AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu’ya karşı düzenlenen protestolara katıldığı ve çağrı yaptığı gerekçesiyle dokuz öğrenci, şubat ayının başından bu yana tutuklu. 7 Şubat 2021 tarihinde tutuklanan öğrencilerden Muhammed Ünal ve Beyza Buldağ ise 12 Şubat’ta tahliye edildi. Medyascope’tan Hazar Dost, tahliye edilen öğrenci Muhammed Ünal ile gözaltı, savcılık ve cezaevi sürecini konuştu.
Muhammed Ünal, aynı Beyza Buldağ gibi sosyal medya hesabından yapılan bir paylaşım nedeniyle tutuklandı. Savcılık, Ünal’ın paylaşımlarını, “suç işlemeye tahrik” olarak değerlendirdi ve tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti. Fakat hesabın Ünal’a ait olduğuna dair isim, fotoğraf ya da şikayet gibi bir kanıt yoktu. Ünal ve avukatı, savcılığın, bahsi geçen hesabın ait olduğu telefon numarasının sonu ile Muhammed’in telefonunun son iki hanesinin aynı olmasını delil gösterdiğini söyledi.
Muhammed Ünal, 7 Şubat 2021’de evinden gözaltına alındı. Evinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne en fazla bir saat mesafede olduğunu belirten Ünal, “Biz İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne dört saatte gittik. Polisler yolu uzattı. Bana yol boyunca ‘Bizimle çalış, Boğaziçi eylemlerini kim yönlendiriyor?’ diye sorular sordular” dedi.
Aynı soruların İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde de devam ettiğini söyleyen Ünal, avukatına haber verilmesi için polise iletişim bilgilerini verdiğini belirtirken “Buna rağmen kendi avukatım yerine barodan avukat atandı. Özel avukatımı sadece savcılık ifadem öncesi beş dakika görebildim” diye konuştu.
Ünal, savcılığın hazırladığı iddianamenin Boğaziçi Üniversitesi protestolarından bağımsız olaylarla şişirildiği belirterek, “Savcı ve polis memurları mahkeme öncesinde sürekli konuşuyordu. Talimatla yürütülen bir süreç olduğunu düşünüyorum” dedi.
8 Subat’ta tutuklanan Ünal, tutuklu bulunduğu beş günü İstanbul Metris Cezaevi’nde geçirdi. Cezaevine girdiği gün gardiyanlar tarafından çıplak aramaya maruz kaldığını anlatan Ünal, “Yaptıklarının suç olduğunu gardiyanlara söyledim. ‘İstemesen de yapacağız’ diyerek beni zorladılar” diye konuştu.
Çıplak aramanın insanlık onuruna aykırı olduğunu belirten Ünal, “Bunu yapan gardiyanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Ünal ayrıca, tutuklu kaldığı günlerde okumak için gazete istediğini fakat gardiyanların gazete getirmediklerini de söyledi.
Cezaevindeki diğer mahkûmların da Boğaziçi Üniversitesi protestolarını desteklediğini belirten Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cezaevinden benimle aynı gün tahliye olan yemek görevlisi biri vardı. Gazete ve televizyonlarda Boğaziçi direnişiyle ilgili haberleri izlemişler, bize daha fazla yemek vermek istemiş ama gardiyanlar izin vermemiş.”
Avukatlarının itirazları sonucu tahliye edilen Ünal, tutuklanmasına gerekçe gösterilen Boğaziçi eylemlerine hiç katılmadığını da belirterek, “Eylemlere katılmış olmasam da pişman değilim. Eylemleri haklı buluyorum” dedi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
