Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Pervin Buldan: “Kayyum cumhuriyeti yaratmaya çalışıyorlar”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında konuştu.

Buldan’ın konuşmasının satır başları şöyle:

“Keşke ortada kutlanabilecek, demokratik bir cumhuriyet olabilseydi”

“Keşke ortada kutlanabilecek, herkesin kendini içinde görebileceği demokratik bir cumhuriyet olabilseydi. Cumhuriyet halkın kendi kendisini yönetmesidir. Bizdeki duruma bakalım: Cumhuriyet halka rağmen, halkı yönetme anlayışı üzerine kuruldu. Bu Cumhuriyet, İttihat çizgisine dayalı ret ve inkar üzerine kuruldu. Oysa 1921 Anayasası çoğulcu bir çoğulculuk ruhuna, ademimerkeziyetçi bir anlayışa dayanıyordu. 1924 Anayasasıyla tekçi yeni bir ulus devlet yaratılmaya çalışıldı. Bu anlayışa göre herkes Türk, Müslüman ve Sünni olarak tariflendi. Kürtler, Aleviler, gayrimüslimler reddedildi. Bu kimlikler yok sayılarak bastırılmaya çalışıldı. 95 yıldır tekçi ulus anlayışını farklı kimliklerin yok sayılması üzerinden egemen kılmaya çalışıyorlar. İşte katı ulus devlet anlayışı çoğulculuğun reddi anlayışına dayanmaktadır. Bugün yaşadığımız siyasal, toplumsal, ekonomik tüm sorunların, krizlerin Cumhuriyetin halkları dışlayan bu kuruluş ideolojisinden kaynaklandığının görülmesi gerekir. O dönemi anlamadan bugünü anlayamayız.”

“Bugünkü Cumhuriyet 11 yaşındaki Berkin Elvan’ın bedenine atılan gaz bombası, 11 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın bedenine sıkılan kurşundur”

“100 yıl önceki tavır ve politika neyse bugün de aynısı devam ediyor. Cumhuriyetin ilanının ardından kurulan İstiklal Mahkemeleri başka adlar altında sürdürülüyor. Hukuk iktidarın egemenliğinde. Kimlikler, diller ve inançlar bir kez daha yok sayılmaktadır. Dêrsim ve Zîlan’da bombalanan şehirler, yapılan katliamlar, Gazi’de ve Roboski’de devam etti. Cizre’de, Sur’da yapılan yıkım 95 yıl arayla tüm acıları takip etti. O dönem işlenen insanlık suçlarına karşı zırh yasası çıkarılmıştı. 95 yıl aradan sonra askerlere işledikleri suçlara karşı tekrar aynı zırh yasası çıkarıldı. Seyîd Rızaları, Deniz Gezmişleri idam sehpasına gönderen anlayış bugün de siyasi soykırım politikası ile farklılıkları yok etmeye çalışmaktadır. Erdal Eren’in yaşını büyütüp idam eden zihniyet, bugün 76 yaşındaki adını bile unutan Sîsê Ana’yı rehin olarak tutmaya devam etmektedir. Bugünkü Cumhuriyet 11 yaşındaki Berkin Elvan’ın bedenine atılan gaz bombası, 11 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın bedenine sıkılan kurşundur. 76 yaşındaki Sîsê Ana’nın parmaklıklar altında yaşadığı zulümdür. Roboski’de uçaklarla parçalanmış cesetlerdir. Geçen 95 yılda temel sorunlar yerinde durmaya devam ediyor.

Bu Cumhuriyet arızalıdır, her yerinden her yanından sorun fışkırıyor. Şimdilerde halen 1930’larda yazılan ırkçı bir andı tartışmaları manidardır. Şu çağda bile birileri eline pergel alıp kafatası ölçmeye kalksa normal karşılanacak bir iklim oluşabilirdi. Bu anlayış tekçi zihniyetin ülkemize hakim olduğunun göstergesi.”

“Dünün umumi müfettişleri, bugünün kayyumlarıdır”

“Tecrit ve halkların barış umudu esaret altına alınırken, kayyumla da milyonların iradesine ipotek koyulmaktadır. Ret ve inkara dayanan Cumhuriyet politikasının özü budur. Halk iradesinin gaspına dayanan bir kayyum cumhuriyeti yaratmaya çalışıyorlar. Şark Islahat Planı ile Kürt kentlerine umumi müfettişlik atanmıştı. Bunu tarihi okuduğumuz zaman hepimiz görüyoruz. Kürtlerin demokratik haklarına karşı olağanüstü yetkilerle donatılmış umumi müfettişler. Dünün umumi müfettişleri, bugünün kayyumlarıdır. İkisinin de özü gasptır, yok sayma ve zulümdür. 1930’lu yılların başlarında Türkleştirilenlerin politikasını bugün AKP kayyumlar yoluyla gerçekleştiriyor.”

“Demokratik cumhuriyetin inşasına birer tuğla bırakalım”

“Yerel seçimler halkımızın geleceği açısından her zamankinden önemli. Türkiye halklarını kutuplaştıran, dilimizi ve  kültürümüzü yok sayan, irademize el koyanlara karşı bir araya gelmeliyiz. Siyasi, toplumsal ve ekonomik krizden rahatsız olan halklara, demokrasi kaygısı ve vicdan sahibi olan herkese sesleniyoruz, gelin esas yıkımı seçimlerde bunlara karşı yapalım. Kayyum cumhuriyetinde yaşamak istemediğimizi, sokaklarda, meydanlarda, sandık başlarında güçlü şekilde haykıralım. Hep birlikte demokratik cumhuriyetin inşasına birer tuğla bırakalım. Kendimizi de kentimizi de biz yönetelim.”

“İttifakları sürüyor”

“Irkçılık andı ittifakında aralarında sorun varmış gibi görünse de ittifakları sürüyor. Erdoğan şu anda karşıymış gibi görünüyor ama tek millet diyen, tüm kimlikleri Türkleştirmeye ve tekleştirmeye çalışan kendisidir. Aralarındaki sürtüşmenin nedeni koltuk ve rant kavgasıdır. Bunlar aslında özlerinde ruh ikizleridir, çizgi olarak ikisinin de birbirinden farkları olmadığını belirtmek isteriz. Erdoğan yurtdışında gittiği yerlerde, Türklere ‘Dilinizi kimliğinizi koruyun’ diyor, ‘Asimilasyona karşıyız’ diyor, ‘Türkçülük yapmayız’ diyor. Ama iş Kürtlere, farklı inanç ve kimlikleri geldiğinde tek dil, tek millet diye diye teklediğini görüyoruz.”

“EYT sorununun çözümü için çalışacağız”

“Geçen hafta Meclis’te EYT tartışmaları bizlere açık bir şekilde göstermiştir ki, komisyonu AKP ve MHP koalisyonu kurdurtmadı. Bunlar halk karşıtıdır. Emeklilik bir haktır, bu hakka göz dikenler hiçbir şekilde iflah olamazlar, emeklilik bekleyen milyonlar yaşa değil AKP-MHP engeline takıldılar. Artık bunun cevabını seçimde tüm halklar vermelidir. Biz özellikle HDP olarak, EYT sorununun çözümü için çalışacağımızı ifade etmek isteriz.”

“Demokratik cumhuriyet diyor ve bunun için mücadele veriyoruz”

“Yoksa bu krizler bir yüz yıl daha devam eder. Cumhuriyetin demokratikleştirilmesi, tekçiliğin sonlandırılması, herkesi içine alacak demokratik ve çoğulcu bir anayasanın yapılmasıdır. Dillere, kimliklere ve inançlara özgürlüktür. Özgür yurttaşlıktır. Demokratik parlamenter sistemin güçlendirilmesidir ve ademimerkeziyetçi yönetime geçiştir. Demokratik özerk yönetimlerdir. Müzakeredir, demokratik çözüm ve barıştır. Silahların susmasıdır. Düşünce ve ifade özgürlüğüdür. Özgür basındır. Bağımsız yargıdır, hukuk ve adaletin işlemesidir, toplumsal cinsiyet eşitliğidir.

İşte bu nedenle demokratik cumhuriyet diyor ve bunun için mücadele veriyoruz, bunun için bedel ödüyoruz. İnançlıyız ve kararlıyız, bu düzen hep böyle devam etmeyecek, faşizm ilelebet sürmeyecek. Bu halk demokratik cumhuriyete mutlaka bir gün ulaşacak. Bu gemi limana ulaşacak, mutlaka varacak. HDP bunun güvencesi ve teminatıdır. HDP varsa umut vardır, mücadele vardır, güç, kararlılık ve cesaret vardır. HDP varsa zafer vardır.”

 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.