Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

ABD’nin Suriye sahasındaki üst düzey diplomatı Roebuck’un, Suriye operasyonunda Trump ve Türkiye’yi eleştiren iç yazışması ortaya çıktı

Eski ABD Bahreyn Büyükelçisi, 27 yıllık diplomat William V. Roebuck ile üstü ABD Suriye Özel Temsilcisi James F. Jeffrey arasında 31 Ekim’de alışılmadık bir iç yazışma yapıldı.

ABD’nin Suriye sahasındaki üst düzey temsilcisi diplomat William V. Roebuck’un Suriye’de ABD Başkanı Donald Trump’ın politikalarını ve Türkiye’yi eleştiren iç yazışması ortaya çıktı.

New York Times’ın ulaştığı iç yazışmalara göre Roebuck, Türkiye’nin Suriye operasyonunu engellemek için yeterli çabanın gösterilmediğini söyledi.

Yazışmalara göre, ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde sahada bulunan en üst seviyedeki diplomatı, Trump’ın politikalarını eleştiriyor. Yazışmalarda ayrıca, Suriye operasyonundaki Türkiye destekli milis güçlerin “savaş suçları işlediği ve etnik temizlik” yaptığı da iddia ediliyor.

Roebuck, iç yazışmada diplomasinin daha sert bir biçimde uygulanması, daha açıkça ekonomik yaptırım tehdidi ve askeri güçleri artırmanın Türkiye’nin Suriye’ye yönelik operasyonunu engelleyebileceğini savunuyor. İç yazışmada daha önce benzer önlemlerin Türkiye’nin müdahalesini önlediği de belirtiliyor.

Basına yansıyan bu iç yazışma alışılmadık derecede açık bir eleştiri tonunda. Roebuck, siyasi ve askeri karmaşanın Suriye’nin tamamında yıllardır süren, kanlı çöküşün küçük bir versiyonu olduğunu söylüyor.

New York Times’ın ulaştığı iç yazışma ile ilgili Jeffrey ve Roebuck herhangi bir açıklama yapmayı reddetti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus da iç yazışma ile ilgili herhangi bir açıklama yapmadı ancak Türkiye’nin Suriye operasyonu ile ilgili olarak “Biz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’ye girme kararına kesinlikle karşıydık. Suriye’deki durumun karmaşıklığını ve kolay çözümler ve kolay tercihler olamayacağını kimse inkar edemez. Bu karmaşayla baş etmenin birçok farklı yolu var. ABD yönetiminin görevi ABD’nin ulusal güvenliği ve ABD vatandaşları için en iyi olan yolu seçmekti. Yönetim bunu yaptı ve bunda da devam ediyor” dedi.

Kamuya açık hale gelmiş ilk resmi muhalif duruş

Roebuck’un iç yazışması, Trump yönetiminin Suriye’deki tutumuna karşı kamuya açık hale gelmiş ilk resmi muhalif duruş. Pentagon yetkilileri ABD’nin Suriye’deki ani politika değişimi sebebiyle alarma geçmişti ancak bugüne kadar kimse muhalif görüşlerini kamusal alanda resmi biçimde dile getirmemişti.

Roebuck yaklaşık iki yıldır Kuzey Suriye sahasında SDG ile birlikte çalışıyor ve ayrıca SDG komutanı Mazlum Kobani ile de birebir muhatap olan bir isim. IŞİD’e karşı mücadele sürecinde SDG askerleri ile ABD’nin bölgedeki özel askeri gücü birlikte çalıştı.

Roebuck’un ayrıca, Türkiye’nin sahadaki askeri kuvvetlerine ve özellikle operasyonda yer alan “Milli Suriye Ordusu” adı verilen askeri güçlerin faaliyetlerine karşı da sert eleştirileri var. Roebuck’un iç yazışmasında, yapılanların “savaş suçu ve etnik temizlik” olarak nitelendirilebileceği söyleniyor.

Roebuck yazışmaların bir yerinde “Bir gün diplomatik tarih yazıldığında insanlar burada ne olduğunu merak edecek ve yetkililerin bunu durdurmak için neden daha fazla çabalamadıklarını ya da en azından 200’den fazla insanın hayatını kaybettiği ve 100 binden fazla insanın evsiz ve göç etmek zorunda kaldığı askeri operasyonu sebebiyle Türkiye’yi daha güçlü bir biçimde neden suçlamadıklarını soracak” diyor.

Roebuck menfaatlerin korunması için, kamusal alanda daha güçlü bir biçimde ses çıkarmaları ve sivillerin durumu ile ilgili olarak ABD ve Türkiye’nin sorumluluklarının altını çizilmesi gerektiğini belirtiyor.

Roebuck iç yazışmada, IŞİD lideri Bağdadi’nin öldürülmesi sonrasında Mazlum Kobani ile yaptığı görüşmeden de bahsediyor. Roebuck Ocak 2018’den beri birebir bulunduğu Türkiye-Suriye sınırında Türkiye’nin ekim ayında başlattığı operasyona kadar sınırın Suriye tarafında, Türkiye’nin sınıra yönelik meşru güvenlik kaygılarını zedeleyecek bir hareketlilik olmadığını söylüyor.

Suriye sahasındaki partnerleri SDG’nin IŞİD’e karşı verdiği mücadelede 10 bin SDG’linin hayatını kaybedip 40 bin kişinin de yaralandığını da belirten Roebuck, “Bu bizim savaşımızdı, Avrupa’nın savaşıydı, bütün uluslararası toplumun savaşıydı ve evet, aynı zamanda Suriye Kürtleri’nin savaşıydı. Biri diyebilir ki biz kendi menfaatlerimizi koruduk, onlar da kendi hesaplarını yaptı ve savaştı. Ama dürüst olalım ki, onlar görece küçük, büyük oranda yerel ve devlet dışı bir aktördü. Onların sırtına biz sahnede yokken var olamayacak bir amaç yüklemiş olduk” diyor.

Roebuck’un iç yazışması oldukça kritik bir tarihte kamuoyuyla paylaşılmış oldu, zira bugün ve yarın (8-9 Kasım) James Jeffrey, Ankara ve İstanbul’da temaslarda bulunacak.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.