Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

AB yolunda mültecilerin yeni durağı: Bosna

Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki mülteci anlaşmasından sonra mülteciler, AB’ye geçmek için farklı rotalar izlemeye başladı. El Pais’ten Antonio Pita’nın haberine göre önce turist sayısını artırmak için vizeleri kaldıran Sırbistan yoluyla Schengen bölgesine geçmeye çalışan mülteciler, Belgrad’ın da vize uygulamaya başlamasıyla rotalarını Bosna Hersek’e çevirdi.

Bosna’da Velika Kladusa bölgesinde yüzlerce göçmen ve mülteci 2 kilometre ötedeki Hırvatistan sınırından geçmek umuduyla çadır kamplarda kalıyor. Bosna Hersek, Avrupa Birliği (AB) üyesi komşusu Hırvatistan’a geçmeye çalışan 2500-3000 kadar insana ev sahipliği yapmasıyla, Balkanlarda mülteci geçişleri konusunda yeni bir sıcak noktaya dönüştü.

11 ay İspanya’da kaldıktan sonra ülkesine geri dönen Faslı Muhammet, ülkesiyle arasındaki engel sadece Cebelitarık Boğazı olan İspanya’ya dönmek için Bosna’ya gelmiş. Faslı göçmen, “Denizde kural çok basit: ya varırsın ya da ölürsün. Bense [bu kadar yolu tepip] acı çekmeyi boğulmaya tercih ederim” diye konuşuyor. Muhammet önce Faslılardan vize istemeyen Türkiye’ye gelerek 3 ay kaçak çalışıp yolculuğun devamı için para biriktirmiş. Bosna’da çöplerin arasında kaldığı odasına yaklaşık 3,5 euro verdiğini söylüyor.

Velika Kladusa’da Kızıl Haç görevlileri kahvaltı dağıtırken.

Mülteci-göçmen sayısında bir yılda 24 kat artış

Muhammet bir yıl önce göç etseydi Bosna’da olmayacaktı. 2.5 yıl önce Türkiye ve AB arasında yapılan mülteci anlaşmasından önce mültecilerin rağbet ettiği rota Sırbistan’dı. Fakat Macaristan ve Hırvatistan’a geçişlerin iyice zorlaşmasıyla, AB ile mülteciler arasındaki yeni tampon bölge Bosna oldu. Uluslararası Göç Örgütü’ne göre Bosna’ya gelen mültecilerin sayısı 2017’te 700 iken bu yıl giriş yapan toplam mülteci sayısı 17 bin. Örgütün koordinatörü Peter Van der Auweraert, Bosna’nın Balkanlarda AB’ye geçişte en önemli rota haline geldiğini belirtiyor.

Yunanistan’dan sağ salim geçebilen mülteciler Arnavutluk, Karadağ ve Sırbistan üzerinden Bosna’ya giriş yapıyor. Bosna’ya gelenler ise Hırvatistan üzerinden Schengen bölgesindeki Slovenya’ya geçmek için yola koyuluyor.

Suriyeli mülteci Rula 3 ve 4 yaşlarındaki iki kızıyla birlikte Türkiye’de eşiyle buluşup Almanya’ya gitmek amacıyla Şam’ı terk etmiş: “Yunanistan, yedi ay; sonra Arnavutluk. Karadağ’da polis bize su verdi ve en güvenli yolu tarif etti. Saraybosna’da yedi ay kaldık. Buraya [kampa] geleli ise 10 gün oldu. Buranın adı neydi? O kadar yerden geçtik ki, hatırlamıyorum.”

Velika Kladusa’da bir mülteci çadırının önünde.

Bosna’da AB’ye geçmeyi bekleyen mülteciler farklı kökenlerden geliyor: Pakistanlılar, Afganlar, Kuzey Afrikalılar, Iraklılar ve İranlılar… Mültecilerin yüzde 20’sini ise Suriyeliler oluşturuyor. Libyalı Abdülkerim Bosna’da insanların kendilerine çok iyi davrandıklarını söylüyor: “Başta hiç anlamıyordum, sonra onların da mülteci olduğunu öğrendim.” Yugoslavya’nın dağılmasıyla patlayan Bosna Savaşı 250 bin kişinin hayatına mal oldu ve 4,5 milyonluk ülkenin 1,8 milyonu göç etmek zorunda kaldı.

“Oyuna gitmek” ile “game over” arasında

Mülteci jargonunda “oyuna gitmek” sınırı geçmeye çalışmak anlamına geliyor. Bosna ve Hırvatistan arasında teller bulunmuyor. Cezayirli İzza durumu şöyle tasvir ediyor: “Açık bir arazi, sadece geçip gidiyorsun. Yakalandığında artık Hırvatistan’da olduğunu anlıyorsun. Bazen ormanda, bazen bir sokakta. Polis, giyiminden ve ten renginden senin mülteci olduğunu anlıyor, sana yaklaşıyor ve hemen nereli olduğunu soruyor.” Mülteci lügatinde yakalanmak için ise “game over” sözü kullanılıyor.

Suriyeli Rula, “Yürümeye her başladığımızda, sadece birkaç adımlığına da olsa çocuklarım bana ‘Anne, bir dağa daha çıkmak istemiyorum, eve gitmek istiyorum’ diyordu” diye konuşuyor. Sivil toplum örgütü “Save the Children” (Çocukları Kurtarın)’dan Alma Pezerovic, mülteci çocukların yolda ruhsal sağlığının bozulduğunu söylüyor: “Bazen kaç defa sınırı geçmeye çalıştıklarını anlayabiliyorsunuz. Agresifleşiyorlar ya da kabuklarına çekiliyorlar. Çünkü şiddete tanıklık ettiler, aşırı yorgunlar ya da hayvanlardan korkuyorlar.”

Mülteciler teknoloji sayesinde kendi aralarında sahip oldukları bilgileri paylaşıyor. WhatsApp gruplarında hedef ülkelere dair hileler, rotalar ve bilgiler başlıca paylaşım konuları. Fakat bazen de mülteciler söylentilere inanıp karar alıyor. Mesela Muhammet, İspanya’da her kafede iş bulunabildiğini sanıyor. Londra’ya gitmek isteyen Daryuş ise Brexit sürecinden habersiz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.