Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Brezilya’da aşırı sağın arkasındaki gizli düşünür: Olavo de Carvalho

Aşırı sağ küresel yükselişinin en iyi örneklerinden biri Brezilya. Geçen yıl görev başına gelen aşırı sağcı lider Jair Bolsonaro’nun söylemleri, yaptıkları ve bakış açısı Brezilya’yı aşırı sağın kalelerinden biri haline getirdi. Brezilya’da aşırı sağın yükselişini sadece Bolsonaro hükümetiyle ilişkilendirmek doğru değil. Bu yükselişin düşünsel temelleri de bulunuyor. Gazeteci ve felsefeci Olavo de Carvalho da bu düşünsel temelleri atan isimlerden biri.

The Atlantic’te, Letícia Duarte’nin Olavo de Carvalho ile yaptığı görüşmeyi anlattığı “Meet the Intellectual Founder of Brazil’s Far Right” başlıklı yazıyı çevirdik.

Letícia Duarte yazıya, “Röportaj yapılmadan önce Carvalho bilgisayarını kurdu ve kamerasını açtı, tüm röportajı kaydedecek, bunu daha önce kendisine gelen tüm gazetecilere yapmıştı” diye başlıyor. Carvalho, daha sonra YouTube üzerinden yayınladığı bu videolarda, gazetecileri halk düşmanı olarak nitelendiriyor. Carvalho’nun takipçileri ise, bu videoları “Carvalho gazetecileri aşağılıyor” etiketi ile paylaşıyor.

Brezilya’da Olavo olarak anılan düşünür, eski astrolog, eski solcu ve eski gazeteci. Bugünlerde ise Brezilya’da solun amansız düşmanı.

Olavo’nun takipçileri ve etki alanı oldukça geniş. Yaptığı yorumlar, bir anda Brezilya’nın dört bir köşesine yayılabiliyor. Facebook ve YouTube’daki bir milyon takipçisi ona bu gücü veriyor. Brezilya’da sol tarafından aşırılıkçı biri olarak görülen Olavo sağ tarafından ise övgüye boğuluyor. Takipçileri arasında Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro da bulunuyor. Hatta pek çok kişi 72 yaşındaki Olavo’nun Bolsonaro’nun sağ vizyonunun mimarı olduğunu düşünüyor. Oysa Olavo liseyi bile bitirmiş değil. Kendini eğiten bir filozof olarak tanınan Olavo, 10 yıl boyunca felsefe ve politika üstüne çevrimiçi dersler verdi. Bu derslerin Brezilya’daki muhafazakâr liderleri hazırladığına inanılıyor. Olavo, çevrimiçi derslerine 5 bin kişinin kayıtlı olduğunu ve 20 bin kişinin de derslerini takip ettiğini söylüyor. Bu 20 bin kişi arasında Bolsonaro’nun kabinesinde bulunan bakanlar da var. 

Olavo 200 milyon insanın kaderine hükmeden Brezilya hükümetini, anti-entelektüel ideolojisi ile etkilemeyi başarmış durumda. Onun yaklaşımı ve fikirleri görünen o ki Brezilya’da kamu politikalarını ve hükümet önlemlerini şekillendiriyor. İlginç bir şekilde ABD Başkanı Donald Trump’ın eski danışmanı Steve Bannon ile Olavo arasında bir bağ var. Bolsonaro yönetime geldikten sonra Olavo, Vaşington’da Trump Hotel’de Bannon’un verdiği bir davete katıldı. Bu toplantıya yaklaşık 100 muhafazakâr politikacı ve entelektüel de katılmış, Olavo, Bannon tarafından en parlak entelektüellerden biri olarak tanıtılmıştı. Bannon, Avrupa’da ve dünyanın pek çok yerinde aşırı sağı finanse eden ve örgütleyen biri olarak gösteriliyor ve kendisi de pek çok konuşmasında popülistlerin uluslararası çapta birbirine destek vermesi gerektiğini açıkça söyleyen biri.

Bolsonaro da yeni seçildiği dönemde Olavo ile yan yana olduğu bir toplantıda Brezilya’yı uzun zamandır sol ideolojiden kurtarmayı düşlediğini ve bu yolda Olavo’ya çok şey borçlu olduklarını belirtmişti. Bolsonaro’nun politikacı olan çocukları da zamanında Olavo’yu ziyaret etmişti. Bolsonaro seçildikten sonra kabinesine üye atarken de Olavo’dan etkilendiğini görüyoruz. Bunlardan belki de en önemlisi iklim değişikliği konusunu Marksist bir komplo olarak niteleyen dışişleri bakanı. Olavo’nun Bolsonaro’ya dışişleri bakanı olarak atanacak kişinin inançlı bir Hıristiyan olması yönünde tavsiye verdiği biliniyor. Halihazırda Bolsonaro’nun eğitim bakanı da zamanında Olavo’dan çevrimiçi felsefe dersleri almış bir isim. Bu bakan da hükümetin eğitim alanındaki en büyük amacının kültürel Marksizmi yenmek olduğunu ve kendi diliyle Marksist endoktrinasyonun merkezi haline geldiğini söylediği üniversitelerin bütçelerini azaltmak olduğunu söylemişti.

Olavo’nun kamuoyuna aşıladığı “komünizm nefreti” Bolsonaro’nun da kamu politikalarını etkiliyor. Bolsonaro’nun favelalardaki güvenlikçi tavrı, ülkede kanun ve düzenden bahsederken bunu insan haklarını hiçe sayarak gerçekleştirmesi ve elbette askeri diktatörlük dönemini övmesinde Olavo’nun vizyonu kendini gösteriyor. Olavo’nun kendisi, askeri diktatörlük döneminin komünizme karşı mücadelede bir devrim olduğunu düşünüyor. 

Bolsonaro ve bakanlar kurulu, Olavo’yu geçen ağustos ayında diplomatik olarak ödüllendirdi. Bununla birlikte, Olavo’nun etki alanı çevrimiçi kursları ve yazılarıyla birlikte daha da genişlemiş oldu.

Olavo’nun çevrimiçi kursları 2009 yılında başladı. Olavo o zamanlar 30 yıl içinde kendi düşüncelerini takip eden bir siyasetçiler sınıfı yaratmayı planlıyordu. Ancak görünen o ki bu çok daha kısa sürdü. Derslerinde Nazilerin sol kanattan bir parti olduğunu belirten Olavo, solu yenmek için solculara saygı duymamanın elzem olduğunu belirtiyor. Ona göre, Brezilya’daki muhalifler ve solcular sürekli aşağılanmalı. Olavo meselenin fikirleri yok etmek olmadığını, meselenin insanların gücünü ve kariyerlerini bitirmek olduğunu söylüyor. 

Olavo, Brezilya’da hükümetlerin yaptığından çok daha büyük bir şey yaptığını düşünüyor: “Hükümetler gelip gider, bense Brezilya için çok daha önemli bir şey yapıyorum, Brezilya’nın kültürel tarihini değiştiriyorum.” 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.