Fethullahçı yapılanmanın medya ayağı davası kapsamında yeniden yargılanan ve dün 1138 günün ardından tahliyesine karar verilen gazeteci-yazar Ahmet Altan ve aynı davadan beraat eden Prof. Dr. Mehmet Altan’ın avukatı Figen Çalıkuşu, kararı Medyascope‘tan Dilek Şen ve Caner Polat‘a değerlendirdi.
Çalıkuşu, Ahmet Altan’a 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nce “örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım” suçundan verilen 10 yıl 6 ay hapis cezasının gazetecilik faaliyetlerini yargılamak anlamına geldiğine dikkat çekti:
“Burada suça konu edilen eylem, gazetecilik faaliyetidir. Bunun vücut bulan ispatı ise, yazı ve televizyonda açıklanan görüşlerdi. Türkiye bu süreçte öylesine hukuksuzluğa savruldu. Herkes anayasa gereği hukuki güvenlik altında yaşar, sokağa öyle çıkar, mesleğini öyle yapar. Bu dönemde bu, sonuna kadar budandı. Gazetecilik faaliyetini icra ederken ifadesinin ve basın hürriyetinin koruma altında olduğuna inanan kişiler, bu güvenlik hakkından mahrum edildiler. Düşüncesi suç olmayan gazeteci-yazar Ahmet Altan’a, yazdığı yazılardan ötürü 10 yıl 6 ay hapis cezası verilebiliyorsa, yargı erkini devreden millet bundan çok ciddi incinir.”
Ne olmuştu?
Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu altı sanık, 16 Şubat 2018’de “cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Karar, Yargıtay tarafından bozulmuştu. Yüksek Mahkeme, sanıkların “anayasayı ihlal” suçunu işlediklerinin kanıtlanamadığını belirtmişti. Yargıtay’ın kararının ardından Mehmet Altan tahliye edilmiş, diğer sanıkların tahliye talepleri ise reddedilmişti.
