Gezi Parkı eylemlerine ilişkin davada beş aydır tutuklu bulunan sivil toplum kuruluşu yöneticisi Yiğit Aksakoğlu, avukatı aracılığıyla adil yargılanma hakkı ve özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.
Aksakoğlu, avukatları aracılığıyla AİHM’e yaptığı bireysel başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’yle güvence altına alınan özgürlük ve güvenlik, adil yargılanma hakkı, özel ve aile hayatına saygı, düşünce, vicdan ve din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, toplantı ve dernek kurma özgürlüğü gibi haklarının ihlal edildiğini belirtti.
“Somut dayanak yok”
Başvuru formunda, Aksakoğlu hakkındaki gözaltı, tutuklama ve tutukluluğun devamı kararlarının herhangi bir somut dayanağı olmadığına dikkat çekildi. Emniyet’teki sorgusuna dayanan tüm soruların 2013 yılına ait olduğunu anımsatıldığı formda, dosyada içeriğinde suç unsuru olmayan hukuka aykırı delillerin bulunduğu belirtildi.
“Ağır tecrit koşulları altında”
Aksakoğlu’nun tamamı yasal mahiyetteki demokratik haklarını kullandığı gerekçesiyle ağır tecrit koşullarında tutulduğu anlatıldı. Haftada sadece bir saat sosyal etkinlik faaliyetinde bulunmasına imkan tanınan Aksakoğlu’nun kimseyle görüşmesine müsaade edilmediği aktarıldı. Aksakoğlu’nun sivil toplum konularına ilişkin gerek profesyonel gerekse de kişisel olarak yürüttüğü faaliyetler nedeniyle tutuklu olduğu belirtilerek, bir gün beraat etse dahi maruz kaldığı suçlama ve tutuklama tedbiri kaynaklı ıstırapların yaratacağı manevi ve maddi tahribattan bahsedildi.
Aksakoğlu, daha önce de Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu. Ancak başvuru henüz görüşülmedi.
Ne olmuştu?
Bernard van Leer Vakfı’nın Türkiye temsilcisi Yiğit Aksakoğlu, 16 Kasım 2018’de iş insanı Osman Kavala’nın tutuklu bulunduğu dosya kapsamında “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiği” suçlamasıyla gözaltına alınarak tutuklandı. Aksakoğlu, tutuklanmadan önce eğitimde çocukların ilk yıllarının önemine ilişkin çalışmalar yürütüyordu.
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin iddianame 19 Şubat 2019’da tamamlandı. İddianamede, Aksakoğlu ve Kavala’nın da aralarında bulunduğu 16 kişi için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Aksakoğlu’na yöneltilen suçlama, “sivil itaatsizlik ve şiddetsiz eylem toplantılarında görev almak.” İddianame, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve Aksakoğlu’nun tutukluluk hâlinin devamına karar verildi. İlk duruşma 24 Haziran’da Silivri Cezaevi’nin karşısındaki duruşma salonunda yapılacak.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
657 sayfalık iddianamede yüzlerce telefon görüşmesi ve mesajlaşma tapesi bulunuyor. Bu tapelerin tarih aralığı 30 Mayıs 2013-26 Şubat 2014. Yani Fethullahçı Emniyet ve yargı mensuplarının halen görevde olduğu tarih aralığı. Bu soruşturmayı Fethullahçı Terör Örgütü’ne üye olduğu gerekçesiyle ihraç edilen savcı Muammer Akkaş başlattı. Akkaş halen firari.