Amerika Birleşik Devletleri (ABD) en az 30 milyon doz AstraZeneca aşısını üretim tesislerinde ve depolarda bekletirken dokuz Avrupa Birliği (AB) ülkesi aşının kullanımı “kan pıhtılaşmasına sebep olması” şüphesiyle askıya aldı. Eski ABD başkanları reklam kampanyasında buluşarak vatandaşlara “Aşı olun” çağrısında bulundu. Son araştırmalara göre, salgın döneminde doğum kontrol yöntemlerine ulaşmada yaşanan zorluklar 1,4 milyon istenmeyen gebeliğe yol açtı. Brezilya’da ikinci kez bir günde 2 binden fazla insan virüs nedeniyle hayatını kaybetti. Dünyadan göze çarpan koronavirüs haberlerini Medyascope sizin için derledi.
ABD milyonlarca AstraZeneca aşısını bekletiyor
AstraZeneca ve Oxford Üniversitesi tarafından üretilen aşının kullanımına onay veren onlarca ülke aşıların kendilerine ulaşmasını beklerken Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) acil kullanım onaylamadığı milyonlarca doz AstraZeneca aşısını depolarda bekletiyor.
İngiliz-İsveç menşeili AstraZeneca ve Oxford Üniversitesi işbirliğiyle üretilen milyonlarca doz aşı, ABD’deki üretim tesislerinde ve depolarda bekletiliyor. ABD, AstraZeneca aşısının ülkede kullanılmaya başlanması için klinik testlerin sonuçlarını beklerken aşıya onay veren 70 ülke henüz aşılara ulaşamadı.
AstraZeneca aşılarının kaderi, Beyaz Saray ve federal sağlık görevlileri arasında yoğun bir tartışma konusu oldu. Bu durumun ülkedeki sağlık yetkililerinin aşıya acil kullanım onayı vermek konusunda üzerlerindeki baskıyı artırdığı belirtilirken AstraZeneca sözcüsü Gonzalo Viña, “Diğer ülkelerin hükümetlerinin, aşıların gönderilmesi için ABD yönetimine ulaşmasını anlıyoruz. Biz de bu konunun dikkatlice değerlendirilmesi gerektiği çağrısı yaptık” açıklamasında bulundu.
Üretim tesislerinde ve depolardaki stoklar hakkında bilgi sahibi olan bir yetkili, yaklaşık 30 milyon dozun şu anda AstraZeneca’nın Ohio eyaletindeki tesisinde şişeleme depolarında olduğunu söyledi.
Dokuz Avrupa ülkesi AstraZeneca aşısının kullanımını askıya aldı
AstraZeneca aşısının kullanımı, “kan pıhtılaşmasına neden olduğu” şüphesi nedeniyle Avrupa Birliği (AB) üyesi olan dokuz ülkede durduruldu.
Dün (11 Mart) üç Avrupa ülkesi daha aşının kan pıhtılaşması riskini artırabileceğine yönelik endişeler nedeniyle aşının kullanımını askıya aldığını duyurdu. Ancak bu kararın bir önlem olarak alındığı ve henüz aşı ile kan pıhtılaşması arasında herhangi bir etkileşim olduğunun kanıtlanmadığı belirtildi.
Danimarka’daki sağlık yetkilileri, 60 yaşındaki bir kadının aşı olduktan sonra kan pıhtılaşması geliştirdiği ve hayatını kaybettiği için AstraZeneca’nın kan pıhtılaşmasına neden olduğundan şüphelenirken ülkenin sağlık yetkilileri ayrıca, AstraZeneca aşısı uygulanan pek çok insanda “ciddi kan pıhtısı” vakaları oluştuğunu açıkladı ve aşının kullanımını tedbir amacıyla askıya aldı. Danimarka Sağlık Bakanlığı, yetkililerin aşı ile kan pıhtılaşması arasında bir bağlantı olup olmadığını araştırdıklarını açıkladı.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Son üç ülkeyle birlikte AB genelinde İtalya, Avusturya, Norveç, Avusturya, Estonya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg ve İzlanda AstraZeneca aşılarının kullanımının durdurulduğunu açıkladı.
Eski ABD başkanları, halkı aşı yaptırmaya ikna etmek için bir araya geldi
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) eski başkanları Barack Obama, George W. Bush, Bill Clinton ve Jimmy Carter koronavirüsle mücadele kapsamında halkı aşı kullanımına teşvik etmeyi amaçlayan bir reklam kampanyasında yer aldı.
Salgının birinci yıldönümünde kamera karşısına geçen eski ABD başkanları sıraları geldiğinde aşı yaptırmaları için halka çağrıda bulundukları bir reklam filminde yer aldı. Eski başkanların eşleriyle birlikte yer aldığı reklamda ABD’lilerden bir ricaları vardı: Aşı olmaları.
Barack Obama ABD vatandaşlarına seslendiği konuşmasında, “Bu aşı umut demektir. Sizi ve sevdiklerinizi bu tehlikeli ve ölümcül hastalıktan koruyacak” diye konuşurken George W. Bush, “Bu salgından kurtulmak için vatandaşlarımızın aşı olması önemlidir” dedi.
Eski başkanların oynadığı reklam filminde, “normale dönme” söylemi ön plana çıkarken Bill Clinton “işe geri dönebilmek ve özgürce dolaşabilmek istediğini” söyledi. Barack Obama ise eşi Michelle Obama’nın annesini ziyaret edebildiği günlere dönmek istediğini dile getirerek “Ona sarılmak, onu doğum gününde görmek için aşı oluyorum” dedi. Jimmy Carter ise aşı olmak isteme nedeni için “Çünkü bu salgının bir an önce tamamen bitmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
Reklamın sonunda başkanların eşleriyle birlikte aşı yaptırırken çekilen fotoğraflarına da yer verildi.
Salgın yüzünden doğum kontrolü yöntemleri aksayınca 1,4 milyon istenmeyen hamilelik ortaya çıktı
Son verilere göre koronavirüs salgını nedeniyle aksayan doğum kontrol yöntemleri dünya çapında 1,4 milyon istenmeyen gebeliğe sebep oldu.
Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu’nun dün açıkladığı araştırma sonuçlarına göre, koronavirüs salgınının neden olduğu aksamalar, son bir yıl içinde, 115 ülkede yaklaşık 12 milyon kadının aile planlaması hizmetlerine erişimini engelledi. Doğum kontrol yöntemlerinin kısıtlamalara uğraması da dünya çapında 1,4 milyon istenmeyen gebeliğe yol açtı.
Kadın hakları aktivistleri, salgının dünyanın pek çok yerinde, özellikle de düşük ve orta gelirli, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde üreme ve anne sağlığı üzerinde sağlığın yıkıcı bir etkisi olduğunu dile getirirken dün açıklanan araştırma sonuçları bu durumu doğrulamış oldu.
Araştırmaya göre yoksul ve orta gelirli ülkeler, tıbbi kaynaklarının neredeyse tamamını koronavirüs hastalarına yönlendirmek zorunda kaldı. Ayrıca, bulaşmayı sınırlama amacıyla tedbir adı altında alınan ciddi kısıtlama kararları, birçok kadının tıbbi yardım alabileceği bir kuruluş bulamamasına sebep oldu.
Araştırma kapsamında incelenen 115 düşük ve orta gelirli ülkede kadınlar, geçen yıl, aile planlaması hizmetlerinde ortalama 3,6 aylık bir kesinti yaşadı. En kötü aksaklıklar 2020 yılının nisan ve mayıs aylarında yaşandı.
BM Nüfus Fonu’nun geçen mayıs ayında yaptığı bir başka araştırma da üç ay süren sokağa çıkma yasağının, 13 milyon ila 44 milyon arasında kadının doğum kontrol yöntemlerine erişimini kaybetmesine yol açacağını gösteriyordu.
Brezilya’da ikinci kez bir günde 2 binden fazla insan virüs nedeniyle hayatını kaybetti
Geçen hafta dünyanın en yüksek koronavirüs kaynaklı ölüm oranını kaydeden Brezilya’nın büyük şehirlerindeki hastaneler hasta kapasitelerini aştı. Ülkenin en kalabalık şehri Sao Paulo’daki kısıtlamalar dün (11 Mart) itibariyle sıkılaştırıldı
Ülkenin Rio de Janeiro kentinde bulunan biyolojik araştırma merkezi Fiocruz’a göre, virüse yakalanan hastaların tedavisi için kullanılan yoğun bakım ünitelerinin doluluk oranı, 27 eyalet başkentinin 15’inde yüzde 90’ın üzerine çıktı.
Brezilya’nın güneyindeki Porto Alegre şehrindeki bir hastane, tüm yoğun bakım yatakları dolu olduğu için yeni vakaları kabul etmemeye başladı. Hastanede solunum cihazı kullanan hastalar, yoğun bakımda tedavi göremediklerinden kabalık halde acil servis odalarında tutuluyor.
Bölgedeki Conceiçao Hastanesi’nin başkanı Claudio Oliveira, “Hastanelerin yoğum bakım servislerinin dolması, bir uyarı niteliğinde. Hastaneler kapasitelerine ulaştı ve insanlar artık, durumun ne kadar kötü olduğunun farkına varmalı” diye konuşurken hastane, 2009’daki H1N1 salgınından bu yana ilk kez tedavi için başvuran hastaların geri çevrildiğini açıkladı.
Brezilya Sağlık Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, son 24 saatte virüse bağlı yaşanan can kaybı sayısının salgın başlangıcından bu yana ikinci kez 2 bini geçtiğini açıkladı.
Derleyen: İlayda Öykü Biberoğlu
