İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) ekim ayı meclis toplantısının birinci oturumu bugün yapıldı. Ana gündemi deprem olan toplantıda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu deprem seferberliği programını ayrıntılarıyla açıkladı.
Ekrem İmamoğlu, toplantıda depremle ilgili kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. İmamoğlu, seferberlik programını ayrıntılarıyla açıklarken “16 milyon insana depremin önemini, hayatımızı etkileyeceğini, Türkiye’yi travmaya uğratacağını anlatmamız gerekiyor. 16 milyon insanın aynı sorumluluğa kavuşmasını sağlamak en önemli görevimiz” dedi.
“Olası İstanbul depreminin maliyeti 120 milyar TL”
İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “5.8 şiddetinde bir deprem yaşadık. Bu büyük bir deprem değil ama büyük bir uyarıdır. AFAD’a 5 bin 253 ihbar yapılmış. 7 ve üstü deprem olma olasılığı var. TÜBİTAK, Kandilli Rasathanesi ve İBB tarafından yapılan çalışmalar bu depremin yıkıcı olacağını söylüyor. 7.5 büyüklüğündeki deprem senaryosuna göre 15 milyon insanın depreme maruz kalacağı, gündüz altı milyon nüfusun depremden etkileneceği tahmin ediliyor. 48 bin ağır hasarlı bina hesaplanmıştır, orta ve daha az hasarlı binalar ise 194 bin olarak hesaplanmıştır. 120 milyar TL ekonomik kaybın olacağı hesaplanmaktadır.“
Seferberlik planını, “Yaşanacak maddi ve manevi hasarı onarmaktansa öncelikli hedef daha da gecikmeden önlem almak” diye özetleyen İmamoğlu, planın ayrıntılarını anlattı:
“Plan kapsamında; hasar alması beklenen 48 bin binanın güçlendirilmesi ya da yeniden yapma usulü ile yenilenmesi amaçlanıyor. Bir yıl içinde 20 bin bağımsız birim, beş yılda 100 bin, 10 yılda tüm bu nitelikteki bağımsız birimler afetlere karşı güçlendirilecektir. ‘Afet Odaklı Dönüşüm’ programına göre; deprem senaryoları doğrultusunda, öncelikle kırılgan yapı stoku nedeniyle müdahale bekleyen ilçelerden başlanacak. Programın uygulanması halinde güncel maliyet hesapları ile bu süreç içerisinde, asgari 44 milyar TL tutarında bir kaynak kullanımı gerekecektir.”
Seferberlik, beş ana başlık altında hayata geçirilecek. Bu başlıklar şöyle:
Afet odaklı kentsel dönüşüm çalışmaları
Mevcut altyapı ve ulaşım ağının afetlere dayanıklı hale getirilmesi
Sismik ve yerbilimleri çalışmaları
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Afet sonrası toplanma / barınma alanları
Afet odaklı eğitim ve kapasite geliştirme.
Kentsel Dönüşüm İşbirliği Masası kuruluyor
Seferberlik planıyla birlikte kentsel dönüşüm projelerinin de yeniden ele alınacağını söyleyen İmamoğlu, yeni projeleri şöyle açıkladı: “Öncelikli/sorunlu alanlarda, sosyal ve ekonomik dönüşüm projelerinin gerçekleşmesi amacıyla bakanlık tarafından talep edilen ‘Strateji Belgeleri’ tamamlanarak ‘İstanbul Kentsel Dönüşüm müdahale yol haritası’ belirlenecektir. ‘Afet Odaklı Müdahale Programı’ ile bina bazında yapılan müdahaleler yanında, kentsel iyileştirme odaklı dönüşüm çalışmaları bu başlıkta ele alınacaktır. Bu amaçla bir yıl içinde 39 ilçe ile birlikte gerekli koordinasyon sağlanacak ve beş yıl içinde strateji belgesinde yer alan müdahalelerle tamamlanacaktır.”
Kentsel dönüşüm çalışmalarına İstanbullular’ın katılımını sağlamayı da amaçladıklarını belirten İmamoğlu, “İstanbul’da gerçekleştirilmesi planlanan veya proje aşamasında olan kentsel dönüşüm alanlarında yaşayanlar ve onlar tarafından kurulan sivil toplum örgütlerinin İBB ile iletişim sorunlarını aşmak üzere ‘Kentsel Dönüşüm İşbirliği Masası’ adı ile bir ofis kurulmaktadır” dedi.
Önemli binalar ile köprü ve viyadüklerin altı ay içinde elden geçirileceğini belirten İmamoğlu, İBB binalarının da bu kapsamda ele alınacağını söyledi.
Erken uyarı sistemi hazırlanacak
İmamoğlu olası bir afet durumunda kesintisiz ulaşımın sağlanacağını da vurgulayarak şöyle konuştu: “Olası bir afet durumunda, toplanma veya barınma alanlarında ihtiyaç duyulabilecek yeraltı su kaynakları, İstanbul halkına hizmet edecek şekilde, altı ay içinde planlanacaktır. Yeraltı su kaynaklarının korunması ve olası iklim değişikliği senaryolarına bağlı önlemler alınacak. Doğal yeraltı su depo alanları ve İstanbul genelinin jeotermal potansiyeli belirlenecek.”
Tsunami tehlikesine karşı da uyarılarda bulunan İmamoğlu, “Erken uyarı sistemi ile tsunami anında tehlike barındıran doğalgaz, elektrik gibi sistemlerin kapatılması; raylı sistemlerin durması gibi acil önlemlerin alınması sağlanacaktır” dedi.
859 toplanma alanı tespit edildi, deprem parkları yapılacak
En çok tartışılan konulardan biri olan toplanma ve barınma alanlarına da değinen İmamoğlu, şunları kaydetti: “Afet toplanma alanları, afet sırasında ve sonrasında insanların ivedilikle ulaşması gereken, afet riski taşımayan güvenli alanlardır. Bir binaya en fazla 500 metre uzaklıkta olacak biçimde belirlenmiş ve afetten sonra 24 saat içinde kullanılacak olan alanlardır. 24 saat sonrasında barınma ihtiyacı olan afetzedeler, geçici barınma alanlarına tahliye edilecektir. Toplumun afet sonrasında hızlı biçimde toparlanmasını sağlamak ve barınma ihtiyacı olanlara mahremiyeti koruyan, onurlu bir yaşam sunmak, güvenli, sağlıklı, yaşanabilir alanlar oluşturmak amaçlanmaktadır. Bu alanlar kapasite ve olanaklarına göre 72 saatten iki yıla kadar kullanılabilecek alanlar olarak ele alınmaktadır. 859 toplanma alanı hazırlıyoruz. Altı ay içinde tahliye koridorlarını belirleyeceğiz, bir yıl içerisinde de kamu spotları ve mobil uygulamaların hazırlanması sağlanacaktır. Geçici barınma alanları konusunda ise; yaklaşık üç milyon kişinin afet sonrası barınma ihtiyacının karşılanması hususunda ilk üç ayda ‘Zeytinburnu/Topkapı Deprem Parkı Uygulaması’, altı ayda ‘Ataşehir/Anatepe Deprem Parkı Uygulaması’ yapılacak. Deprem parkları aynı zamanda afet öncesi eğitim ve koordinasyon faaliyetleri için kullanılacak ve parklar aracılığıyla İstanbullular’ın farkındalığı artırılacaktır.”
“Televizyona çıkmak için değil….”
“İstanbullular’ın katılımını sağlamak da önceliğimiz, STK’larla çalışacağız” diyen İmamoğlu, kasım ayında düzenlenmesi planlanan deprem çalıştayını da duyurdu. Çalıştay için, Japonya başta olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinden üniversiteler ve akademisyenler davet edildi. İmamoğlu, çalıştayın önemini şöyle vurguladı: “Televizyona çıkmak için değil, 4-5 gün çalışacağımız deprem çalıştayı istiyoruz ve şehre rapor sunmak zorundayız.”
5 bin kişilik afet gönüllü ekibi oluşturulacak
Deprem için altı ayda her mahalleden en az beş kişiden oluşan beş bin kişilik bir afet gönüllü ekibi oluşturulacağını belirten İmamoğlu son olarak, “16 milyon insana depremin önemini, hayatımızı etkileyeceğini, Türkiye’yi travmaya uğratacağını anlatmamız gerekiyor. 16 milyon insanın aynı sorumluluğa kavuşmasını sağlamak en önemli görevimiz” dedi.
CHP ve AKP arasında Suriye polemiği
Deprem sunumunun dışında Suriye’ye yönelik operasyonun tartışıldığı meclis toplantısında gruplar adına bildiriler okundu. CHP grubu adına okunan bildiri sırasında hükümetin eleştirilmesi, AKP’li meclis üyelerinin tepkisini çekti.
AKP Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, “Normalde kürsüye çıkma niyetinde değilim. Çünkü Türkiye’nin geçmiş olduğu anlamlı süreçte her birimizin anlama katkı veren, birleşme alanlarını konuşacağımız, her birimizin aynı duygu, heyecan etrafından bütünleşerek, giriş cümlesi olarak iyi niyet temennileriyle başlamayı arzu ediyorduk. Gerek deklarasyonda -CHP adına yapılan konuşma için gerçekten bu meclisin vahametine gölge düşmemesi adına ağır ifadeler kullanmıyorum- hükümeti itham etmesi gerekse İYİ Parti’li arkadaşımız fanatik bir CHP’li olmuş, öyle gözüküyor. Yakında CHP’li arkadaşların sorumluluğunu da üstlenerek çıkarsa hiç şaşırmam, girdiğiniz kaptan çok iyi şekil almışsınız” diye konuştu.
CHP Grubu adına konuşma yapan CHP Grup Sekreteri Selçuk Sarıyar ise “Siyasette normalleşmeden, kavga dilini bırakmaktan bahsediyoruz. Bu söyleyeceklerimi kendinize bir defa sormalısınız. Bizler sizi uyarırken, stratejik derinlik diyordunuz, ne oldu? Parti rozetini bırakın diyorsunuz, çok güzel. Sonra herkesi partinize, AKP’ye davet ediyorsunuz. Nerede kaldı sizin parti rozetini bırakma sözünüz? ‘Suriyeliler’i düşünüyoruz’ diyorsunuz, Sonra ‘Salarım Suriyeliler’i üzerinize’ diyorsunuz. Suriyeliler ne ki birilerinin üzerlerine salıyorsunuz?” dedi.
