinin kültürünü korumak. Çoğu 30’lu ve 40’lı yaşlarında olan bu yazarlar, geleneksel yiyecekler yiyip geleneksel kıyafetler giydikleri televizyonsuz ve radyosuz köylerde büyümüş olmalarından bahsetmeye bayılıyor. Yazarlar, dağ köylerindeki bu eski tip hayatı bir an önce insanlara aktarmak istiyor, zira bu hayat tarzı kaybolmaya yüz tutmuş durumda. Yazarlardan biri “Yaratmak bizim için bir lüks. İşimiz kaydetmek” diyor.

Bir sanatçı için, dünyaya yeni bir şey getirmeye çalışmıyor olmak aslında pek alışıldık bir şey değil. Bu, pırıl pırıl parlayan bir dağa bakıp ona tırmanmak istememeye benziyor. Ama Bhutan kültüründe, bir şeyleri keşfetme saplantısı yok. Hatta yüksek dağlara tırmanmayı yasaklayan bir kanun bile var, çünkü oralarda tanrıların yaşadığına inanılıyor.

Bhutanlı çoğu yazar, kültürlerini dünyaya anlatmak için büyük bir istek duyuyor. Örneğin New York Times’a konuşan 40 yaşındaki Gopilal Acharya, Bhutan folkoruna tutkun bir yazar. Bhutanlı yazarların birçoğu gibi okulda öğrendiği İngilizce dilinde yazan Acharya, dağlardaki izole edilmiş köylerde süren yaşamı öven çocuk hikayelerini kağıda döküyor. Acharya, “Bu hikayeler bizi bir toplum olarak birbirimize bağlıyor. Askeri veya ekonomik gücümüz yok. Sahip olduğumuz tek şey kültürümüz” diyor. Yazar olarak hayatta kalmanın en zor olduğu yerlerden biri olan Bhutan’daki en yetenekli yazarlardan biri olarak görülen Gopilal Acharya’nın onu küçük ve uzak bir köyde doğuran annesi hâlâ okuma yazma bilmiyor. Acharya, bir yandan sağlık konusunda danışmanlık veriyor, “yazmak için yaşıyorum ama para da kazanmak zorundayım” diyor.

Yazar Acharya

Bhutanlı yazarlar kendi kitaplarını bastırmakla uğraşıyor ve her kitap için binlerce dolar harcamak zorunda kalıyor. Üstelik yazarlar, grafik tasarımından tutun, kitapların dağıtımına ve satışına kadar her şeyi kendileri yapıyor. Bhutan’daki bir elin parmaklarını geçmeyen yayınevleri ders kitabı basmak istiyor çünkü bunlar roman veya hikaye kitaplarından çok daha kârlı. 20’li yaşlarındaki romancı Monu Tamang, “Biri bana Bhutan’da iflas etmenin kolay yolunun bir kitap bastırmak olduğunu söylemişti” diyor. Bhutanlı yazarların romanları yaklaşık 5 dolara satılıyor. Kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılanın 9 bin dolar olduğu Bhutan’da yönetim “gayri safi yurt içi mutluluğu” artırmakla övünüyor.

Bu hafta Mountain Echoes (Dağ Yankıları) festivali başlayacak olan Bhutan’a Avrupa, ABD ve Asya’nın birçok yerinden yazarlar gelecek ve henüz çok az sayıda olan lüks otellerde konaklayacak. Festivalde, arıların önemiyle ilgili bir konuşmadan tutun, Bhutanlı hip-hop dansçılarının performansına kadar birçok farklı şey var.Ücretsiz olan festivalde davetli yazarların yanı sıra hükümet çalışanları, Bhutan kraliyet ailesi üyeleri ve en çok da çocuklar yerini alacak.

Kaynak: New York Times

 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.