Venezüela’da 30 Nisan’da beraberinde bir grup askerle Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya karşı darbe girişiminde bulunan muhalif lider Juan Guaido, ordunun rejime bu denli sadık olduğunu hesap edemediklerini söyledi. Guaido, ABD’nin askeri müdahalesine “meşruiyet”kazandırmak için de, ocak ayında kendisini Geçici Başkan ilan eden “Ulusal Meclis”ten davet kararı çıkarabileceklerini belirtti.
Guaido, cumartesi günü Washington Post gazetesine verdiği özel mülakatta, muhalefetin ordu içinden gördüğü desteğin umduklarından az olduğunu, bu konuda yanıldıklarını anlattı. Muhalif lider, orduya yapmış olduğu ayaklanma çağrısı üzerine üst yönetimden kalabalık bir grubun saf değiştirmesini beklediğini; dolayısıyla da Maduro’nun koltuğu bırakmaya mecbur kalacağını sandığını söyledi.
“Belki de daha fazla asker ile rejim yetkilisinin desteğine ihtiyacımız var” diyen Guaido, ABD’nin Maduro’yu devirmek için askeri müdahalesi içinse, “Tek taraflı olmamalı” dedi ve böyle bir adımın Venezüela ordusu ile birlikte atılması gerektiğini savundu. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın kendisine telefon edip askeri müdahale teklif etmesi halinde ne yanıt verileceği sorulduğunda ise, Guaido şu yanıtı verdi: “Sevgili dostum, Büyükelçi John Bolton, bizim bu haklı davamıza verdiğiniz destek için teşekkür ederim. Önerdiğiniz bu seçenek için de çok teşekkürler. Değerlendireceğiz ve krizin çözümü için parlamentoda ele alacağız. Gerekirse, ihtiyaç duyarsak kabul edeceğiz. İşbirliğine ihtiyaç duymamız halinde ABD gibi önemli bir müttefikimizin bize yardım edeceğini bilmek güzel.”
Washington Post, Guaido’nun ABD’nin askeri yardımı için fazla gönüllü görünmek istememesinin arka planında, Venezüela halkının dış müdahalelere karşı tepkiselliğinin ve tarihsel Amerikan karşıtlığının bulunduğunu hatırlatıyor.
Gazete Venezüela’da akim kalan darbe girişiminin geleceği konusunda ise Guaido’nun bundan böyle iki cephede mücadele etmek zorunda olduğunu yazıyor: 1) Maduro’ya karşı 2) Muhalefeti bir arada tutabilmek için.
Ülkenin meşru devlet başkanı olarak 35 yaşındaki endüstri mühendisi Guaido’yu tanıyan ülkelerin sayısı 50’yi aşmış durumda. Ancak Guaido henüz ülke içinde rüşdünü ispat edebilmiş değil. Nitekim başarısız darbe girişimi ertesinde, muhalefet içinde de derin çatlaklar oluşmuş durumda. Bazı muhaliflerin planların altüst olmasından, ev hapsinde kaçarak darbe sabahı Guaido ile birlikte kameralara poz veren Leopoldo Lopez’ı sorumlu tuttukları söyleniyor. Zira Lopez, Maduro yönetimi ile ordu içinde, üst düzey isimlerle gizli müzakereler yürütüp saf değiştireceklerine dair teminat alan kişi imiş. Nitekim 30 Nisan günü, darbe girişimi sırasında, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton ile ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, defalarca başta Venezüela Savunma Bakanı Vladimir Padrino Lopez’inki olmak üzere bazı üst düzey kişilerin isimlerini zikrederek, saf değiştireceklerine dair sözlerini tutmalarını istemişti. Washington Post, Guaido’ya bu kişilerin isimlerinin ABD tarafından kamuoyuyla paylaşılmasının planları olumsuz etkileyip etkilemediğini de sormuş. Guaido yanıt olarak, uluslararası desteğin planlarının parçası olduğunu söylemekle yetinmiş.
Röportajda, “İlk girişimin başarısız olması, bir sonrakinin de başarısız olacağı anlamına gelmez” diyen muhalif lider, pes etmeyeceklerini vurguluyor: “Mutlak diktatörlükle savaşıyoruz… Hatalarımızı gördük ve derslerimizi çıkardık. Maduro ile masaya oturup müzakere etmek bizim için seçeneklerden biri değil.” Guaido darbe girişiminin tümüyle başarısız sayılamayacağını, nihai hedefe giden yolda bazı kazanımlar elde ettiklerini de ileri sürüyor: “Bu ilk girişim elimizin sandığımız kadar güçlü olmadığını göstermiş olabilir ama Maduro’yu da zayıflattı. (Salı gününden bu yana kamuoyu önüne çıkmayan) İstihbarat Servisi Başkanı saf değiştirdi… Maduro ise hakkımda tutuklama kararı çıkardı. Neden? Çünkü korkuyor!”
