Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İngiltere’de Yüksek Mahkeme parlamentonun askıya alınmasını hukuksuz buldu, Başbakan Johnson’ın istifası isteniyor

İngiltere’de Yüksek Mahkeme, Başbakan Boris Johnson’ın parlamentoyu beş hafta süreyle askıya alma kararını hukuka aykırı buldu. Johnson’ın “makul gerekçe olmadan parlamentonun anayasal işlevlerini yerine getirmesini engellediğine” hükmeden mahkeme, dolayısıyla, “askıya alma kararının da geçersiz olduğuna” karar verdi.

Avam Kamarası Başkanı John Bercow: “Acilen toplanmalıyız!”

Karar 11 hakimden oluşan mahkemede oybirliğiyle alındı. Parlamento yarın (25.09.2019) toplanacak.

Johnson’ın istifası isteniyor

Başbakan Boris Johnson “Çok yanlış buldum” dediği karara saygı göstereceğini açıkladı.

Mahkeme kararı üzerine muhalefet partilerinin liderleri de Johnson aleyhinde sert açıklamalar yaptı. Ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn, mahkeme kararıyla Johnson’ın “demokrasiye saygısızlığı”nın tescillenmiş olduğunu söyledi ve istifa etmesi gerektiğini ima ederek, pozisyonunu “gözden geçirmeye” çağırdı.

Corbyn’in ima ettiğini İskoçya Ulusal Partisi açıkça dile getirdi. Parti sözcüsü, “Boris Johnson’ın pozisyonu savunulamaz, istifa etme yürekliliğini göstermelidir” dedi. İstifa çağrısına Galler partisi Plaid Cymru’dan da destek geldi. Liberal Demokrat Parti’nin lideri Jo Swinson ise tartışmayı bir adım daha ileri taşıyarak, kararı “Boris Johnson’ın başbakanlık yapmaya uygun ve yeterli olmadığının kanıtı” olarak yorumladı.

Johnson’ın askıya alma kararı ardından protestocular parlamento önünde toplanarak milletvekillerine “demokrasiye sahip çıkma çağrısı” yapmıştı.

İngiltere’nin Avrupa Birliği‘nden (AB) çıkışını (Brexit) düzenleyen hukuki süreç, yeni bir uzatmaya gidilmez ise 31 Ekim’de Brexit’i zorunlu kılıyor. Muhafazakâr Parti lideri ve Başbakan Johnson, bu tarihe kadar AB ile anlaşmaya varılmamış olsa bile AB’den ek süre istemeyeceğini, Birleşik Krallık’ın anlaşmasız AB’den ayrılacağını söylüyor. Muhalefet partileri ve hatta Muhafazakâr Parti içinde kimi milletvekilleri 31 Ekim’e çok az bir süre kala parlamentonun âdet olduğundan çok daha uzun bir süre (10 Eylül-14 Ekim arasında) “zorunlu tatil” edilmesi kararını şiddetle eleştiriyor. Zira Johnson’ın bu kararla, yasamaya yürütmeyi denetleme yetkisini kullandırtmadığını, yani aslında demokrasiyi askıya aldığını savunuyorlar.

Nitekim karar aleyhine İngiltere ve İskoçya’da davalar açıldı. Londra‘daki mahkeme bu kararın hukukun alanına girmediğini ifade ederken, İskoçya’daki mahkeme, kararın “parlamentonun denetimini engelleme amaçlı” olduğunu belirterek hukuka aykırı buldu. Son sözü söyleyen Yüksek Mahkeme geçen hafta, Londra’daki mahkemenin kararına itiraz eden tarafların argümanlarını dinlemişti.

Johnson halen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları için New York’ta bulunuyor. Hükümet daha önce Yüksek Mahkeme’nin “kararına uyacağını” açıklamış ama Johnson, mahkeme kararının aleyhine olması durumunda ikinci bir askıya alma girişiminde bulunabileceğini söylemişti.

Parlamentoyu askıya alma kararı uygulamaya konmadan önce, muhalefet partileri ile Muhafazakâr Parti’den 20’yi aşkın milletvekilinin girişimiyle AB’den anlaşmasız ayrılmanın önünü kesen bir yasa çıkarıldı. Buna göre, Başbakan Johnson 17 Ekim’deki AB zirvesinden anlaşma ile dönmezse AB’den Brexit için üç aylık bir erteleme istemesi gerekecek. Ancak Johnson “erteleme istemektense ölmeyi yeğleyeceğini” söylüyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.