Trump yönetimi, Irak’a İran’dan petrol satın almaması için bir süredir baskı yapıyor. ABD, her ne kadar Irak’a bir süreliğine muafiyet tanısa da, bu süre içinde Bağdat hükümetinden tek dış tedarikçisi İran’la ticaretini tamamen sonlandırıp, ticaret önceliklerini ABD’den yana revize etmesini talep ediyor.
Iraklı yetkililer ise, enerji arzındaki düşüklüğün geçmişteki gibi kitlesel protestolara ve siyasi istikrarsızlığa yol açabileceği endişesiyle ABD’nin bu talebini şimdiye kadar yerine getirmedi.
Trump yönetiminin esas amacının İran’a koyulan yaptırımlara eksiksiz tüm ülkelerin uyması olduğu biliniyor. Çin ve Hindistan, İran’dan petrol alımı konusunda ABD’ye direnirken, AB ülkeleri de İran’la olan ticaretlerini sürdürebilmek için yasal bir mali çerçeve hazırladı. Bu çerçevede ABD, Irak’ın da yaptırımlara henüz uymamış olmasını İran politikasını zayıflatan bir etken olarak görüyor.
İki ülke arasındaki gerginlik, Trump’ın 4 Şubat 2019 günü yaptığı, “Askerlerimizi İran’ı izleyebilmesi için Irak’tan geri çekmeyeceğiz” açıklaması üzerine başladı. Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, Trump’ın, ülkedeki Amerikan askerlerinin “İran’ı izleme” görevine ilişkin olarak kendilerinden herhangi bir izin almadığını söyledi.
