Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Eric Cantona: “Büyük demokrasilerde topluma belli bir yaşam biçimi dayatılıyor, bu da bir bakıma diktatörlük sayılır”

Manchester United’ın efsanevi santrforu, Fransız futbol adamı Eric Cantona, Guardian gazetesinden Sid Lowe’a verdiği söyleşide siyasetten kendini anlamaya kadar birçok konuda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

2007 yılında Mexico City’de 70 yıldır saklanan bir valiz bulundu. Bu bavulun içindeki yüzlerce fotoğraflardan kimileri Cantona’yı yakından ilgilendiriyordu. Bazıları Nazi işgalinin ardından Fransa’yı terk eden fotomuhabiri Robert Capa’nın İspanya İç Savaşı’nın son aylarında çektiği fotoğraflardı. Capa’nın İspanya’dan kaçan 100 bin kişinin bulunduğu mülteci kampı Argelès-sur-Mer’de fotoğrafını çektiği kişiler arasında 28 yaşındaki Pedro Raurich ve 18 yaşındaki kız arkadaşı Paquita Farnòs da bulunuyor.

Tahmin ettiğiniz gibi Pedro, Cantona’nın dedesiydi. Fotoğraflar ilk kez New York’ta sergilendiğinde Fransız futbol adamı da orada olacaktı. Eric eşi Rachida’ya, “Bu fotoğraflara bakacak ve dedemi bulacağız” dedi.

Fotoğrafta Cantona’nın dedesi Pirene Dağları’nı geçiyor. Cantona, “Dedem ve büyükannem bu konuda pek konuşmazlardı. Fotoğrafı görünce aklıma hemen annem geldi. Serginin kitabını anneme getirdim. Sergi Güney Fransa’da bulunan Arles’a geldiğinde annemi de götürdüm. Annem, dedemin hiç bu kadar genç olduğu bir fotoğrafı görmemişti. Çok duygusal bir andı” diyor.

Baştan aşağı zıtlıklarla dolu biriyim”

Sid Lowe, Cantona’ya kim olduğunu, ne olduğunu soruyor: “Futbolcu, aktör, sanatçı, hayırsever veya bir eylemci?” Cantona’nın yanıtı “İnsanım.” Lowe bu sefer “Nasıl bir insansın” diye soruyor. Yanıt “Bilmiyorum. Baştan aşağı paradokslar ve zıtlıklarla dolu biri.”

Açıklaması zor da olsa, Capa’nın fotoğrafında gördüğü ve dedesinin yaşadığı macerayı kendi içinde de taşıdığına inanıyor. Bu fotoğrafı kendi evine istiyor: “Annemin tarafıyla çok yakındık. Futboldan emekli olduktan sonra Barselona’ya gittim. Ailemin İspanya’ya geri dönmesine 25 yıl boyunca izin verilmedi. Onların yaşadıkları yerleri görmek istedim. Bizi köklerimizden koparmak istedikleri ölçüde biz de oraya geri dönmek istiyoruz. Fransa’da da böyle. Yaptıkları büyük bir hata.”

Cantona eşi Rachida’yı işaret ediyor: “Karım Cezayir kökenli. Fransızca ve Arapçayı mükemmel şekilde konuşuyor. Ondan oğlumuz ve kızımızla da Arapça konuşmasını istiyorum.”

“Bunun adı ekonomik terörizm”

Cantona son dönemde yükselen milliyetçiliğe tepkili: “Büyük demokrasilerde de topluma belli bir yaşam biçimi dayatılıyor. Adını koyalım, bu ‘ekonomik terörizm’. Büyük demokrasiler de bir ölçüde diktatörlük sayılır çünkü vizyonlarını dayatıyorlar.”

Fransız futbol adamı uyarılarda bulunmayı sürdürüyor: “Dünyada olup bitenlere bakın, aşırı sağ büyüyor. 1930’lardakiyle aynı hikaye tekrarlanıyor. Ama umursamıyoruz. Futbol bunun önüne geçebilir. Ama Brezilya’da aşırı sağı destekleyen oyuncular var. Ayrıca dünyanın dört bir yanında futbolu kullanan birçok ırkçı taraftar da var.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.