Okulların açılması gündemde olan ABD’de, sınıflarda alınacak önlemler tartışılıyor. Johnson & Johnson’ın tek dozluk koronavirüs aşısının ABD’deki klinik denemelerine çocuklar da dahil edilecek. İsrail, tepkilerin ardından Filistinliler’e de aşı vermeye razı oldu. Avrupa Birliği ve İsrail’den “aşı pasaportu” girişimleri. Obezite sorunu olanlar ek aşı dozlarına ihtiyaç duyabilir. Dünyadan göze çarpan koronavirüs haberlerini Medyascope sizin için derledi.
ABD’de okulların açılması tartışılırken sınıflarda alınacak önlemler soru işaretlerine yol açtı
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC), ülke çapında okulların yüz yüze eğitime yeniden başlaması için baskı yaparken aile ve öğretmenlerin kafasında sınıflarda alınacak önlemlerin yeterli olup olmayacağıyla ilgili soru işaretleri var.
Uzmanlar, düzgün çalışan bir havalandırmanın kapalı bir alanı mikroplu havadan arındırmada en etkili ve pratik yol olduğu konusunda hemfikir. Uzmanlara göre, virüsün sınıflardaki yayılımının önlenebilmesi için kapalı bir odanın saat başı dört ile altı kez hava filtreleri tarafından arındırılmış havayla doldurulması gerekiyor.
Ancak hava filtreleri virüsün yayılımın engellenmesinde tek başlarına etkili olamıyor. Dokuz öğrencinin yaklaşık iki metre aralıklarla ve maske takarak oturduğu bir oturma düzeninde, enfekte olmuş bir öğrencinin tüm sınıfa virüsü bulaştırmamasını sağlamak için sınıfta en az bir pencerenin de açık halde bulunması öneriliyor.
Bu doğrultuda New York şehri, okulların yüz yüze eğitime geçebilmesi için sınıflarda havalandırma sisteminin yanı sıra en az bir tane açılabilir pencere bulunmasını zorunlu kıldı. Böylelikle yüz yüze eğitime geçişte riskin en aza indirilmesi planlanıyor.
Johnson & Johnson’ın tek dozluk koronavirüs aşısı klinik denemelerine çocuklar da dahil edilecek
Johnson & Johnson, tek dozluk aşılarının denemelerini genişletiyor. Aşı, yeni doğmuş bebekler de dahil olmak üzere çocuklar üzerinde, hamile kadınlar üzerinde ve bağışıklık sistemi tehlikede olan bireyler üzerinde de denenmeye başlayacak.
Genişletilmiş klinik deneme planı, şirketin aşı verilerini gözden geçiren Boston Çocuk Hastanesi Hassas Aşılar Programı’nın Direktörü ve ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) Danışma Komitesi Üyesi Dr. Ofer Levy’nin onayıyla hayata geçti.
ABD’de kullanılan Pfizer-BioNTech ve Moderna aşılarının da 12 yaş ve üzeri gruplardaki denemeleri kısa süre önce başlamıştı.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Johnson & Johnson’ın planı ise aşıları ilk etapta 12-18 yaş aralığında denemeye başlamak. Hemen ardından yenidoğanları ve çocukları da klinik deneylere dahil etmeyi planlayan şirket, ardından aşıyı hamile kadınlar ve bağışıklık sistemi tehlikede olan bireyler üzerinde denemeye tabi tutacak.
Aşıya geçen cuma (26 Şubat) acil kullanım onayı veren FDA’nın ardından hafta sonu da CDC Danışma Paneli, şirket tarafından geliştirilen aşının 18 yaş üstü kişilerde kullanılması yönünde tavsiye kararı vermişti.
Pfizer-BioNTech ve Moderna aşılarının ardından ABD’de acil kullanım onayına yeşil ışık yakılan üçüncü aşı olan Johnson&Johnson aşısının orta ve ileri dereceli hastalardaki etkinlik oranı yüzde 66 olarak açıklanmıştı.
Johnson & Johnson aşısının Pfizer ve Moderna aşılarından farkları
Bu hafta içinde ülke genelinde teslimatının başlaması beklenen Johnson & Johnson aşısı, bazı özellikleriyle kullanımda olan diğer iki aşıdan farklılaşıyor.
Diğer birçok aşı gibi Pfizer ve Moderna aşıları da iki doz halinde uygulandığında etkin hale gelirken Johnson & Johnson aşısı tek dozda koranavirüse karşı etkili olacak şekilde geliştirildi.
Aşı ayrıca, virüsle savaşta mRNA yöntemiyle geliştirilmiş Pfizer-BioNTech ve Moderna aşılarıyla aynı etkinlik oranlarını verirken yöntem olarak bu iki aşıdan ayrılıyor. Virüsün genetiğinin değiştirilmesiyle etkinlik kazanan aşının, virüsün ilk kez Güney Afrika’da rastlanan ve diğer varyantlara oranla daha bulaşıcı olduğu belirtilen B.1.351 adlı varyanta karşı da etkili olduğu belirtiliyor.
Öte yandan Johnson & Johnson aşısının Pfizer-BioNTech aşısında olduğu gibi aşırı soğuk özel saklama koşullarına ihtiyacı yok. Aşı, sıradan bir buzdolabında üç aya kadar güvenle saklanabiliyor.
Eleştirilerin ardından İsrail Filistinliler’e de aşı vermeye razı oldu
İsrail’in elindeki fazla aşıları işgali altındaki Filistinliler yerine müttefiklerine bağışlama kararının eleştiriyle karşılanması hükümete geri adım attırdı. Böylece İsrail, işgali altında bulunan Batı Şeria’daki yerleşim yerlerinde yaşayan veya İsrail’de çalışma izni bulunan Filistinliler’i aşılama kampanyasına dahil etme kararı aldı.
İsrail’de çalışma iznine sahip olan yaklaşık 80 bin ve Batı Şeria’daki yerleşim yerlerinde çalışma iznine sahip olan yaklaşık 30 bin Filistinli bulunuyor. Çoğu inşaat işçisi olmak üzere fabrika, restoran ve çiftlik gibi farklı alanlarda çalışma iznine sahip binlerce Filistinli yakın zamanda aşılama programına katılabilecek ancak ülkede gerekli resmi belgeleri olmadan çalışan on binlerce Filistinli aşılama kapsamı dışında kalacak.
Filistinli yetkililer, İsrail’den gönderilen iki bin doz ve Rusya’dan gönderilen 10 bin doz aşının pazar günü (28 Şubat) Batı Şeria’ya geldiğini doğrularken İsrail’in bölgeye üç bin doz aşı daha göndereceği kaydedildi.
Hamas tarafından yönetilen Gazze şeridine ise bugüne kadar Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) 20 bin doz, Rusya’dan ise iki bin doz aşı gönderilmişti.
Avrupa Birliği ve İsrail’den “aşı pasaportu” girişimleri
Dokuz milyonluk nüfusunun yaklaşık yarısını aşılamayı başaran İsrail ülke içinde kısıtlamaları yavaş yavaş kaldırmaya başlarken dünyada başka bir ülkede örneği görülmemiş bir uygulama başlatıyor: Aşı pasaportu.
İsrail’de oteller, spor salonları ve barlar yeniden açılırken ülke içinde yürürlüğe konulan aşı pasaportu uygulaması etik problemleri de beraberinde getiriyor.
Geçen hafta kullanıcılara sunulan bir mobil uygulamayla yürürlüğe konulan aşı pasaportu uygulaması, vatandaşların yeniden açılmaya başlayan spor salonlarına, konserlere, otellere ve tiyatro salonlarına rahatça girebilmesi için gerekli olacak.
Koronavirüse karşı tamamen aşılanmış veya hastalığa yakalandıktan sonra bağışıklık kazanmış İsrailliler, yeşil geçiş kartları için özel hazırlanmış olan mobil uygulama aracılığıyla bu geçişleri elde edebilecek. Kapalı alanlara sahip restoran ve barların da gelecek haftadan itibaren aşı pasaportuyla hizmet veren işletmeler içine dahil edilmesi planlanıyor.
Buna karşın, aşı pasaportu uygulamasının “tamamen normale dönüş” anlamı taşımadığı yetkililer tarafından altı çizilen konulardan biri. İşletmelerin kapalı alan sınırlandırmalarını da kapsayan bazı önlemlerini devam ettirmeleri şimdilik zorunlu tutulacak.
Öte yandan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de AB ülkeleri çapında getirilmesi planlanan “dijital aşı pasaportu” uygulaması için yapılacak yasal düzenlemelere ilişkin teklifi mart ayında Avrupa Parlamentosu’na sunacaklarını açıkladı. Ancak bu pasaportun seyahat, restoran, kafe, bar gibi alanlarda veya çeşitli etkinliklerde insanlara avantaj sağlayıp sağlamayacağı henüz net değil. Uzmanlar, bu konuda her ülkenin kendi kararını vermesinin beklendiğini aktarıyor.
Pfizer aşısı obeziteyle mücadele eden bireylerde daha az etkili olabilir
İtalyan araştırmacılar, virüse karşı aşılanan ve ek olarak obezite sorunu yaşayan sağlık çalışanlarının, sağlıklı insanlara oranla yarı yarıya daha az antikor ürettiğini ortaya koyan bir araştırmaya imza attı.
Araştırma sonuçlarını yorumlamak için henüz çok erken olsa da bu durum, obezite sorunu yaşayan kişilerin virüse karşı yeterince korunmalarını sağlamak için takviye bir doza ihtiyaç duyacakları anlamına geliyor olabilir.
Henüz nedenleri araştırılmaya devam eden problemin obeziteye sahip kişilerin genelde altta gizlenen bir başka kalp veya diyabet hastalığına da sahip olmasından kaynaklandığı düşünülüyor.
