Genç gazeteci Vedat Örüç, mezun olduğu günden bu yana, kendi mesleğini yapmak için iş ararken, geçimini sağlamak için kafe ve barlarda çalışıyordu. Salgın nedeniyle çalıştığı yerlerin kapanmasıyla geçinmesi neredeyse imkansız hale gelen Örüç, çıkış yolu olarak Avrupa’ya gitmeyi seçti fakat hikayenin sonunda kendini Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda buldu. Vedat Örüç, Avrupa’da yaşamak için girdiği yolda yaşadıklarını Medyascope’tan Hazar Dost’a anlattı.
‘‘Ya hayallerimden vazgeçecektim ya da farklı bir seçenek yaratacaktım’’
Üç yıldır serbest gazetecilik yaptığını fakat düzenli olarak gelir elde edebileceği bir iş bulamadığını söyleyen Örüç, çalıştığı kafe-barların da kapanmasıyla hiçbir şekilde geçinememeye başladı. Örüç, Türkiye’de geçinemediği ve hayallerini gerçekleştiremediği için Avrupa’ya gitmeye karar verdi: “Ya hayallerimden vazgeçecektim ya da farklı bir seçenek yaratacaktım.”
Türkiye’de yaptığı haberlerden dolayı hakkında açılmış davalar olan Örüç’ün adli kontrol tedbiri olarak yurtdışına çıkış yasağı da vardı. Bu yüzden Avrupa’ya gitmek için yasal olmayan yolları tercih etti.
”Kaçakçılar devletin, yaptıkları işe izin verdiğini iddia etti”
Örüç, geçen eylül ayında Edirne üzerinden yasal olmayan yollarla yani “kaçak” olarak Yunanistan’a geçti. Sınırı geçtiği sırada, insan kaçakçılarının ve kendisini geçiş noktasına götüren taksicinin diyaloglarının da kendisini etkilediğini söyleyen Örüç, “Taksici Türkiyeli olduğumuzu anlayınca götürmek istemedi. Sonra bir şekilde anlaştık. Kaçakçılar, devletin izniyle bu işi yaptıklarını iddia ederek resmi belge olduğunu ileri sürdükleri birtakım evrakı gösterdi” dedi.
Yunanistan’a vardıktan sonra aynı yollarla Makedonya’ya geçen Örüç, orada bir süre kaldıktan sonra Sırbistan’a geçtiğini söyledi. Makedonya’da ve Sırbistan’da gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldığını anlatan Örüç, “Refah düzeyi yüksek olan Avrupa ülkelerine gitmek için bu yollardan geçmem gerekiyordu. Bana, nezarethanelerde, Suriyeli ve Afganlar’a davrandıkları gibi kötü davranmadılar ama esir koşulunda kaldığımızı söyleyebilirim” diye konuştu.
Örüç, Sırbistan’dan Hırvatistan’a geçmek için insan kaçakçılarıyla irtibat kurdu fakat Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’de polise yakalandı. Diğer ülkelerde olduğu gibi prosedürlerin uygulanmasının ardından serbest bırakılacağını düşündü ama öyle olmadı.
Kendilerine karakolda evrak imzalatmak isteyen Hırvat polisine, belgeleri anlamaları için tercüman getirmelerinin daha sağlıklı olacağını söyledi. Bunun üzerine, ertesi gün tercüman olduğunu söyleyen, çok az Türkçe bilen sivil giyimli iki kişi geldi. Böylece Örüç ve beraberindeki kişiler belgeleri imzaladı: “Fakat iki-üç kelime Türkçe biliyorlardı. Bize evrakın iltica talebimiz için gerekli olduğunu, sürecin daha hızlı işlemesi için imzalamamız gerektiğini söylediler.”
Belgeleri imzaladıktan sonra tutuldukları karakoldan çıkarılıp başka bir yere götürüldüler: “Bizi yüksek duvarlı, dışarıya çıkmamıza izin verilmeyen bir yere götürdüler. Burada ailemle telefonla görüştüm ve avukat istedim. Fakat hiçbir şekilde avukatımla görüştürülmedim. Serbest bırakılacağımı sandım fakat kapı açıldığında Türkiye Büyükelçiliği’nin önündeydik.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Büyükelçiliğe girmek istemediğini, yetkililere Türkiye’ye gönderilirse tutuklanacağını anlatmaya çalışan Örüç’ü kimse dinlemedi: “Beni dinlemeden ve haklarımı kullanmama izin vermeden içeriye soktular. Ertesi gün Türkiye’deydim.”
Türkiye’ye geldiği gün pasaport kontrolünde gözaltına alınan Vedat Örüç, dört gün gözaltında kaldıktan sonra tutuklanarak Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi. Üç ay boyunca tutuklu kalan gazeteci Vedat Örüç, şubat ayında tahliye oldu.
