Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Trump’ın damadı Kushner, Ortadoğu gezisine çıkıyor: Suudi Veliaht Prens Salman’la buluşacak

ABD Başkanı Donald Trump’ın Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile görüşmesinin beklendiği bu hafta, başka bir önemli buluşmaya daha sahne olacak: Trump’ın damadı ve danışmanı olan Jared Kushner, Ortadoğu’da beş ülkeyi kapsayan bir haftalık bir geziye çıkacak ve gezide Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman’la görüşecek.

Jared Kushner’in gezisinin, Beyaz Saray’ın uzun zamandır beklenen İsrail-Filistin barışı projesine katkı sunması hedefleniyor. Nisan ayında İsrail’de yapılacak seçimler sonrası açıklanması beklenen bu proje şimdilik gizli tutuluyor. Kushner, dün verdiği bir röportajda bu planın “çok ayrıntılı olduğu ve bölgedeki herkesin itibarını koruyacağını” söyledi.

Ne var ki, Kushner’in çevresi dışında bu plandan umutlu olan pek kimse yok. Kıdemli Ortadoğu uzmanları, Beyaz Saray’ın bu girişiminin “yolda öleceğini” söylüyor. Filistinliler, Trump yönetiminin Kushner’in bariz ısrarıyla attığı ve Filistin karşıtı olarak görülen adımlar dolayısıyla, Kushner’in barış planı konusunda yapacaklarını baştan reddetmişti. Financial Times’dan Edward Luce, Kushner’in adımlarını şöyle anlattı: “Trump’ı ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıması, Filistinli mültecilerin geri dönme hakkına karşı çıkması, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün diplomatik olarak tanınmasını iptal etmesi konusunda cesaretlendirdi.”

Kushner’in gezisinde en dikkat çekecek anlardan biri, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman’la buluşması olacak. Kushner ile Salman’ın, Trump’ın işbaşı yapmasıyla başlayan yakın ilişkisi, Kushner ailesinin emlak konusundaki ilgisiyle de artmıştı. New York Times’a göre Suudiler, “bölge hakkındaki bilgisi ve İsrail’in taleplerine uyacak şekilde Filistinlilerle anlaşma konusundaki ısrarı” nedeniyle Kushner’le arasını iyi tutuyor.

Kushner Salman’la, Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinden Krallığın ekonomik olarak yeniden yapılandırılmasına kadar birçok konuda görüş alışverişinde bulunuyor. Hatta Salman’ın bir toplantıda Kushner için şakayla karışık “cebimde” dediği söylenmişti.

Geçtiğimiz hafta Washington Post’ta yer alan bir haberde, Trump yönetiminin Suudi Arabistan’a nükleer santral satmak istediği iddia edilmişti. Habere resmi bir itiraz gelmedi.

Muhammed bin Salman için Kushner’in ziyareti, uluslararası alanda itibarını geri kazanmasının bir işareti sayılabilir. ABD istihbaratı Kaşıkçı’nın öldürülmesi emrini Salman’ın verdiğine inandıklarını söylese de, Trump yönetimi konuyu kapatmış ve diğer yönetimleri de aynısını yapmaya çağırmıştı.

Geçtiğimiz hafta Salman, ziyaret ettiği Pakistan, Hindistan ve Çin’de oldukça sıcak karşılandı ve milyonlarca dolarlık yatırım sözü verdi. Çin’in Müslüman bir topluluk olan Uygurlara uyguladığı baskıcı politikayı desteklemesiyle siyaset anlayışını gözler önüne seren Salman, “Çin teröre ve aşırılığa karşı ulusal güvenliğini sağlamak için önlem alma hakkına sahip” dedi.

Muhammed bin Salman’ın destek bulduğu ülkeler bunlarla sınırlı değil. Batılı iş insanları ve siyasetçiler de Kaşıkçı’nın katlini talihsiz bir olay olarak görmeye meyilli. İsviçre Konfederasyonu Başkanı Ueli Maurer “Kaşıkçı olayıyla çoktan başa çıktık. Finansal diyaloğumuzu sürdürmeye ve ilişkilerimizi normalleştirmeye karar verdik” demişti.

Kaynak: Washington Post

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.