Fransız Le Monde gazetesinin haberine göre, 3 Haziran’da yayınlanan resmi bir raporda, Kanada’da yerli kadınların “soykırıma uğradığı” belirtildi. Başbakan Justin Trudeau’nun katıldığı bir törende açıklanan rapor, yerli kadınların diğer kadınlara oranla daha fazla şiddete ve cinayete kurban gittiğini ortaya koydu.
Geçtiğimiz on yıllar içinde binden fazla Kanada yerlisi kadın ortadan kayboldu ya da öldürüldü. İki yıllık bir çalışmanın ardından hazırlanan ve 3 Haziran’da yayınlanan bir kamu araştırması raporu, bir tür “soykırımın” varlığından söz ediyor.
Kadınların ortadan kaybolmasından sorumlu olan erkekler, aynı etnik kökenlerden geliyor. Bunlardan kimisi kadınların eşiyken; kimisi de bu kadınların çevresinde bulunan kişiler. Katillerden bir kısmıysa yabancı.
Ortadan kaybolma ve cinayetlerle ilgili rapor, Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun da katıldığı Québec’teki bir törende açıklandı. Rapor, yerli kadınlara yönelik “kökleri sömürgeciliğe ve buna bağlı ideolojilere dayanan, üstünlük iddiası ortaya koyan, devletin eylemleri ve eylemsizliği neticesinde” orantısızca artan şiddetin altını çiziyor.
“Bir milyon küçük yaranın yol açtığı ölüm”
Raporu hazırlayan komisyonun başkanı Marion Buller, “Tüm cinayet ve ortadan kaybolmalar, farklı bağlamlara ve durumlara rağmen Kanada’nın toplumsal dokusuna işlemiş ekonomik, sosyal ve politik marjinalleştirmede, ırkçılıkta ve kadın düşmanlığında birleşiyor. Acı gerçek şu ki kanunların ve kurumların, temel hakların ihlaline imkan verdiği bir ülkede yaşıyoruz ve bu durum kadınlara, genç kızlara ve diğer kişilere yönelik soykırıma yol açıyor” dedi.
“Soykırım” (“génocide”) kelimesinin rapor içinde 120’den fazla kez kullanılması pek çok eleştiriye yol açtı. Québec Eyaleti Başbakanı François Legault, araştırma sonuçlarının epey korkunç olmasına rağmen, “soykırım” teriminin uluslararası ve hukuki tanıma uymadığını söyledi. Araştırma komisyonunun başkanı Buller ise cevaben, “Soykırım deyince aklımıza genelde Yahudi Soykırımı ya da Afrika’daki kitlesel katliamlar geliyor, elbette bunlar birer soykırımdır ve trajedidir. Fakat Kanada’da maruz kaldığımız soykırım tipi kuşaklar boyunca açılan bir milyon küçük yaranın sebep olduğu ölümdür” diye konuştu.
Başbakan Trudeau ise “Bu olay Kanadalıların çoğu için hayal bile edilemez. Fakat pek çok kişi için iç parçalayan bir gerçek. Hukuk sistemimiz bu kişiler için adalet sağlamadı, maalesef başarısız kaldı” dedi. Trudeau, “soykırım” terimini kullanmadı.
Cinayet oranı yedi kat arttı
“Kanada’nın yerli halklara kendi kanunlarını, kurumlarını ve kültürünü dayatarak onları ortadan kaldırmaya çalıştığını” belirten araştırmanın diğer sonuçları şöyle: Yerli kadınlar, diğer kadınlara göre on iki kat daha fazla şiddet kurbanı oluyor. 1997-2000 yılları arasında işlenen kadın cinayetleri ise yerli kadınların, diğerlerine oranla yedi kat daha fazla cinayet kurbanı olduğunu ortaya koydu.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Raporda ayrıca, hükümete “Ulusal Yerli Haklarını Savunma Ofisi” kurulması tavsiye ediliyor. Bu makam, polisin gözetiminde çalışan özel bir mahkeme gibi çalışacak. Bununla birlikte güvenlik, adalet, sağlık ve kültür alanlarında önerilen 231 reform tasarısıyla Kanada nüfusunun yüzde 4’ünü oluşturan (1,6 milyon) İnuit (“Eskimo” olarak da biliniyor), Metis (ülkenin kurulması sonrası yerlilerle göçmenlerin karışımıyla ortaya çıkan bir halk) ve diğer yerli halkların durumunun iyileştirilmesi hedefleniyor.
