Almanya-Danimarka ortak yapımı olan ve bir salgın hastalığın yayılmasını anlatan Sløborn dizisi, koronavirüs salgınıyla birlikte sosyal medyada viral oldu. Alman ZDF kanalında yayınlanmaya başlayan Sløborn, koronavirüs salgınından ilham alan bir yapım gibi gözükse de aslında geçen yıl çekildi.
Dizide, Çin’in kuzey bölgesindeki güvercinlerden yayılan bir grip hastalığının Kuzey Denizi’ndeki bir adada yaşayan insan topluluğuna ulaşması ve adada virüs sonrası ortaya çıkan kaos ve yıkım anlatılıyor. İzleyiciler tarafından koronavirüs salgınıyla özdeşleştirilen dizide, adada yaşayan insanlara maske takmaları ve sosyal mesafe kurallarını uygulamaları tavsiye ediliyor. Karantina kurallarının ve virüsün kökeni üzerine yapılan komplo teorilerinin de işlendiği dizide, koronavirüs salgınının ilk günlerinden beri yaşananlarla olan benzerlikler dikkat çekiyor.
Dizinin yapımcıları, Sløborn’u “modern bir destanla birleşmiş kıyamet sonrası bir felaket gerilimi” olarak tanımlıyor. Yapımcılara göre dizide “Medeniyet çöktüğünde modern insanlara ne olur?” sorusunun cevabı aranıyor.
Dizinin yazarı ve yönetmeni olan Christian Alvart, gazetecilere verdiği demeçte “Asıl soru; izleyicilerimizin şu anda bu diziyi izlemek isteyip istemedikleriydi” diye konuştu.
Diziyi kurgularken ölümcül bir salgına karşı Almanya’nın ne gibi hazırlıkları olduğu konusunda virologlara ve acil servis personeline danıştığını aktaran Alvart, felaketlerin esasen başka yerlerde olduğu düşüncesinden ilham aldığını ve “Eğer bu felaketler evimize yakın bir yerlerde ortaya çıksaydı ne olurdu?” diye merak ettiğini söyledi.
